Canlı Yayın
Erhan Merttürk 
Yine Merkel. Bu sefer mekan Türkiye. Başbakan olduktan sonra Ankara'ya yaptığı ilk resmi ziyarette uçaktan indikten sonra yanındakine soruyor, "Anadolu nerede başlıyor?"
Coğrafya konusundaki karnesi pek parlak olmayan Merkel, bu sefer de Kobani'deki çatışmaların faturasını Türkiye'ye kesiyor. Düşünüyorum, acaba Şansölye Kobani'nin Türkiye'de olduğunu mu zannediyor?
Merkel Türkiye'yi Kobani konusunda adım atmamakla suçluyor. Ancak daha bir hafta önce kendi partisi tezkerenin TBMM'den geçmesini eleştirmişti. "Türkiye Suriye'ye müdahele ederse bölge tamamen karışır, Türkiye Nato ve Batı ile birlikte hareket etmeli" demişlerdi. Şimdi "Türkiye müdahele etmiyor?" diye şikayet ediyorlar.
Merkel'in bir diğer eleştirisi: "Türkiye kendi önceliklerine önem veriyor" şeklinde. Bir hükümetin asıl görevi kendi insanını, kendi devletini düşünüp ona göre öncelikler belirlemesi değil midir? Almanya farklı mı yapıyor? Yani önce Kobani'de ateş altındaki Kürtleri sonra Münih'teki vatandaşının saadetini mi düşünüyor? Elbette hayır...
Başka ülkelerin yapmadığını yaptı Türkiye. Mültecilere kapılarını açtı. Kendi vatandaşının saadetinin bozulması riskine rağmen yaptı bunu.
Peki Merkel'in Avrupası ne yaptı? Afrika'dan gelen onbinlerce mülteciye Akdeniz mezar olmadı mı? Olmaya devam etmiyor mu? Kendi saadeti icin Avrupa mültecilere yönelik sınırlarına görülmeyen duvarlar örmüyor mu?
Daha yeni ortaya çıkmadı mı, Almanya'da mülteci yurtlarında güvenlik görevlilerinin sistematik şiddet ve işkence uyguladığı?
Merkel "Suriye'de olanlar bizi de etkiliyor" diyor, hayliyle kendi ülkesini düşünüyor. Türkiye'de günlerdir akan kan onu hiç ilgilendirmiyor.
Alman Yarı Özerk Devlet Televizyonu yeri geldiğinde avukat, yeri geldiğinde feminist, yeri geldiğinde islam uzmanı olarak lanse ettiği bir ismi televizyona çıkartıyor. Bu sefer o da Kürt uzmanı edasıyla "Türklerin hedefi tüm Kürtleri öldürmek" gibi bir saçma iddia ortaya atıyor.
Aynı televizyon Kandil'e gidiyor PKK lideri Cemil Bayık'la röportaj yapıyor ve "Kobani'de olanlardan AKP sorumlu" mesajını Alman kamuoyuna iletiyor.
Bir gazeteci arkadaşımın sosyal medyadan paylaştığı şu özetle bitirmek isterim:
Sevgili Merkel "Türkiye önceliklerini doğru belirlemesi lazım" Öyle mi? Haklısınız anlaşılan Türkiye bunu tam başaramadı. Belki Almanya bu konuda adım atarak iyi bir örnek olabilir. Benim önerim Alman tanklarını göndererek Kobani'yi kurtarmanız. Ya da en azından asker gönderebilirsiniz Türiye'ye destek için. Çok mu tehlikeli? Tamam o zaman 1 milyon göçmeni kabul edin. O da çok mu pahallı? Eh o zaman benim önerim, ya yardım edin ya da susun!
Yine Merkel. Bu sefer mekan Türkiye. Başbakan olduktan sonra Ankara'ya yaptığı ilk resmi ziyarette uçaktan indikten sonra yanındakine soruyor, "Anadolu nerede başlıyor?"
Coğrafya konusundaki karnesi pek parlak olmayan Merkel, bu sefer de Kobani'deki çatışmaların faturasını Türkiye'ye kesiyor. Düşünüyorum, acaba Şansölye Kobani'nin Türkiye'de olduğunu mu zannediyor?
Merkel Türkiye'yi Kobani konusunda adım atmamakla suçluyor. Ancak daha bir hafta önce kendi partisi tezkerenin TBMM'den geçmesini eleştirmişti. "Türkiye Suriye'ye müdahele ederse bölge tamamen karışır, Türkiye Nato ve Batı ile birlikte hareket etmeli" demişlerdi. Şimdi "Türkiye müdahele etmiyor?" diye şikayet ediyorlar.
Merkel'in bir diğer eleştirisi: "Türkiye kendi önceliklerine önem veriyor" şeklinde. Bir hükümetin asıl görevi kendi insanını, kendi devletini düşünüp ona göre öncelikler belirlemesi değil midir? Almanya farklı mı yapıyor? Yani önce Kobani'de ateş altındaki Kürtleri sonra Münih'teki vatandaşının saadetini mi düşünüyor? Elbette hayır...
Başka ülkelerin yapmadığını yaptı Türkiye. Mültecilere kapılarını açtı. Kendi vatandaşının saadetinin bozulması riskine rağmen yaptı bunu.
Peki Merkel'in Avrupası ne yaptı? Afrika'dan gelen onbinlerce mülteciye Akdeniz mezar olmadı mı? Olmaya devam etmiyor mu? Kendi saadeti icin Avrupa mültecilere yönelik sınırlarına görülmeyen duvarlar örmüyor mu?
Daha yeni ortaya çıkmadı mı, Almanya'da mülteci yurtlarında güvenlik görevlilerinin sistematik şiddet ve işkence uyguladığı?
Merkel "Suriye'de olanlar bizi de etkiliyor" diyor, hayliyle kendi ülkesini düşünüyor. Türkiye'de günlerdir akan kan onu hiç ilgilendirmiyor.
Alman Yarı Özerk Devlet Televizyonu yeri geldiğinde avukat, yeri geldiğinde feminist, yeri geldiğinde islam uzmanı olarak lanse ettiği bir ismi televizyona çıkartıyor. Bu sefer o da Kürt uzmanı edasıyla "Türklerin hedefi tüm Kürtleri öldürmek" gibi bir saçma iddia ortaya atıyor.
Aynı televizyon Kandil'e gidiyor PKK lideri Cemil Bayık'la röportaj yapıyor ve "Kobani'de olanlardan AKP sorumlu" mesajını Alman kamuoyuna iletiyor.
Bir gazeteci arkadaşımın sosyal medyadan paylaştığı şu özetle bitirmek isterim:
Sevgili Merkel "Türkiye önceliklerini doğru belirlemesi lazım" Öyle mi? Haklısınız anlaşılan Türkiye bunu tam başaramadı. Belki Almanya bu konuda adım atarak iyi bir örnek olabilir. Benim önerim Alman tanklarını göndererek Kobani'yi kurtarmanız. Ya da en azından asker gönderebilirsiniz Türiye'ye destek için. Çok mu tehlikeli? Tamam o zaman 1 milyon göçmeni kabul edin. O da çok mu pahallı? Eh o zaman benim önerim, ya yardım edin ya da susun!
SON DAKİKA
