AK Parti’de değerlendirme toplantıları sürüyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gelinen noktaya ilişkin mesajlarını bu akşam katılacağı canlı yayında vermesi bekleniyor.
Ancak bu sabah itibariyle AK Parti içinde farklı görüşler var.
Farklı görüşlere ise farklı formüller dayanak oluşturuyor.
Biz baştan başlayalım.
AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yeni hükümeti kurmakla görevlendireceğiz teziyle başlarsak, Davutoğlu önce muhalefetteki üç liderden randevu isteyecek.
AK Parti – CHP Koalisyonu…
Ankara’da “büyük koalisyon” başlığı ile konuşuluyor. Bu CHP’de AK Parti’Den daha fazla heyecan yaratıyor. Ama zorlu bir seçenek. AK Parti sayısal üstünlüğüne dikkat çekiyor. Yani koalisyon ortağının çok fazla talepkar olamayacağı ve olmaması gerektiğini belirtiyor. CHP açısından ise en büyük anlaşmazlık "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumu…" Yani CHP koalisyon konuşmalarında Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmeli diyecek. Bununla da kalmayacak. Olası bir koalisyonda “hayati“ bakanlıklar bile belirlendi. CHP Adalet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı hayati görüyor. Yani ne olursa olsun CHP’ye verilmeli diye bakıyor. Ancak AK Parti’deki hava ise buna çok benzemiyor. CHP ile uzlaşmanın hem zorluğuna dikkat çekiliyor, hem de “yarımız kadar vekilleri varken, taleplerinde dikkatli olmalılar" yorumları yapılıyor.
Konuya bambaşka açıdan bakan “abiler” de var. AK Parti - CHP koalisyonunda dışarıda iki milliyetçi parti kalacak. Abilerin deyimiyle “Türk Milliyetçisi“ MHP ile “Kürt Milliyetçisi“ HDP… İkisinin aynı anda muhalefette kalması ise her ikisinin daha da güçlenmesine yol açabilir uyarısını yapıyorlar.
AK Parti – MHP Koalisyonu…
Gelelim 1 ve 3 formülüne... Yani AK Parti MHP hükümetine… AK Parti içinde olası koalisyon formülleri arasında en güçlü ihtimal. Diyeceksiniz ki “Olmaz, MHP'nin şartı çözüm sürecinin bitmesi..."
Aynı cümleyi dün ben de kurdum. Şimdi bana verilen yanıtı size aynen aktarıyorum.
“Çözüm süreci adını basın taktı. Çözüm süreci adı altında yapılanlar sadece Kürtlere mi? Genel olarak bir demokratikleşmedir. Atılan adımlar bellidir, atılacak adımlar bellidir. Sorun isimlendirme ise değişir.“
Sorun isimlendirme değil elbette, Kandil, HDP, İmralı ve devlet hattında yürütülen görüşmeler. Asıl o ne olacak?
“80 vekille artık TBMM’deler. Ne istediklerini, nasıl istediklerini siyasetçiler söyleyecektir."
Aldığım yanıtlar bu… Bir de tabii MHP’nin üçlü koalisyon döneminde Öcalan’ın asılmaması ile ilgili kararda imzası olduğu hatırlatmasını da yine duydum.
Peki bu duruma MHP ne der?
MHP ayrıntılı değerlendirme yapacak. Ancak ilk üç günde AK Parti’ye sıcak bakılmadığını söylemek lazım. Bununla birlikte MHP böyle zamanlarda kilit partidir ve daima devlet “yararına“ hareket etmesiyle bilinir derin Ankara kulislerinde.. Yani belli olmaz.
AK Parti açısından MHP seçeneği bitmiş değil.
Koalisyon olasılıklarının hiçbiri hayata geçmezse AK Parti'nin MHP'ye götüreceği bir başka öneri daha var.
“Azınlık hükümetini biz kuralım, siz dışarıdan destek verin, seçime gidelim” diyecek.
Ancak bu öneriye de soğuk… Parti kendi içinde ayrıntılı değerlendirme yapmadı ama dün konuştuğum önemli bir MHP’li kurmay AK Parti azınlık hükümetine destek vermeyeceklerini söyledi.
Peki ya HDP?
AK Parti HDP ile bir koalisyonu şimdilik düşünmüyor.
Ana Muhalefet’in formülleri…
Ana muhalefet AK Parti- CHP koalisyonunu artı ve eksileriyle değerlendiriyor.
Ama CHP'nin asıl planı bu değil. İki ayrı planı var.
CHP - MHP koalisyonu… Bu formülde HPD dışarıdan destek verecek. İhtimal olarak değerlendiriliyor.
