Facebook dijital okuryazarlık adımında bilgi kirliliğini yaymamalı
Facebook, Türkiye’deki Sivil Toplum Kuruluşlarını daha iyi destekleyebilmek için Facebook Sivil Toplum Programı’nı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Facebook, bu yeni programla Türkiye’deki STK’ların dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmayı planlıyor. Tamamen iyi niyetli bir girişimin adımları atılırken ne kadar dikkat etmesi gerektiğinin farkında mı?
Facebook Sivil Toplum Programı kapsamında her üç ayda bir dijital okuryazarlık eğitimleri düzenleyecek. Program hakkında konuşan Facebook Türkiye Kamu Politikaları Müdürü Çağatay Pekyörür, “Şu anda Türkiye’de Facebook kullanan insanların yüzde 32’si sosyal bir amaca hizmet eden aktivitelere katılırken, yüzde 11’i ise Facebook’ta gördüğü bir içeriğin ardından bağış yapmaya karar veriyor. ”
Bu bakış açısının iyi niyetle yapılarak, insanlara yardım edilmeye çalışıldığı çok net görülüyor. Ancak yurt dışında yapılan her uygulama, her ülkeye ve kültüre özel olarak değiştirilmesi gerekiyor. Ülkemiz Sivil Toplum Kuruluşu (STK) çöplüğüne dönmüş bir durumdayken, liyakat sahibi olmayanların uzmanlık kazanmak için dernek kurduğunu unutmamalılar.
Facebook, STK mantığıyla hareket ederse birçok yanlışa imza atılmasına destek olmuş olur. STK çöplüğüne dönen sistemde çözüm yine, liyakat sahibi olanların söz sahibi olmasıyla çözülebilir. Söz sahibi olmak için dernek, vakıf ya da platform kurulduğunda, kişiler uzman olmuyor. Nur topu gibi bir STK sahibi oluyorlar. Sistemdeki en büyük boşluklardan biri, her STK’yı ciddiye almak oluyor. Bu sorunu da çözmek gerekiyor. Bu aşamada Facebook büyük bir yanlış yapmak yerine, STK’ları mercekten geçirmeden adım atmamalı. Belli bir yıl tecrübesi olmadan söz sahibi olmak için kurulan STK’lar yerine, liyakat sahibi isimlerle yol haritası belirlemeli.
Avrupa’da izlenen yoldan ilerlemeli
Nasıl Avrupa’da uzman ve liyakat sahibi gazetecilerle yol izliyorsa, Türkiye’de de benzer bir yol izlemeliler. Medya okuryazarlığı ve dijital okuryazarlık konularının ilgi çektiğini görenler, hemen dernek kurarak bilmedikleri işi anlatmaya kalkabiliyorlar.
Son dönemlerde maalesef dijital okuryazarlık konusunda da kirlilik olmaya başladı. Medyadan ve dijitalden anlamayanlar medya okuryazarlığı konusunda konuşuyor. Bu cesareti bulmalarını sağlayan da yine medyadaki boşluk. Biz gazeteciler, insanların ne yaptığını sorgulayabilmeliyiz. İnsanların hayatlarının söz konusu olduğu bir alanda, medyanın çok güçlü olması gerekiyor. Facebook gazetecileri destekleyerek bir yol izlemeli.
Bilmedikleri konularda konuşan sözde teknoloji uzmanlarından uzak durun
Teknoloji konusunda da ülkemizde her alanda olduğu gibi kendini “uzman” ilan edenlerle karşılaşıyoruz. İşin en üzücü tarafı ise, bu kişileri üniversiteler, kamu kurumları ve birçok yer uzman olarak görüyor. Teknoloji üretenlerle konuştuğumda, hayal satan bu kişilerin insanları kandırdığını söylüyor. Yine aynı noktaya geliyoruz, gerçeklerin ortaya çıkması için uzman gazetecilere ihtiyaç var. Yanlışlar dile getirilmediğinde, doğrular gündeme gelemez. Doğruları daha çok dillendirmeliyiz ki, insanlar gerçek ile yalanların ayrımını yapabilsin.
Eğitim seferberliği başlatılmalı
Facebook Sivil Toplum Programı kapsamında eğitim seferberliğini düzenlerken, yanlış adım atmamalı. Eğitimi sadece STK sahiplerine değil, uzun yıllardır medyada çalışmış liyakat sahibi, dijitalde ve medyada uzman gazetecilerin öncülüğünde yapmalı. Her STK kuran ile yol alan bir sistemde, bilgi kirliliğini yaymanın ötesine gitmeyen bir sisteme dönüşmüş olur. Dijital okuryazarlık eğitimi, doğru bilgiyi güvenilir ve liyakat sahibi uzmanlar aracılığıyla yapılmalı.