hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Siyamend Kaçmaz Siyamend Kaçmaz

    Sahadaki Görüntüyü Değiştirecek Hamle Silah Yardımı Değil, Müzakere Masası

    08.02.2025 Cumartesi | 10:58Son Güncelleme:

    Bu saatten sonra Batı'nın Ukrayna'ya verebileceği ve Rusya-Ukrayna çatışmasında sahada değişiklik yapabilecek bir silah kaldı mı, bilmiyorum. Ancak çatışmanın uzamasında bu silah yardımlarının katkısı büyük ve bu sürdükçe insanlar ölmeye devam ediyor. Üstelik bu insanlar, iki akraba ve komşu ülkenin vatandaşları.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Batılı politikacılar hâlâ aynı şeyi tekrarlayarak farklı bir sonuca ulaşacaklarını zannetme sarmalına kapılmış durumdalar. Müzakerelerde ısrar etmek yerine silah yardımıyla yangına benzin taşımaya devam ediyorlar.

    Son olarak Fransa Savunma Bakanı, Perşembe günü yaptığı açıklamada, ilk Fransız Mirage 2000 savaş uçaklarının Ukrayna'ya ulaştığını duyurdu. Bu hamle, sahada takımı dört sıfır mağlupken sonuca etki etmeyeceğine inansa da kulübede oturan oyuncuyu seyirciye “Elimden geleni yapıyorum.” görüntüsü vermeye çalışan bir teknik direktör müdahalesine benziyor.

    Zaten Rusya'dan yapılan açıklamalara baktığımızda, bu savaş uçaklarının havada yeni teknolojik Rus savaş uçaklarıyla mücadele edemeyecek kadar eski teknolojiye sahip oldukları ifade ediliyor. Özellikle de en çarpıcı açıklama, Rus devlet savunma sanayi şirketi Rostec’ten geldi. Rostec, Mirage 2000’i “çok kısa menzilli, vasat bir uçak” olarak nitelendirdi. Bu uçağın avcı tipi hava hedeflerine karşı etkili menzilinin maksimum 50 kilometre olduğunu belirtirken, Su-35S veya MiG-31 gibi modern Rus savaş uçaklarının hava hedeflerine karşı etkin menzilinin birkaç yüz kilometreye ulaştığı hatırlatılarak, bunun da Mirage 2000'in Rus muadillerine göre çok daha kısa menzile sahip olduğunu gösterdiği açıklandı. Rostec, Fransız Mirage 2000'in sadece cephe hattından uzak bölgelerde Rus seyir füzeleri ve uzun menzilli insansız hava araçlarını avlamak için kullanılabileceğini savunuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Az önce de ifade ettiğim gibi, saha kenarında takımı farklı mağlup durumdayken yaptığı hamleyle seyirciye “Elimden geleni yapıyorum.” görüntüsü veren bir teknik direktörden farklı değil.

    Ukrayna'ya yapılan silah yardımlarının sahadaki durumu değiştirmeyeceği, sadece çatışmanın süresini uzatacağı ve her iki taraftan ölen insan sayısını artırmaktan öteye gitmeyeceği uzun süre önce ortaya çıktı. Bu hamleler yerine tarafları müzakere masasına oturtmaya çalışsalardı hem bu kadar insan ölmeyecek hem de dünya ekonomisine artık ağır gelen bu yük daha da büyümeyecekti.

    Hep dile getirdiğim gibi, sadece İstanbul'daki müzakerelerde bile masadan kalkmayıp Rusya'nın o gün ikna olduğu (ama bugün artık konuşulması bile hayal olan) şartlarda bir anlaşma imzalansaydı, bırakın bu kadar insanın ölmesini, Rusya'nın sınırlarına kattığı o dört bölge bile hâlâ Ukrayna toprağı olacaktı. Dünya ekonomisi de bu kadar zarar görmeyecekti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bakalım, ABD Başkanı Trump selefi Biden'ın tam tersi bir görüntü veriyor. Her ne kadar yaptığı somut bir şey görünmese de en azından tüm dünyanın hemfikir olduğu çatışmanın sürmemesi gerektiğini defalarca tekrar etmesi bile önemli bir detay.

    Yaşananlara en az Ruslar ve Ukraynalılar kadar üzülen bir ülkeyiz, Türkiye olarak. Her zaman masayı ve diplomasiyi işaret eden taraf olduk. Yarın bir gün tarih yazıldığında bu konudaki duruşumuz, tarihe insanlık adına olumlu olarak not düşülecektir.