İşte kilo vermenin püf noktaları....
Yaz sıcakları vücudunuzu nasıl etkiliyor? İşte yanıtı...
Zaman zaman kıyafetlerimizi veya tekstil eşyalarımızı kuru temizlemeye göndermek zorunda kalıyoruz, ama bunun tehlikelerinin farkında değiliz. Hatta kuru temizlemeciye gitmesek bile tehlikeden kaçamıyoruz. Bilinçsiz uygulamalarla zararlı maddeler çevreyi zehirliyor, içme sularına ve tarım ürünlerine karışarak sağlığımızı tehdit ediyor.
Kuru temizleme ile ilgili yıllardır devam eden tartışma, aslında perkloretilen (PERC) adı verilen bir kimyasalın "muhtemel kanserojen" olarak tanınmasıyla başladı. Aynı zamanda beyin ve sinir sistemine karşı da olumsuz etkileri olan bu kimyasal madde, kuru temizlemecilerde sıklıkla bir kir çözücü olarak kullanılıyor.
Dünyanın pek çok yerinde PERC kullanımını yasaklayan kanunlar çıkarıldı. Avrupa Birliği 1999 yılında kuru temizlemede kullanılan PERC'in havaya karışma oranını azaltma kararı aldı ve atıkların imha edilmesi için de çeşitli standartlar oluşturdu. Temizlemede kullanılabilecek PERC kimyasalı kilogram başına maksimum 20 mg olmalı. Havaya kolayca karışabilen bu kimyasal, Avrupa ülkelerinde özel hava sızdırmaz depolarda toplanıp titizlikle imha ediliyor.
Türkiye`de ise PERC içeren atıklar, normal çöplere atılıyor, toprağa ve içme sularına karışıyor. İthal edilen tonlarca PERC, kontrolsüz bir şekilde piyasada kullanılıyor. Türkiye'de şu an için sadece otellerde bu zararlı kimyasallarla yapılan kuru temizlemelere izin verilmiyor. Bunun yerine silikon temizleme veya ıslak temizleme gibi daha sağlıklı temizleme sistemleri kullanılmaya çalışılıyor.
PERC kimyasalı sağlımız için ne kadar büyük bir tehdit oluşturuyor?
PERC kimyasalı kanser riskini artırıyor
PERC'in kanserle ilişkisi bilim dünyasında kapsamlı bir şekilde araştırıldı. Çamaşırhane ve kuru temizleme endüstrisinde çalışanlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen kanıtlar mevcut; bu kimyasala ne kadar uzun süre maruz kalınırsa kansere yakalanma riski o kadar artıyor. Bu kanser türleri arasında lenfoma, yemek borusu, böbrek, rahim ağzı ve mesane kanseri bulunuyor. Diğer bazı çalışmalar içme suyunda yüksek miktarda PERC bulunan bölgelerde, lösemi, akciğer ve mesane kanseri riskinde artış olduğunu ortaya koyuyor. Danimarkalı araştırmacıların gerçekleştirdiği ve kırk yıllık verilerin analiz edildiği bir çalışmada1, PERC'e maruz kalan 40 binden fazla insanın kanser riskinin anlamlı oranda arttığı gösterildi. Erkeklerde; akciğer ve yemek borusu kanseri, kadınlarda; karaciğer, safra yolları, akciğer ve rahim ağzı kanseri görülme riskinde artış gözlendi.
PERC'in sağlık üzerindeki diğer olumsuz etkileri
Kısa süreli de olsa, yüksek miktarda PERC'e maruz kalan insanlar ciddi sorunlarla karşılaşabilirler. Bunlar arasında baş dönmesi, yorgunluk, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, cilt, göz ve ağız mukozasında tahrişler sıktır. Uzun süreli yüksek miktarda maruziyet ise karaciğer hasarına ve solunum yetmezliğine neden olabilir.
Laboratuvar hayvanlarındaki çalışmalar, yüksek düzeyde PERC'e maruz kalmanın, hamilelerde bebeğin büyümesini engelleyebileceği, doğum kusurlarına ve hatta ölümlere yol açabileceğini gösteriyor. Hayvan çalışmalarından elde edilen bu sonuçlar, PERC'e maruz kalan hamile kadınların risk altında olabileceğine işaret ediyor.