CHP azınlık hükümeti… Bu hükümete dışarıdan desteği ise hem MHP hem HDP verecek. CHP azınlık hükümeti iki yıllığına planlanıyor. Önden bir mutabakat üzerinde çalışılıyor. Hayati konular bu mutabakat içinde yer alacak. Türkiye’nin normalleşmesini içeren başlıkların yer alacağı ifade ediliyor. Seçim barajının düşürülmesi, HSYK’nın yeniden yapılandırılması, bazı hayati reformlar… Bunlar hayata geçirildikten sonra da CHP azınlık hükümeti seçime gidecek.
Formüller bu… Şimdi gelelim en sondaki seçeneğe yani erken seçime…
Bunu MHP Lideri Devlet Bahçeli ilk dillendiren lider oldu. Ancak en çok isteyen parti MHP değil. Erken seçimin en çok konuşulduğu parti AK Parti.
AK Parti neden erken seçimi konuşuyor ?
Ak Parti’de bugün bir seçim olsa tek başına iktidara gelineceğini düşünenler çok.
Bunu iki ana konuya bağlıyorlar: 1- Kızgın AK Parti seçmeni sandığa gitmedi, çıkan sonuçtan şimdi çok mutsuz, sandığa gidecekler. 2- HDP’nin bu oyla gelmesinden mutsuz olanlar var, bununla birlikte istikrar yakalanamadı diye mutsuz olanlar da çok. Bu sebeple bu sefer bize oy vereceklerdir.
Erken seçimi isteyenlerin genel düşünceleri böyle.
Bununla birlikte bir başka partiyle yapılacak koalisyonun “zaman kaybı olacağı, en fazla iki yıl süreceği" de belirtiliyor, bunun yerine hemen seçime gidilmesi gerektiği ifade ediliyor. Yani onlara göre zaman kaybedilmemiş olacak.
Peki ya ekonomi? Ekonomi yeni bir seçime ne der? Bana verilen yanıtı yine aynen yazıyorum.
“AK Parti tek başına iktidara gelirse, güven ve istikrar ile altı ayda ekonomi toparlanır" deniyor.
Son bir soru daha… Seçimlerden aynı tablo çıkarsa ne yapacaksınız?
“Bir kere denemiş oluruz, aynı tablo çıkarsa mecbur koalisyon..."
Bir ayrıntı ile bitirelim… AK Parti erken seçim kararı alınması durumunda, seçim öncesi bazı yasal değişikliklere de imza atmaya hazırlanıyor. Seçim barajının düşürülmesi ve siyasi partiler kanununda bazı değişikliklerin hem yasal hem de anayasal yapılabileceği belirtiliyor.
AK Parti’de değerlendirme toplantıları sürüyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gelinen noktaya ilişkin mesajlarını bu akşam katılacağı canlı yayında vermesi bekleniyor.
Ancak bu sabah itibariyle AK Parti içinde farklı görüşler var.
Farklı görüşlere ise farklı formüller dayanak oluşturuyor.
Biz baştan başlayalım.
AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yeni hükümeti kurmakla görevlendireceğiz teziyle başlarsak, Davutoğlu önce muhalefetteki üç liderden randevu isteyecek.
AK Parti – CHP Koalisyonu…
Ankara’da “büyük koalisyon” başlığı ile konuşuluyor. Bu CHP’de AK Parti’Den daha fazla heyecan yaratıyor. Ama zorlu bir seçenek. AK Parti sayısal üstünlüğüne dikkat çekiyor. Yani koalisyon ortağının çok fazla talepkar olamayacağı ve olmaması gerektiğini belirtiyor. CHP açısından ise en büyük anlaşmazlık "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumu…" Yani CHP koalisyon konuşmalarında Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmeli diyecek. Bununla da kalmayacak. Olası bir koalisyonda “hayati“ bakanlıklar bile belirlendi. CHP Adalet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı hayati görüyor. Yani ne olursa olsun CHP’ye verilmeli diye bakıyor. Ancak AK Parti’deki hava ise buna çok benzemiyor. CHP ile uzlaşmanın hem zorluğuna dikkat çekiliyor, hem de “yarımız kadar vekilleri varken, taleplerinde dikkatli olmalılar" yorumları yapılıyor.
Konuya bambaşka açıdan bakan “abiler” de var. AK Parti - CHP koalisyonunda dışarıda iki milliyetçi parti kalacak. Abilerin deyimiyle “Türk Milliyetçisi“ MHP ile “Kürt Milliyetçisi“ HDP… İkisinin aynı anda muhalefette kalması ise her ikisinin daha da güçlenmesine yol açabilir uyarısını yapıyorlar.
AK Parti – MHP Koalisyonu…
Gelelim 1 ve 3 formülüne... Yani AK Parti MHP hükümetine… AK Parti içinde olası koalisyon formülleri arasında en güçlü ihtimal. Diyeceksiniz ki “Olmaz, MHP'nin şartı çözüm sürecinin bitmesi..."
Aynı cümleyi dün ben de kurdum. Şimdi bana verilen yanıtı size aynen aktarıyorum.
