Canlı Yayın
Kısa Kes - Serap Aykut
Pandemi dönemi malum evde daha çok vakit geçiriyoruz.
Yapabilenler online çalışma sistemine geçti, fiziksel olarak işinin başında olması gereken bizler de alabildiğimiz kadar önlemle hayatlarımıza devam ediyoruz.
Kadın ya da erkek fark etmiyor. Daha önce her sabah işe, toplantıya ya da özel hayatlarımızdaki güzel buluşmalara hazırlanırken aynayla ilişkisi iyi olan bizler, kendi içimize en çok döndüğümüz bu zamanlarda ilk bundan vazgeçtik, öyle mi?
Zaman içindeyken yavaş, dışına çıktığınızda epey hızlı işleyen bir mevzu. Değişkenlik gösterse de, normalde ayda bir yapılan erkek kesimleri hiç farkında olmadan 2- 3 ayı buluyor. Böyle olunca insan aynaya bakmaktan hepten uzaklaşıyor. Kadınlar ihtiyaçlarını evde kendileri halletmeye çalışıyor. Sonra içinden çıkılmaz renkler ve yıpranmış saçlarla, mecbur yine kuaförün yolunu tutuyor. O yüzden kendimizi bırakmamamız gerekiyor ve elbette saçlarımızı...
Aynada gördüğümüz, bizi bize yansıtan ilk görüntü yüzümüz ve saçlarımızken, onlardan sevgi ve ilgiyi eksik etmesek mesela... Elimizden geldiği, enerjimizin yettiğince, meslektaşlarımdan da destek alarak kendimize bu güzelliği yapmayı çok ertelemesek; bıraksak da yüzümüzün gülmesine sebep olsalar...
İyi hissettiğimizde mi güzelleşiyor, yoksa güzelleştiğimizde mi iyi hissediyoruz? Hep bu ikilemde kalan bir berber olarak demem o ki kendimize lazımız, en çok da şimdi.
Rutin tıraş zamanları ve kuaför alışkanlıklarımız elbette değişti. Her iki tarafın endişeleri birbirine denk esasen. Normal zamanlarda da su ve sabundan geçilmeyen dükkanlarımız meslek odalarımız tarafından takipte ve artık daha da pırıl pırıl ve kontrollü. Yani yakın temasta da, gereken tüm önlemler alındığında, yeni yaşam şeklinize uydurarak rutininizi sürdürmenize engel yok.
Bir de her şeye rağmen aynaya en kocamanından bir gülüş attınız mı bir bakmışsınız beklediğinizden güzel başlamış gün!
Yönetmen Luc Besson’un Angel-A filminde anlattığı üzere: Söylense sizi çok mutlu edecek o sözü, ilk kendinize söylemeye var mısınız?
Pandemi dönemi malum evde daha çok vakit geçiriyoruz.
Yapabilenler online çalışma sistemine geçti, fiziksel olarak işinin başında olması gereken bizler de alabildiğimiz kadar önlemle hayatlarımıza devam ediyoruz.
Kadın ya da erkek fark etmiyor. Daha önce her sabah işe, toplantıya ya da özel hayatlarımızdaki güzel buluşmalara hazırlanırken aynayla ilişkisi iyi olan bizler, kendi içimize en çok döndüğümüz bu zamanlarda ilk bundan vazgeçtik, öyle mi?
Zaman içindeyken yavaş, dışına çıktığınızda epey hızlı işleyen bir mevzu. Değişkenlik gösterse de, normalde ayda bir yapılan erkek kesimleri hiç farkında olmadan 2- 3 ayı buluyor. Böyle olunca insan aynaya bakmaktan hepten uzaklaşıyor. Kadınlar ihtiyaçlarını evde kendileri halletmeye çalışıyor. Sonra içinden çıkılmaz renkler ve yıpranmış saçlarla, mecbur yine kuaförün yolunu tutuyor. O yüzden kendimizi bırakmamamız gerekiyor ve elbette saçlarımızı...
Aynada gördüğümüz, bizi bize yansıtan ilk görüntü yüzümüz ve saçlarımızken, onlardan sevgi ve ilgiyi eksik etmesek mesela... Elimizden geldiği, enerjimizin yettiğince, meslektaşlarımdan da destek alarak kendimize bu güzelliği yapmayı çok ertelemesek; bıraksak da yüzümüzün gülmesine sebep olsalar...
İyi hissettiğimizde mi güzelleşiyor, yoksa güzelleştiğimizde mi iyi hissediyoruz? Hep bu ikilemde kalan bir berber olarak demem o ki kendimize lazımız, en çok da şimdi.
Rutin tıraş zamanları ve kuaför alışkanlıklarımız elbette değişti. Her iki tarafın endişeleri birbirine denk esasen. Normal zamanlarda da su ve sabundan geçilmeyen dükkanlarımız meslek odalarımız tarafından takipte ve artık daha da pırıl pırıl ve kontrollü. Yani yakın temasta da, gereken tüm önlemler alındığında, yeni yaşam şeklinize uydurarak rutininizi sürdürmenize engel yok.
Bir de her şeye rağmen aynaya en kocamanından bir gülüş attınız mı bir bakmışsınız beklediğinizden güzel başlamış gün!
Yönetmen Luc Besson’un Angel-A filminde anlattığı üzere: Söylense sizi çok mutlu edecek o sözü, ilk kendinize söylemeye var mısınız?
SON DAKİKA