PERC'in potansiyel zararlarından nasıl korunulur?
PERC kimyasalı hava, toprak ve su yollarını kullanarak çevre ve insan sağlığını tehdit eder. Kuru temizleme endüstrisinde kullanılan PERC kimyasalının çoğu, açık pencereler, havalandırma delikleri ve klima sistemleri aracılığıyla dış ortama sızarlar. Eski kuru temizleme sistemlerinde, PERC doğrudan havalandırmayla açık havaya karışıyordu. Yeni teknoloji kuru temizleme makinelerinde PERC miktarını aza indiren atık emilim filtreleri kullanılıyor. Bu yüzden yeni teknoloji ürünleri kullanmak ve bunların denetimlerini yapmak kamu sağlığı için oldukça önemli. Açık havada, PERC birkaç hafta boyunca atmosferde kalabiliyor ve küçük miktarları bile ozon tabakasına zarar veriyor.
PERC aynı zamanda, borulardan, makinelerden ve tanklardan sızarak ya da atık temizleme süreci yanlış yapıldığında doğrudan toprağa karışabiliyor. Kuru temizleme atıklarında ciddi miktarda PERC'e rastlanılıyor. Bu yüzden atık dönüşümünün oldukça titiz bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. PERC'in dış dünyaya sızmasının diğer bir yolu da su. Temizleme işleminin sonunda, temizleme sıvısı damıtma yoluyla atık sudan ayrılıyor. Geçmişte, atık su genellikle zemin drenajlarına döküldüğünden toprağa karışıyordu. Ancak daha yeni sistemlerle birlikte, özellikle Avrupa ülkelerinde kurulan tesislerde atık su toplanıyor ve buharlaştırılıyor. Oysa Türkiye'de atıklarda bulunan PERC'i imha edecek tesisler bulunmuyor. Çok az miktarda PERC bile, çok miktarda suyu kirletebilir. Bu kirli sular, yer altı sularıyla karışarak içme sularına karışabilir, kamu sağlığını tehdit edebilir.
Kuru temizleme yerine başka alternatif uygulamalar var mı?
PERC ve diğer kuru temizleme çözücülerinden kaynaklanan kaygılar nedeniyle, "ıslak temizleme" olarak adlandırılan gelişmiş makine tabanlı yeni bir uygulama ortaya çıktı. Islak temizlemede, su bazlı temizlik yöntemleri kullanılıyor. Çoğu zaman el ile uygulama yapılsa da, evde ıslak çamaşır yıkama işlemine benzemiyor. Islak temizlemede, kuru temizlemede olduğu gibi birçok programın bulunduğu bigisayarlarla kontrol edilen özel yıkama makineleri kullanılıyor. Ancak ıslak uygulama yapıldığından ütüleme için daha fazla vakit ve emek harcanması gerekiyor. Çevre dostu olan bu temizleme işlemi, sadece birkaç katkı maddesi ile hazırlanan su çözeltisi ile gerçekleştiriliyor. Kuru temizlemeye vereceğiniz çamaşırlarınızın ıslak temizleme ile temizlendiğine dikkat edin.
Sağlıklı doğal leke çıkarıcılar ve pratik ipuçları
PERC kimyasalının yanında daha pek çok temizlik ürününün hem çevreye hem insan sağlığına zararları bulunuyor. İşte bu zehirlerden kaçınmanızı sağlayacak birkaç doğal leke çıkarıcı:
-Su, oksijen, sodyum ve bordan oluşan ve doğal bir mineral olan boraks, temizlikte kullanabileceğiniz oldukça sağlıklı bir malzemedir.1 bardak suya (200 mlt) 1 çay kaşığı boraks katarak iyice karıştırın, elde ettiğiniz bu karışımı lekeler üzerinde kullanabilirsiniz. Boraks sıcak suda daha çok çözünür ama soğuyunca çöker. Bu çözeltiyi kaynatıp soğuttuğunuz bir su ile yaparsanız oda sıcaklığında cam bir şişede ağzını kapatarak muhafaza edebilirsiniz.