“Çözüm süreci adını basın taktı. Çözüm süreci adı altında yapılanlar sadece Kürtlere mi? Genel olarak bir demokratikleşmedir. Atılan adımlar bellidir, atılacak adımlar bellidir. Sorun isimlendirme ise değişir.“
Sorun isimlendirme değil elbette, Kandil, HDP, İmralı ve devlet hattında yürütülen görüşmeler. Asıl o ne olacak?
“80 vekille artık TBMM’deler. Ne istediklerini, nasıl istediklerini siyasetçiler söyleyecektir."
Aldığım yanıtlar bu… Bir de tabii MHP’nin üçlü koalisyon döneminde Öcalan’ın asılmaması ile ilgili kararda imzası olduğu hatırlatmasını da yine duydum.
Peki bu duruma MHP ne der?
MHP ayrıntılı değerlendirme yapacak. Ancak ilk üç günde AK Parti’ye sıcak bakılmadığını söylemek lazım. Bununla birlikte MHP böyle zamanlarda kilit partidir ve daima devlet “yararına“ hareket etmesiyle bilinir derin Ankara kulislerinde.. Yani belli olmaz.
AK Parti açısından MHP seçeneği bitmiş değil.
Koalisyon olasılıklarının hiçbiri hayata geçmezse AK Parti'nin MHP'ye götüreceği bir başka öneri daha var.
“Azınlık hükümetini biz kuralım, siz dışarıdan destek verin, seçime gidelim” diyecek.
Ancak bu öneriye de soğuk… Parti kendi içinde ayrıntılı değerlendirme yapmadı ama dün konuştuğum önemli bir MHP’li kurmay AK Parti azınlık hükümetine destek vermeyeceklerini söyledi.
Peki ya HDP?
AK Parti HDP ile bir koalisyonu şimdilik düşünmüyor.
Ana Muhalefet’in formülleri…
Ana muhalefet AK Parti- CHP koalisyonunu artı ve eksileriyle değerlendiriyor.
Ama CHP'nin asıl planı bu değil. İki ayrı planı var.
CHP - MHP koalisyonu… Bu formülde HPD dışarıdan destek verecek. İhtimal olarak değerlendiriliyor.
CHP azınlık hükümeti… Bu hükümete dışarıdan desteği ise hem MHP hem HDP verecek. CHP azınlık hükümeti iki yıllığına planlanıyor. Önden bir mutabakat üzerinde çalışılıyor. Hayati konular bu mutabakat içinde yer alacak. Türkiye’nin normalleşmesini içeren başlıkların yer alacağı ifade ediliyor. Seçim barajının düşürülmesi, HSYK’nın yeniden yapılandırılması, bazı hayati reformlar… Bunlar hayata geçirildikten sonra da CHP azınlık hükümeti seçime gidecek.
Formüller bu… Şimdi gelelim en sondaki seçeneğe yani erken seçime…
Bunu MHP Lideri Devlet Bahçeli ilk dillendiren lider oldu. Ancak en çok isteyen parti MHP değil. Erken seçimin en çok konuşulduğu parti AK Parti.
AK Parti neden erken seçimi konuşuyor ?
Ak Parti’de bugün bir seçim olsa tek başına iktidara gelineceğini düşünenler çok.
Bunu iki ana konuya bağlıyorlar: 1- Kızgın AK Parti seçmeni sandığa gitmedi, çıkan sonuçtan şimdi çok mutsuz, sandığa gidecekler. 2- HDP’nin bu oyla gelmesinden mutsuz olanlar var, bununla birlikte istikrar yakalanamadı diye mutsuz olanlar da çok. Bu sebeple bu sefer bize oy vereceklerdir.
Erken seçimi isteyenlerin genel düşünceleri böyle.
Bununla birlikte bir başka partiyle yapılacak koalisyonun “zaman kaybı olacağı, en fazla iki yıl süreceği" de belirtiliyor, bunun yerine hemen seçime gidilmesi gerektiği ifade ediliyor. Yani onlara göre zaman kaybedilmemiş olacak.
Peki ya ekonomi? Ekonomi yeni bir seçime ne der? Bana verilen yanıtı yine aynen yazıyorum.
“AK Parti tek başına iktidara gelirse, güven ve istikrar ile altı ayda ekonomi toparlanır" deniyor.
Son bir soru daha… Seçimlerden aynı tablo çıkarsa ne yapacaksınız?
“Bir kere denemiş oluruz, aynı tablo çıkarsa mecbur koalisyon..."
Bir ayrıntı ile bitirelim… AK Parti erken seçim kararı alınması durumunda, seçim öncesi bazı yasal değişikliklere de imza atmaya hazırlanıyor. Seçim barajının düşürülmesi ve siyasi partiler kanununda bazı değişikliklerin hem yasal hem de anayasal yapılabileceği belirtiliyor.