hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Reha Erus Reha Erus

    ‘İNSANLAR YAŞADIKÇA’

    09.10.2024 Çarşamba | 12:55Son Güncelleme:

    Beğendiğim bir radyo istasyonu zaman zaman dinleyiciler arasında anketler yapar. Geçenlerde konu ‘En fazla ve kaç kez seyrettiğiniz film’ idi. İlginç olduğu kadar abartılı yanıtlar da geldi. Örneğin bir hanım dinleyici ‘Harry Porter’i tam 26 kez izlediğini itiraf etti. Tabii en çok izlenen filmler listesinde ‘Yüzüklerin Efendisi’ üçlemesi, ‘Avatar’, ‘Terminator’, ‘Matrix’, James Bond serisinden ‘Goldfinger’’i izleyenler 10 ve üstesinde rakamları verdiler.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    O an kendime sordum. Acaba hangi filmi kaç kez izledim? diye. Çok iyi hatırlıyorum Ankara’da annem beni ‘Büyük Sinema’ya götürmüştü. Aynı gün ‘Sindirella’ yı üç kez arka arkaya seyretmiştik. Ertesi gün yine, daha ertesi gün yine. Öyle ki gişe memuresi ‘Yine mi geldin!’ diye başımı okşamıştı. ‘Sindirella’yı sanırım hayatım boyunca bir kaç kez daha izlemişimdir.

    Sonra yetişkinken en çok izlediğim filmi düşündüm ve kendimce parmak hesabı yaptım. Belleğimde siyah beyaz filmin o meşhur sahnesi tekrar canlandı. Kumsalda yan yana yatan Burt Lancaster ile Deborah Kerr’in sonradan skandal olarak algılanan ateşli sevişme sahnesi. Unutmayalım 1953 yılındayız ve bu tür görüntüler beyazperdede bir tabu. Dev kadrolu filmin orijinal adı ‘From Here to Eternity’ Türkiye’de ‘İnsanlar Yaşadıkça’ adıyla 1955 yılında Yeni Melek sinemasında gösterime girdi. Yönetmenlik koltuğunda Fred Zinnemann oturuyordu.

    Yapımcı Buddy Adler bu dram ,savaş, aşk türü film için kadroyu titizlikle seçmişti. Ünlü yazar James Jones ki James Joyce ile karıştıranlar hayli fazlaydı Daniel Taradash ile birlikte senaryoyu da hazırlamıştı. James Jones’un 1951 yılında kaleme aldığı eser haftalarca en çok satılan kitaplar listesinde ilk sırayı almıştı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Konu 2. Dünya Savaşı’nda Pearl Harbour baskını öncesi Hawaii’de bir Amerikan üssünde görevli çeşitli rütbeli askerlerin sorunlarını irdeliyordu. Filmde şiddet ve cinselliğin dozu kitaptakine oranla hayli yumuşatılmasına karşın çevrildiği dönemde büyük sansasyon yaratmıştı. Geniş kadroda Burt Lancaster, Deborah Kerr, Montgomery Clift, Donna Reed, Frank Sinatra, Ernest Borgnine ve Philip Ober başlıca rollerdeydiler. Montgomery Clift’in rolünü üstlendiği Er Robert E. Lee ‘Prew’ çok iyi bir boksördür.

    Komutan Yüzbaşı Dana ‘Dinamit’ Holmes (Philip Ober) bir daha eldiven giymemeye yemin etmiş ‘Prew’u zorla ringe çıkmasını sağlamak için Şişko lakaplı Çavuş James R. Judson (Ernest Borgnine)’un üzerine gaddarca salar. ‘Prew’e tek destek ve yardım ise disiplinsiz ve şakacı İtalyan asıllı er Angelo Maggio (Frank Sinatra) dan gelir. Bu arada Yüzbaşı Holmes’un cazibeli karısı Karen (Deborah Kerr) ile Başçavuş Milton Warden (Burt Lancaster) arasında tehlikeli bir yasak ilişki başlar. Japonlar’ın adaya beklenmedik saldırısı üzerine her şey değişir.

    Film 8 Oscar ödülü aldı. Tahminler aday Montgomery Clift’in Oscar ödülünü alacağıydı. Aksine bir başka aday Frank Sinatra mutlu sona ulaştı ve birden şöhrete ulaştı. Gece kulübünde hayat kadını Alma ‘Lorene’ Burke rolünü canlandıran Donna Reed’de ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülüne layık görüldü. Deborah Kerr ve Burt Lancaster aday gösterildiler ancak kazanamadılar ‘En İyi Yönetmen’ (Fred Zinnemann) ‘En İyi Film’ (Buddy Adler) ‘En İyi Senaryo’ (Daniel Karadash) ‘En İyi Kurgu’ (William A. Lyon), ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ (Burnett Guffey) ve ‘En İyi Ses Kayıt’ (John P. Livandary) ‘İnsanlar Yaşadıkça’ filmine diğer Oscar ödüllerini kazandırdı. Film süresi 118 dakikaydı.1 milyon 665 bin dolara mal oldu. 30 milyon üzerinde hasılat elde etti. O dönemin en sakıncalı yapıtı olarak Hollywood’da tarihe geçti. Dün gece bilmem kaçıncı kez Er ‘Prew’ Montgomery Clift’in kendisini teselli etmek için gözyaşları ile çaldığı trompet sahnesini yine hüzünle izledim.