-Karbonat olarak bilinen sodyum bikarbonat, kumaşlardan leke çıkarmada oldukça etkilidir. Yağ lekesi büyüklüğü kadar karbonat döküp ovalayın.
-Sirkeyi hem giysilerdeki hem de halı, döşeme ve mobilyalardaki lekeleri çıkarmak için kullanabilirsiniz. Ter lekelerinde de, sirke ve karbonat karışımı etkilidir.
-Limon ve tuz karışımı, kahve, çay ve mürekkep gibi lekeleri çıkarmada oldukça işe yarar. Ayrıca tuz, hemen uygulandığı takdirde yağ gibi kumaşın çabuk emdiği lekelerin yayılmasını önler.
-Soda, çay ve kahve lekelerini çıkarmada etkilidir.
-Lekelere sıcak su uygulamak, lekenin kumaşta kalıcılığını artırabilir. Bu yüzden lekelere soğuk ya da ılık su uygulamak gerekir. Lekelenen kumaşı ıslak tutmak, lekeden kurtulma şansını artırır.
-İpek gibi hassas kumaşlarda oluşan lekelere mısır nişastası dökebilir ve bir fırça yardımıyla hafifçe ovabilirsiniz, lekelerin kolaylıkla temizlendiğini göreceksiniz.
-Lekelenen kumaş beyazsa, suyla seyrelteceğiniz oksijenli su da çamaşırlarınızın doğal bir şekilde ağarmasını sağlayacaktır.
-Kıyafetlerinizdeki fondöten lekelerini hafif etere batırılmış bir bezle silebilir ve sonrasında sabunlu suyla yıkayabilirsiniz.
-Küf kokan kıyafet ya da havluları, yarım bardak oksijenli su, yarım bardak da sirke eklenmiş suya basın, biraz bekletin ve yıkayın. Kokunun gitmesini ve küfün temizlenmesini sağlayacaktır.
1.Johnni Hansen ve ark, "Cancer Risk among Workers at Danish Companies using Trichloroethylene: A Cohort Study", American Journal of Epidemiology, Volume 158, Issue 12, 15 December 2003, Pages 1182-1192, https://doi.org/10.1093/aje/kwg282
İşte kilo vermenin püf noktaları....
Yaz sıcakları vücudunuzu nasıl etkiliyor? İşte yanıtı...
Zaman zaman kıyafetlerimizi veya tekstil eşyalarımızı kuru temizlemeye göndermek zorunda kalıyoruz, ama bunun tehlikelerinin farkında değiliz. Hatta kuru temizlemeciye gitmesek bile tehlikeden kaçamıyoruz. Bilinçsiz uygulamalarla zararlı maddeler çevreyi zehirliyor, içme sularına ve tarım ürünlerine karışarak sağlığımızı tehdit ediyor.
Kuru temizleme ile ilgili yıllardır devam eden tartışma, aslında perkloretilen (PERC) adı verilen bir kimyasalın "muhtemel kanserojen" olarak tanınmasıyla başladı. Aynı zamanda beyin ve sinir sistemine karşı da olumsuz etkileri olan bu kimyasal madde, kuru temizlemecilerde sıklıkla bir kir çözücü olarak kullanılıyor.
Dünyanın pek çok yerinde PERC kullanımını yasaklayan kanunlar çıkarıldı. Avrupa Birliği 1999 yılında kuru temizlemede kullanılan PERC'in havaya karışma oranını azaltma kararı aldı ve atıkların imha edilmesi için de çeşitli standartlar oluşturdu. Temizlemede kullanılabilecek PERC kimyasalı kilogram başına maksimum 20 mg olmalı. Havaya kolayca karışabilen bu kimyasal, Avrupa ülkelerinde özel hava sızdırmaz depolarda toplanıp titizlikle imha ediliyor.
Türkiye`de ise PERC içeren atıklar, normal çöplere atılıyor, toprağa ve içme sularına karışıyor. İthal edilen tonlarca PERC, kontrolsüz bir şekilde piyasada kullanılıyor. Türkiye'de şu an için sadece otellerde bu zararlı kimyasallarla yapılan kuru temizlemelere izin verilmiyor. Bunun yerine silikon temizleme veya ıslak temizleme gibi daha sağlıklı temizleme sistemleri kullanılmaya çalışılıyor.
PERC kimyasalı sağlımız için ne kadar büyük bir tehdit oluşturuyor?
PERC kimyasalı kanser riskini artırıyor
PERC'in kanserle ilişkisi bilim dünyasında kapsamlı bir şekilde araştırıldı. Çamaşırhane ve kuru temizleme endüstrisinde çalışanlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen kanıtlar mevcut; bu kimyasala ne kadar uzun süre maruz kalınırsa kansere yakalanma riski o kadar artıyor. Bu kanser türleri arasında lenfoma, yemek borusu, böbrek, rahim ağzı ve mesane kanseri bulunuyor. Diğer bazı çalışmalar içme suyunda yüksek miktarda PERC bulunan bölgelerde, lösemi, akciğer ve mesane kanseri riskinde artış olduğunu ortaya koyuyor. Danimarkalı araştırmacıların gerçekleştirdiği ve kırk yıllık verilerin analiz edildiği bir çalışmada1, PERC'e maruz kalan 40 binden fazla insanın kanser riskinin anlamlı oranda arttığı gösterildi. Erkeklerde; akciğer ve yemek borusu kanseri, kadınlarda; karaciğer, safra yolları, akciğer ve rahim ağzı kanseri görülme riskinde artış gözlendi.
PERC'in sağlık üzerindeki diğer olumsuz etkileri
Kısa süreli de olsa, yüksek miktarda PERC'e maruz kalan insanlar ciddi sorunlarla karşılaşabilirler. Bunlar arasında baş dönmesi, yorgunluk, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, cilt, göz ve ağız mukozasında tahrişler sıktır. Uzun süreli yüksek miktarda maruziyet ise karaciğer hasarına ve solunum yetmezliğine neden olabilir.
Laboratuvar hayvanlarındaki çalışmalar, yüksek düzeyde PERC'e maruz kalmanın, hamilelerde bebeğin büyümesini engelleyebileceği, doğum kusurlarına ve hatta ölümlere yol açabileceğini gösteriyor. Hayvan çalışmalarından elde edilen bu sonuçlar, PERC'e maruz kalan hamile kadınların risk altında olabileceğine işaret ediyor.
PERC'in potansiyel zararlarından nasıl korunulur?
PERC kimyasalı hava, toprak ve su yollarını kullanarak çevre ve insan sağlığını tehdit eder. Kuru temizleme endüstrisinde kullanılan PERC kimyasalının çoğu, açık pencereler, havalandırma delikleri ve klima sistemleri aracılığıyla dış ortama sızarlar. Eski kuru temizleme sistemlerinde, PERC doğrudan havalandırmayla açık havaya karışıyordu. Yeni teknoloji kuru temizleme makinelerinde PERC miktarını aza indiren atık emilim filtreleri kullanılıyor. Bu yüzden yeni teknoloji ürünleri kullanmak ve bunların denetimlerini yapmak kamu sağlığı için oldukça önemli. Açık havada, PERC birkaç hafta boyunca atmosferde kalabiliyor ve küçük miktarları bile ozon tabakasına zarar veriyor.
PERC aynı zamanda, borulardan, makinelerden ve tanklardan sızarak ya da atık temizleme süreci yanlış yapıldığında doğrudan toprağa karışabiliyor. Kuru temizleme atıklarında ciddi miktarda PERC'e rastlanılıyor. Bu yüzden atık dönüşümünün oldukça titiz bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. PERC'in dış dünyaya sızmasının diğer bir yolu da su. Temizleme işleminin sonunda, temizleme sıvısı damıtma yoluyla atık sudan ayrılıyor. Geçmişte, atık su genellikle zemin drenajlarına döküldüğünden toprağa karışıyordu. Ancak daha yeni sistemlerle birlikte, özellikle Avrupa ülkelerinde kurulan tesislerde atık su toplanıyor ve buharlaştırılıyor. Oysa Türkiye'de atıklarda bulunan PERC'i imha edecek tesisler bulunmuyor. Çok az miktarda PERC bile, çok miktarda suyu kirletebilir. Bu kirli sular, yer altı sularıyla karışarak içme sularına karışabilir, kamu sağlığını tehdit edebilir.
