Psikologlar ve davranış bilimciler hayvan sevgisinin çocuklar üzerinde mucize etkiler ve gelişimler yarattığını, çocuklar arasındaki ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinde oldukça büyük etkilerinin olduğunu; evinde evcil hayvan bakan çocukların, arkadaşlarının ihtiyaçlarına ve duygularına daha duyarlı olan, empati duygusu gelişmiş çocuklar olarak hayata bir adım önde başladığını söylüyor. Uzmanlara göre çocuğun hayvanlara sevgisi vermesi ve sevgilerini alması, onların bakımları için sorumluluk alması çocuğun birçok alanında gelişimini desteklerken sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimine ve zayıf olduğu alanlarda beceri kazanmasına da önemli katkılar sağlıyor.
3-6 yaşlarındaki bir grup çocuğun üzerinde yapılan bir klinik araştırmanın sonucu son derece ilgi çekici. Çocukların fizyolojik ve davranışsal uyarılma durumuna etkilerini saptamaya yönelik yapılan bu araştırmanın sonucu; hayvan olan bir ortamda çocukların kalp atışlarının yavaşladığını, davranışsal streslerinin ortadan kalktığını ve hayvanların varlığının çocukların duygusal durumlarının ve sosyal etkileşimlerinin üzerinde olumlu etkiler bıraktığını ortaya koyuyor.
Missouri Üniversitesi Otizm ve Sinir Gelişimi Hastalıkları Thompson Merkezi’nde terapi gören ve yaşları 8-18 arasında çocukların üzerinde Missouri Üniversitesi’nin yaptığı çalışmalar ise duruma otizmli çocuklar açısından bakmamızı da sağlıyor. “Evcil köpeklerin otizmli çocukların sosyal yetilerini geliştirici bir etkisinin olup olmadığı” sorusunun cevabını arayan araştırmacıların araştırmalarının sonuçları ise bize; herhangi bir tür evcil hayvanın bulunduğu evlerdeki otizmli çocukların daha güçlü sosyal yeteneklere sahip olduğunu, iletişime kapalı olan bu çocukların “kendilerini ifade etme”, “sorular sorma ya da diğer insanların sorularına cevap verme” davranışlarına çok daha açık olduklarını ortaya koyuyor.
Bu araştırmaların yanısıra Amerika’da bazı hayvanların özellikle yavru köpeklerin, çocukların psikolojik problemlerinin çözümüne dair uygulanan terapilerde kullanılması ve okuduğumuz izlediğimiz bazı hikayeler adeta bu araştırmaların altını çizer nitelikte. İngiltere’de yaşayan Booth Ailesi’nin geçtiğimiz yıllarda gazetelerden okuduğumuz mucize hikayesi; tedavisi umutsuz bir sürece giren otistik oğulları Fraser’ın hayvan hakları derneği tarafından kurtarılan Billy adlı kediyi eve almalarıyla birlikte hızla iyileşme sürecine girmesi ve herşeyden ümitlerini kestikleri bir anda yaşama tutunması bu araştırmaları doğrular nitelikteki örneklerden sadece biri.
İşte yaşamımızın ayrılmaz ve vazgeçilmez parçası bu küçük sevimli dostlarımızın, çocuklarımızın gelişimindeki 8 mucize rolü:
Psikologlar ve davranış bilimciler hayvan sevgisinin çocuklar üzerinde mucize etkiler ve gelişimler yarattığını, çocuklar arasındaki ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinde oldukça büyük etkilerinin olduğunu; evinde evcil hayvan bakan çocukların, arkadaşlarının ihtiyaçlarına ve duygularına daha duyarlı olan, empati duygusu gelişmiş çocuklar olarak hayata bir adım önde başladığını söylüyor. Uzmanlara göre çocuğun hayvanlara sevgisi vermesi ve sevgilerini alması, onların bakımları için sorumluluk alması çocuğun birçok alanında gelişimini desteklerken sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimine ve zayıf olduğu alanlarda beceri kazanmasına da önemli katkılar sağlıyor.
3-6 yaşlarındaki bir grup çocuğun üzerinde yapılan bir klinik araştırmanın sonucu son derece ilgi çekici. Çocukların fizyolojik ve davranışsal uyarılma durumuna etkilerini saptamaya yönelik yapılan bu araştırmanın sonucu; hayvan olan bir ortamda çocukların kalp atışlarının yavaşladığını, davranışsal streslerinin ortadan kalktığını ve hayvanların varlığının çocukların duygusal durumlarının ve sosyal etkileşimlerinin üzerinde olumlu etkiler bıraktığını ortaya koyuyor.
Missouri Üniversitesi Otizm ve Sinir Gelişimi Hastalıkları Thompson Merkezi’nde terapi gören ve yaşları 8-18 arasında çocukların üzerinde Missouri Üniversitesi’nin yaptığı çalışmalar ise duruma otizmli çocuklar açısından bakmamızı da sağlıyor. “Evcil köpeklerin otizmli çocukların sosyal yetilerini geliştirici bir etkisinin olup olmadığı” sorusunun cevabını arayan araştırmacıların araştırmalarının sonuçları ise bize; herhangi bir tür evcil hayvanın bulunduğu evlerdeki otizmli çocukların daha güçlü sosyal yeteneklere sahip olduğunu, iletişime kapalı olan bu çocukların “kendilerini ifade etme”, “sorular sorma ya da diğer insanların sorularına cevap verme” davranışlarına çok daha açık olduklarını ortaya koyuyor.
Bu araştırmaların yanısıra Amerika’da bazı hayvanların özellikle yavru köpeklerin, çocukların psikolojik problemlerinin çözümüne dair uygulanan terapilerde kullanılması ve okuduğumuz izlediğimiz bazı hikayeler adeta bu araştırmaların altını çizer nitelikte. İngiltere’de yaşayan Booth Ailesi’nin geçtiğimiz yıllarda gazetelerden okuduğumuz mucize hikayesi; tedavisi umutsuz bir sürece giren otistik oğulları Fraser’ın hayvan hakları derneği tarafından kurtarılan Billy adlı kediyi eve almalarıyla birlikte hızla iyileşme sürecine girmesi ve herşeyden ümitlerini kestikleri bir anda yaşama tutunması bu araştırmaları doğrular nitelikteki örneklerden sadece biri.
İşte yaşamımızın ayrılmaz ve vazgeçilmez parçası bu küçük sevimli dostlarımızın, çocuklarımızın gelişimindeki 8 mucize rolü: