Korona günlerinde çocuğunuzun psikolojisini kime emanet etmelisiniz?
Koronavirüs salgını sürecinde online hizmet verdiğini iddia eden bazı kişiler, çocuk psikolojisi hakkında yanlış bilgiler verebiliyor. Ailelerin kafasının gün geçtikçe karıştığı çocuk psikolojisi konusunda Uzman Klinik Psikolog Elif Efsun Tatar, şu uyarıda bulunuyor: “Birçok ailenin en hassas olduğu konu çocuklarıdır. Bu alanda bilgi edinirken, ebeveynlerin bu bilginin doğruluğundan emin olmak için çaba harcamaları gerekiyor.”
Psikolojinin oldukça geniş bir bilim dalı olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Elif Efsun Tatar, “Çocuk, ergen, yetişkin, yaşlı gibi yaş grupları dışında, birçok farklı yaklaşımı da içinde barındırır. Lisans eğitimi sırasında her yaş grubu konusunda eğitim alınsa da hepsinin tüm detaylarıyla incelenmesi ve hepsinde yetkin olunması mümkün değil” dedi.
“Bir Psikoloğun Her Yaş Grubunda Her Türlü Sorunu Çalışması Pek Mantıklı Değil”
Psikoloji eğitimi sürecinde psikolojik yaklaşımlar konusunda da genel bir eğitim verilmekle birlikte, ancak bir ya da birkaç yaklaşıma dair detaylı bilgi aktarıldığına dikkat çeken Tatar, “Bir psikoloğun bazı konularda yetkin olması için, çoğunlukla lisansüstü eğitim sırasında, psikolog bir alana ilgi duyar ve o alanda daha çok okuma yapar, sunum yapar, detaylı bilgi sahibi olmaya çalışır. Bu alanda daha da detaylı bilgi ise çoğunlukla çalışma hayatında kazanılır. Yasal olarak her psikolog her yaş gurubuyla çalışabilir, ancak genellikle bazı yaş gruplarına yönelip o alanda daha yeterli olurlar. Bir psikoloğun her yaş grubunda her türlü sorunu çalışması pek mantıklı değil” diye konuştu.
“Çocuklarla Çalışmayan Bir Psikoloğun Çocuklarla İlgili Detaylı Bilgi ya da Eğitim Vermesinde Yasal Sıkıntı Olmasa da Etik Sıkıntı Var”
Çocuklarla çalışmayan bir psikoloğun çocuklarla ilgili detaylı bilgi ya da eğitim vermesinde yasal sıkıntı olmasa da etik sıkıntı olduğu belirten Tatar, şunları söyledi: “Her alanda olduğu gibi psikoloji alanında da belirli kişiler herkes ve her şey hakkında konuşuyorlar maalesef. Bunun yerine, kim hangi alanda daha çok çalışıyorsa, bilgiliyse, deneyimliyse, o alandaki bilgilerini paylaşması, hem mesleki gelişim açısından hem de bilgi alan kişilerin en doğru bilgiye ulaşmaları açısından daha sağlıklı olacak.”
Televizyonda bir psikoloğun çocuklar hakkında konuştuğunu gördüklerinde, ailelerin o kişiyi dinledikten sonra yapması gereken bazı şeyleri Uzman Klinik Psikolog Elif Efsun Tatar, şöyle sıraladı:
1. Öncelikle o kişinin lisans eğitiminin psikoloji alanında olduğundan emin olmak gerekir. Maalesef bir şekilde çocuklarla çalışan bazı kişiler kendilerini çocuk psikoloğu olarak tanıtabiliyor. Ayrıca başka bölümden mezun olup psikolojide yüksek lisans yaparak kendilerinin psikolog olduğunu iddia edenler de oluyor. Yasal olarak, psikolog ünvanı, lisans eğitimi psikoloji olanlara verilir, yani lisansüstü eğitim ile bu ünvan kazanılmaz.
2. Eğer bilgi veren kişi gerçekten psikologsa, yani lisans eğitimi psikoloji alanında ise, o kişinin çalışma alanları hakkında bilgi sahibi olmak lazım. Nerede çalışıyor, hangi yaş grupları ve hangi sorunlar üzerinde çalışıyor, hangi konularda bilgi sahibi, bunları bilmek iyi olur.
3. “Çalışma alanları hakkında eğitimi nedir?”, bu da önemli bir konu. Yani çocuklarla çalışıyorsa, bu konuda hangi eğitimleri almış bilmek faydalı olur.
4. Bir de çok fazla kendi geliştirdikleri yöntemlerden söz edenler var, bu kişilere karşı da dikkatli olmak gerekir. Sonuçta bir yöntemin doğruluğu araştırmalarla kanıtlanır ve yeterli kanıt olmayan yöntemler ve yaklaşımlar bilimsel sayılamaz.
5. Bazen aileler, çocuk psikolojisi hakkında bilgi veren kişinin kendi çocuğundan bahsetmesini güven verici bulurlar. Fakat psikoloji de diğer bilim dalları gibi, bizim bireysel tecrübelerimize değil, bilimsel araştırmalar sonucunda elde edilen objektif verilere dayanır. Yani çocuklarla ilgili bilgi veren bir psikoloğun çocuğunun olup olmaması, o kişinin daha iyi psikolog olmasına etki eden bir faktör değildir. Tıpkı tüm jinekologların doğum yapmış olmamaları gibi.