Kuru temizleme yerine başka alternatif uygulamalar var mı?
PERC ve diğer kuru temizleme çözücülerinden kaynaklanan kaygılar nedeniyle, "ıslak temizleme" olarak adlandırılan gelişmiş makine tabanlı yeni bir uygulama ortaya çıktı. Islak temizlemede, su bazlı temizlik yöntemleri kullanılıyor. Çoğu zaman el ile uygulama yapılsa da, evde ıslak çamaşır yıkama işlemine benzemiyor. Islak temizlemede, kuru temizlemede olduğu gibi birçok programın bulunduğu bigisayarlarla kontrol edilen özel yıkama makineleri kullanılıyor. Ancak ıslak uygulama yapıldığından ütüleme için daha fazla vakit ve emek harcanması gerekiyor. Çevre dostu olan bu temizleme işlemi, sadece birkaç katkı maddesi ile hazırlanan su çözeltisi ile gerçekleştiriliyor. Kuru temizlemeye vereceğiniz çamaşırlarınızın ıslak temizleme ile temizlendiğine dikkat edin.
Sağlıklı doğal leke çıkarıcılar ve pratik ipuçları
PERC kimyasalının yanında daha pek çok temizlik ürününün hem çevreye hem insan sağlığına zararları bulunuyor. İşte bu zehirlerden kaçınmanızı sağlayacak birkaç doğal leke çıkarıcı:
-Su, oksijen, sodyum ve bordan oluşan ve doğal bir mineral olan boraks, temizlikte kullanabileceğiniz oldukça sağlıklı bir malzemedir.1 bardak suya (200 mlt) 1 çay kaşığı boraks katarak iyice karıştırın, elde ettiğiniz bu karışımı lekeler üzerinde kullanabilirsiniz. Boraks sıcak suda daha çok çözünür ama soğuyunca çöker. Bu çözeltiyi kaynatıp soğuttuğunuz bir su ile yaparsanız oda sıcaklığında cam bir şişede ağzını kapatarak muhafaza edebilirsiniz.
-Karbonat olarak bilinen sodyum bikarbonat, kumaşlardan leke çıkarmada oldukça etkilidir. Yağ lekesi büyüklüğü kadar karbonat döküp ovalayın.
-Sirkeyi hem giysilerdeki hem de halı, döşeme ve mobilyalardaki lekeleri çıkarmak için kullanabilirsiniz. Ter lekelerinde de, sirke ve karbonat karışımı etkilidir.
-Limon ve tuz karışımı, kahve, çay ve mürekkep gibi lekeleri çıkarmada oldukça işe yarar. Ayrıca tuz, hemen uygulandığı takdirde yağ gibi kumaşın çabuk emdiği lekelerin yayılmasını önler.
-Soda, çay ve kahve lekelerini çıkarmada etkilidir.
-Lekelere sıcak su uygulamak, lekenin kumaşta kalıcılığını artırabilir. Bu yüzden lekelere soğuk ya da ılık su uygulamak gerekir. Lekelenen kumaşı ıslak tutmak, lekeden kurtulma şansını artırır.
-İpek gibi hassas kumaşlarda oluşan lekelere mısır nişastası dökebilir ve bir fırça yardımıyla hafifçe ovabilirsiniz, lekelerin kolaylıkla temizlendiğini göreceksiniz.
-Lekelenen kumaş beyazsa, suyla seyrelteceğiniz oksijenli su da çamaşırlarınızın doğal bir şekilde ağarmasını sağlayacaktır.
-Kıyafetlerinizdeki fondöten lekelerini hafif etere batırılmış bir bezle silebilir ve sonrasında sabunlu suyla yıkayabilirsiniz.
-Küf kokan kıyafet ya da havluları, yarım bardak oksijenli su, yarım bardak da sirke eklenmiş suya basın, biraz bekletin ve yıkayın. Kokunun gitmesini ve küfün temizlenmesini sağlayacaktır.
1.Johnni Hansen ve ark, "Cancer Risk among Workers at Danish Companies using Trichloroethylene: A Cohort Study", American Journal of Epidemiology, Volume 158, Issue 12, 15 December 2003, Pages 1182-1192, https://doi.org/10.1093/aje/kwg282