Hasta eğitimi programlarının geliştirilmesi sağlık hizmeti yürütenler tarafından, eğitimi aldıkları tanı, tedavi seçimi, sağlık hizmeti teknikleri gibi temel görevlerine ek yeni bir işlev olarak (öğretme ve hasta eğitimi) üstlenilmektedir.
Kişi tedavi olmayı öğrenebilir mi?
Hastalar için kendi tedavileri açısından sorumluluk almak ve böylelikle tedavi hizmeti alıcısı değil kendi tedavisinin öznesi olmak gibi yeni bir rolü üstlenmek özellikle kronik hastalıklarda oldukça önemli.
Son bir yıldır yaşadığımız Pandemi (covid-19 salgını), sağlık okuryazarlığının ne denli önemli olduğunu, ve bu konuda kat edilecek ne çok mesafe olduğunu göstermesi açısından son derece öğretici olmuştur.
Maske kullanımı, sosyal ve fiziki mesafe ayarı, temizlik ve hijyen gibi konularda oluşturulan eşgüdüme rağmen maalesef gerekli davranış değişikliklerini toplumsal olarak arzu edilen düzeylerde gerçekleştiremedik… Yerleşik alışkınlarımızı değiştirmek birçoğumuz için oldukça zor oldu.
Pandemi döneminde birçok alanda olduğu gibi sağlıkla ilgili olarak da çevrim içi eğitim projeleri hayatımıza girdi. Bu projelerden www. msokulum.com özellikle incelenmesi gereken bir eğitim platformu olarak öne çıkıyor. Multipl skleroz (MS) Hastaları ve yakınları için oluşturulmuş platformda MS alanın fikir liderleri çevrim içi olarak hasta ve yakınlarını bireyin öz yönetimi bağlamında donatmayı hedefliyor. Kronik hastalık yönetiminde öz yeterliliğin ölçü birimi doğru bilgidir. Dijital mecraların bilgi bombardımanı içinde savrulan hasta ve yakınları için filtre edilmiş, konunun otoriteleri tarafından sunulan bilgiler tedavinin önemli bir parçasıdır.
Kulaktan dolma şehir efsanelerinin, bilinçsiz ilaç kullanımının önüne geçmek ancak ve ancak sağlık bilincinin eğitim yoluyla geliştirilmesinden geçmektedir. Özellikle yetkin olmayan kişiler tarafından verilen sağlık tavsiyeleri bırakın sağlığımıza katkı vermesini bilakis telafisi zor sonuçları da beraberinde getirmektedir.
Sağlık iletişiminde didaktik yönelimin terk edilip hastaların anlayabileceği terapötik dilin kullanılması bireyin otonomisine beklenmedik pozitif katkılar vermektedir.
Önümüzdeki yıllarda bu ve benzeri projelerle hasta ve yakınlarının sağlık bilincine katkıda bulanacak her çaba umutsuzluğun yerini bilginin ve umudun gelmesi açısından son derece önemli olacak.
Hasta eğitimi programlarının geliştirilmesi sağlık hizmeti yürütenler tarafından, eğitimi aldıkları tanı, tedavi seçimi, sağlık hizmeti teknikleri gibi temel görevlerine ek yeni bir işlev olarak (öğretme ve hasta eğitimi) üstlenilmektedir.
Kişi tedavi olmayı öğrenebilir mi?
Hastalar için kendi tedavileri açısından sorumluluk almak ve böylelikle tedavi hizmeti alıcısı değil kendi tedavisinin öznesi olmak gibi yeni bir rolü üstlenmek özellikle kronik hastalıklarda oldukça önemli.
Son bir yıldır yaşadığımız Pandemi (covid-19 salgını), sağlık okuryazarlığının ne denli önemli olduğunu, ve bu konuda kat edilecek ne çok mesafe olduğunu göstermesi açısından son derece öğretici olmuştur.
Maske kullanımı, sosyal ve fiziki mesafe ayarı, temizlik ve hijyen gibi konularda oluşturulan eşgüdüme rağmen maalesef gerekli davranış değişikliklerini toplumsal olarak arzu edilen düzeylerde gerçekleştiremedik… Yerleşik alışkınlarımızı değiştirmek birçoğumuz için oldukça zor oldu.
Pandemi döneminde birçok alanda olduğu gibi sağlıkla ilgili olarak da çevrim içi eğitim projeleri hayatımıza girdi. Bu projelerden www. msokulum.com özellikle incelenmesi gereken bir eğitim platformu olarak öne çıkıyor. Multipl skleroz (MS) Hastaları ve yakınları için oluşturulmuş platformda MS alanın fikir liderleri çevrim içi olarak hasta ve yakınlarını bireyin öz yönetimi bağlamında donatmayı hedefliyor. Kronik hastalık yönetiminde öz yeterliliğin ölçü birimi doğru bilgidir. Dijital mecraların bilgi bombardımanı içinde savrulan hasta ve yakınları için filtre edilmiş, konunun otoriteleri tarafından sunulan bilgiler tedavinin önemli bir parçasıdır.
Kulaktan dolma şehir efsanelerinin, bilinçsiz ilaç kullanımının önüne geçmek ancak ve ancak sağlık bilincinin eğitim yoluyla geliştirilmesinden geçmektedir. Özellikle yetkin olmayan kişiler tarafından verilen sağlık tavsiyeleri bırakın sağlığımıza katkı vermesini bilakis telafisi zor sonuçları da beraberinde getirmektedir.
Sağlık iletişiminde didaktik yönelimin terk edilip hastaların anlayabileceği terapötik dilin kullanılması bireyin otonomisine beklenmedik pozitif katkılar vermektedir.
Önümüzdeki yıllarda bu ve benzeri projelerle hasta ve yakınlarının sağlık bilincine katkıda bulanacak her çaba umutsuzluğun yerini bilginin ve umudun gelmesi açısından son derece önemli olacak.