Koronavirüs salgınında sağlık okuryazarlığı bilinci kazanmak hedefleniyor
Koronavirüs salgını hızla ilerlerken, bilgi kirliliğiyle mücadele de önem kazanıyor. Karmaşık, çelişkili, yanlış ve yanıltıcı bilgiler, insan davranışlarına yansıyarak pandeminin hızla yayılmasına ve can almasına neden oluyor.
Lancet’te yayınlanan “COVID-19: Sağlık okuryazarlığı göz ardı edilen bir sorundur” başlıklı makalede, bir popülasyondaki kötü sağlık okuryazarlığının küresel olarak hafife alınan bir halk sağlığı sorunu olduğu vurgulanıyor.
Örneğin, Avrupa'da yetişkinlerin neredeyse yarısı sağlık okuryazarlığı ile ilgili sorun yaşadıklarını, sağlıklarının ve diğerlerinin sağlık durumlarıyla ilgilenmek için ilgili yetkinliklere sahip olmadıklarını bildiriyor.
Sağlık okuryazarlığı, insanların verilen önerilerin arkasındaki nedenleri kavramasına ve çeşitli olası eylemlerinin sonuçlarını öngörmelerine yardımcı olabilir. Bununla birlikte, sorumluluk almak, kişisel çıkarların ötesinde düşünmek, insanların etik bakış açıları ve davranışsal anlayışlar gibi yönleri de sağlık okuryazarlığı olarak düşünülmeli.
Sağlık okuryazarlığı, bireylerin sağlıkla ilgili bilgiye ulaşması, anlaması ve kullanması için gereken bilişsel ve sosyal beceri kapasitesi olarak tanımlanıyor.
İnsanlar mucizelerin peşinde koşarken aslında en temel yapılması gerekenleri atlayabiliyorlar. Oysa, ellerin sık sık yıkanması, fiziksel mesafenin korunması ve güvenilir bilgi kaynaklarının bulunması olduğu hatırlanması gerekiyor.
Yaşlılara yönelik neler yapılabilir?
“COVID-19 ve yaşlıları izole etmenin sonuçları” başlıklı başka bir makalede ise, dijital teknolojilere erişimde veya okuryazarlıkta farklılıklar olsa da çevrimiçi teknolojiler sosyal destek ağları, aidiyet duygusu sağlamak için kullanılabilir. Uygulanan tecrit boyunca akran desteği sağlayan sosyal yardım projeleri ile daha sık telefonla temas sağlanabilir. Bunun ötesinde, yalnızlığı azaltmak ve zihinsel refahı arttırmak için bilişsel davranışçı terapiler çevrimiçi olarak sunulabilir.
Yutturmacalara inanmayın
Japonya'da daha fazla sağlık okuryazarlığı ihtiyacı olup olmadığı tartışılıyor. Japonya'da COVID-19 salgınının ilk haftalarında, sosyal medyada bulaşıcılığı ortadan kaldırmanın yolları arasında, çoğu yanlış olan tavsiyelerle dolup taşıyordu. Bu yanlış bilgiler arasında, ılık su içmenin veya geleneksel Çin ilaçlarını kullanmanın virüsü ortadan kaldıracağını yer aldı.
Koronavirüs pandemisi, sağlık okuryazarlığının önemini vurguladı. Sağlıklı sağlık kararları almak için sağlık bilgisi edinme ve hayata geçirme yeteneği kazanılmasını sağladığı anlaşıldı. Halk, virüs hakkında bilgi ile sürekli kuşatıldı. Ancak, insanlar doğru karar vermek için kurgudan gerçeği ayırma yeteneğine ne kadar sahipti?
Sağlık okuryazarlığı neden önemli?
Sağlık okuryazarlığı bilinci, insanların sağlıkları ve ailelerinin sağlığı hakkında bilinçli kararlar vermelerini sağlar. Sağlık okuryazarlığının artırılması, kişisel ve kolektif bilgi ve becerilerin geliştirilmesi ve duyarlı ortamların, sağlıklı politikaların ve olanaklı ortamların oluşturulması yoluyla vatandaşlar bilinçlendirilmeli. Sağlık okuryazarlığı, yetersiz iletişimin neden olduğu damgalama ve varsayımların önüne geçilmesine de yardımcı olur.
Sağlık okuryazarlığı bilinci oluşturmak için projeler yapılırken, teorilerin ötesine geçemeyen ve başarısız olan uygulamalardan uzak durmak bu noktada hayati önem taşıyor.
Tüm dünyayı saran böyle bir salgın sürecinde, artık liyakat sahibi olan uzman ve bilim insanlarına öncelik verilmeli. Yoksa, herkes için çok geç olabilir.