Hafta sonu bir analiz yaptık ve gördük ki, Türk Para ve Sermaye Piyasalarını FED'den gelen çatlak sesler kadar Petrol Fiyatları da olumlu yönde etkilemiş.
Geçen hafta FED'i oluşturan 12 Merkez Bankası'nın bazılarından, aslında YELLEN'den önce başlayan parasal genişlemeyi bitirme planının en önemli ayağı olan "faiz yükseltme" ile ilgili medya üzerinden muhalefet yaptıklarına şahit olduk.
Piyasalar da "acaba bu çıkış dikkate alınır mı" şeklinde bir bekleyişe girdi. Bu gelişmeyle birlikte hem parite hem de gelişen ülke paraları karşısında dolar değer kaybetti. Özellikle dolara karşı sertçe değer kaybeden REAL ve RUBLE'de sakinleşme sağlandı. Not edilmesi gereken gerçek şu: Değer kaybını önlemek için Merkez Bankalarının sattığı milyarlarca dolar değil, FED'den gelen iki çatlak ses daha fazla etkili oldu.
Bir anda Türkiye'de de Dolar/TL'nin 2.25 seviyesinden aşağıya doğru kaydığını gördük. Bu gevşemenin kalıcı olup olmadığını bu hafta anlayacağız. Yazının başında belirttiğimiz gibi, bu seviyenin altında birkaç kapanış yaparsa 2.25-2.30 bandının bir altında olan 2.20-2.25 bandında yola devam edeceğimiz söylenebilir.
Diğer taraftan, petrol fiyatlarının sürekli olarak düşmesi gelişen ülkelerin ödemeler dengesinde rahatlama yaratırken bu dengenin en önemli kalemi olan cari işlemleri düzeltiyor. Hal böyleyken kur baskısının bir sebebi olan cari açığın dışsal bir sebeple iyileştiğini söylemek mümkün.
Ancak büyüme modelleri "kalite/fiyat" rekabetine göre tasarlandığı sürece bu rahatlamanın konjonktürel olacağı ve petrol fiyatları yükselişe geçerken işlerin tekrar bozulacağını söylemek gerekiyor.
Elbette "hiç yoktan iyidir" diyebiliriz. Kur seviyesi istikrar içinde yola devam ederse enflasyonist baskılarda da bir nebze gevşeme olacaktır. Bu durum petrolde tolerans sınırı olan 75-80 dolara kadar devam edebilir.
Daha önceki raporlarımızda "ABD Doları'nın değerlenmesine ABD'nin mutlaka bir planı olmalı" demiş ve bazı detaylar vermiştik. Şimdilik bunları tartışmak için çok erken olsa bile, bazı talihli gelişmeler sayesinde plan test edilmeye başlandı diyebiliriz.
Önümüzdeki kısa vadeli dönemde banka karları açıklanacak. Türk bankacılık sektörünün iyi durumda olduğunu, petrol fiyatlarının hem cari açık hem de enflasyona olumlu etki yapacağı konuşulmaya başlandı mı, diğer kırılganlıklara kimse dönüp bakmayacaktır. Garip ama gerçek. Piyasalarda iyi şeyler oluyor. Biz dikkati elden bırakmayalım yine de...
Hafta sonu bir analiz yaptık ve gördük ki, Türk Para ve Sermaye Piyasalarını FED'den gelen çatlak sesler kadar Petrol Fiyatları da olumlu yönde etkilemiş.
Geçen hafta FED'i oluşturan 12 Merkez Bankası'nın bazılarından, aslında YELLEN'den önce başlayan parasal genişlemeyi bitirme planının en önemli ayağı olan "faiz yükseltme" ile ilgili medya üzerinden muhalefet yaptıklarına şahit olduk.
Piyasalar da "acaba bu çıkış dikkate alınır mı" şeklinde bir bekleyişe girdi. Bu gelişmeyle birlikte hem parite hem de gelişen ülke paraları karşısında dolar değer kaybetti. Özellikle dolara karşı sertçe değer kaybeden REAL ve RUBLE'de sakinleşme sağlandı. Not edilmesi gereken gerçek şu: Değer kaybını önlemek için Merkez Bankalarının sattığı milyarlarca dolar değil, FED'den gelen iki çatlak ses daha fazla etkili oldu.
Bir anda Türkiye'de de Dolar/TL'nin 2.25 seviyesinden aşağıya doğru kaydığını gördük. Bu gevşemenin kalıcı olup olmadığını bu hafta anlayacağız. Yazının başında belirttiğimiz gibi, bu seviyenin altında birkaç kapanış yaparsa 2.25-2.30 bandının bir altında olan 2.20-2.25 bandında yola devam edeceğimiz söylenebilir.
Diğer taraftan, petrol fiyatlarının sürekli olarak düşmesi gelişen ülkelerin ödemeler dengesinde rahatlama yaratırken bu dengenin en önemli kalemi olan cari işlemleri düzeltiyor. Hal böyleyken kur baskısının bir sebebi olan cari açığın dışsal bir sebeple iyileştiğini söylemek mümkün.
Ancak büyüme modelleri "kalite/fiyat" rekabetine göre tasarlandığı sürece bu rahatlamanın konjonktürel olacağı ve petrol fiyatları yükselişe geçerken işlerin tekrar bozulacağını söylemek gerekiyor.
Elbette "hiç yoktan iyidir" diyebiliriz. Kur seviyesi istikrar içinde yola devam ederse enflasyonist baskılarda da bir nebze gevşeme olacaktır. Bu durum petrolde tolerans sınırı olan 75-80 dolara kadar devam edebilir.
Daha önceki raporlarımızda "ABD Doları'nın değerlenmesine ABD'nin mutlaka bir planı olmalı" demiş ve bazı detaylar vermiştik. Şimdilik bunları tartışmak için çok erken olsa bile, bazı talihli gelişmeler sayesinde plan test edilmeye başlandı diyebiliriz.
Önümüzdeki kısa vadeli dönemde banka karları açıklanacak. Türk bankacılık sektörünün iyi durumda olduğunu, petrol fiyatlarının hem cari açık hem de enflasyona olumlu etki yapacağı konuşulmaya başlandı mı, diğer kırılganlıklara kimse dönüp bakmayacaktır. Garip ama gerçek. Piyasalarda iyi şeyler oluyor. Biz dikkati elden bırakmayalım yine de...