Kendinizi hayatını kaybeden çocukların ailelerinin yerine koyun. Onların tüm yakınlarını gözünüzün önüne getirin. Ölüm anları onlarca yıl boyunca internette kalacak. Her internete girdiğinizde karşınıza çıkacak.
Sizin başınıza böyle bir olay gelse o görüntülerin hep internette tüm çıplaklığıyla kalmasını ister miydiniz? Görüntüleri sansürsüz yayınlayanlar hiç bunu düşündü mü bilmiyorum. Ama biraz insaf, biraz empati hepimize lazım.
Ayrıca devletin de bu tip konularla ilgili internet dünyasına yönelik tedbir alması gerektiği de aşikar. Kimsenin böyle büyük acıları hayatta kalanlar için kalıcı kılmaya hakkı yok!
PEKİ TÜRKİYE’DE ŞİDDET NEDEN ÖNLENEMİYOR?
Çünkü bizim gibi toplumlarda şiddete tolerans yüksek. Birini darp ettiğinizde eğer ölümle sonuçlanmadıysa pek de bir yaptırıma uğramıyorsunuz.
Türk Ceza Kanunu (TCK) darp cezasını bir yıldan üç yıla kadar hapis olarak belirlemiş. Ancak darp şikayetiyle yargıdan sonuç almak gerçekten çok zor. Çoğu kez olayın üstü daha karakolda kapatılıyor. Özellikle de aile içi şiddetse. Toplumda darp suçunun cezasız kaldığı algısı çok yüksek.
Bu algı da şiddet eğilimli insanlara cesaret veriyor. Dolayısıyla da şiddet olayları kanıksanıyor. En ufak bir olayda trafikte birbirine saldıran, eşini döven, işlerini şiddet yoluyla çözmeyi benimseyen insanların ülkesi olmamalı Türkiye.
Bunun için de en başta “darp eden bir ceza almıyor!” algısının değişmesi lazım.
CEZA TOPLUMU EĞİTMEK İÇİN BİR ENSTRÜMANDIR!
Esenyurt’taki katliam sonrası “İdam cezası yeniden kanuna konulsun” diyenler oldu. Kimse kusura bakmasın ama bu işi sulandırmaktan başka bir şey değil. Bu gerçekten yapılabilse bile hiçbir çözüm getirmeyecektir.
Bunun yerine kanunda darp suçuna verilen cezanın artırılması ve tavizsiz olarak uygulanması şiddet olaylarının azalmasında büyük bir katkı sunacaktır. Darp, çok önemsenmeyen, geçiştirilen bir suç olmamalı.
Ceza, toplumu eğitmek için devletin elindeki en önemli enstrümandır. Sadece okulda verilen eğitimle şiddet önlenemez.
Twitter: @muratyanci
Instagram: @muratyanci
Kendinizi hayatını kaybeden çocukların ailelerinin yerine koyun. Onların tüm yakınlarını gözünüzün önüne getirin. Ölüm anları onlarca yıl boyunca internette kalacak. Her internete girdiğinizde karşınıza çıkacak.
Sizin başınıza böyle bir olay gelse o görüntülerin hep internette tüm çıplaklığıyla kalmasını ister miydiniz? Görüntüleri sansürsüz yayınlayanlar hiç bunu düşündü mü bilmiyorum. Ama biraz insaf, biraz empati hepimize lazım.
Ayrıca devletin de bu tip konularla ilgili internet dünyasına yönelik tedbir alması gerektiği de aşikar. Kimsenin böyle büyük acıları hayatta kalanlar için kalıcı kılmaya hakkı yok!
PEKİ TÜRKİYE’DE ŞİDDET NEDEN ÖNLENEMİYOR?
Çünkü bizim gibi toplumlarda şiddete tolerans yüksek. Birini darp ettiğinizde eğer ölümle sonuçlanmadıysa pek de bir yaptırıma uğramıyorsunuz.
Türk Ceza Kanunu (TCK) darp cezasını bir yıldan üç yıla kadar hapis olarak belirlemiş. Ancak darp şikayetiyle yargıdan sonuç almak gerçekten çok zor. Çoğu kez olayın üstü daha karakolda kapatılıyor. Özellikle de aile içi şiddetse. Toplumda darp suçunun cezasız kaldığı algısı çok yüksek.
Bu algı da şiddet eğilimli insanlara cesaret veriyor. Dolayısıyla da şiddet olayları kanıksanıyor. En ufak bir olayda trafikte birbirine saldıran, eşini döven, işlerini şiddet yoluyla çözmeyi benimseyen insanların ülkesi olmamalı Türkiye.
Bunun için de en başta “darp eden bir ceza almıyor!” algısının değişmesi lazım.
CEZA TOPLUMU EĞİTMEK İÇİN BİR ENSTRÜMANDIR!
Esenyurt’taki katliam sonrası “İdam cezası yeniden kanuna konulsun” diyenler oldu. Kimse kusura bakmasın ama bu işi sulandırmaktan başka bir şey değil. Bu gerçekten yapılabilse bile hiçbir çözüm getirmeyecektir.
Bunun yerine kanunda darp suçuna verilen cezanın artırılması ve tavizsiz olarak uygulanması şiddet olaylarının azalmasında büyük bir katkı sunacaktır. Darp, çok önemsenmeyen, geçiştirilen bir suç olmamalı.
Ceza, toplumu eğitmek için devletin elindeki en önemli enstrümandır. Sadece okulda verilen eğitimle şiddet önlenemez.
Twitter: @muratyanci
Instagram: @muratyanci