Tarihte bugün: 1 ağustos

'Moby Dick'in yazarı Herman Melville 1819 yılında hayata merhaba dedi.
Herman Melville 1819 yılında New York'ta doğdu. Ailesinin maddi durumu hiç de parlak değildi ve babası, ardında yüklü bir borç bırakarak öldüğünde, 13 yaşındaki Melville için hayata atılma zamanı gelmişti.
Çeşitli işlerde çalışarak geçen beş yılın ardından, 18 yaşında Liverpool'a giden bir gemiye bindi. Gençliğinin en güzel günlerini kabusa çeviren bu adım, Melville'in dünya edebiyatına kazandıracağı büyük romanların malzemesi oldu.
22 yaşında güney denizlerinde balina avına çıktı, ama zorlu koşullara dayanamayıp birkaç arkadaşı ile gemiyi terk etti ve bir süre Typee yerlileri arasında yaşadı.
Bir Avustralya gemisiyle yeniden denizciliğe döndüyse de, denizcilik hayatı hep sorunlu geçti. Bir isyan nedeniyle hüküm giydi, Tahiti civarında yeniden yerliler arasına katıldı, bir başka balina gemisi ile Hawaii'ye gitti.
30'lu yaşlarında Boston'a döndüğünde, deniz seferleri tamamen çıkmıştı kafasından. Başka bir işi de olmadığı için yazmaya başladı. 1946'da yayımlanan ilk romanları, yerliler arasında geçen günlerine aitti.
Kendisini dünyaya tanıtan ve Türkçeye 'Beyaz Balina' ismiyle çevrilen 'Moby Dick'i 1951 yılında tamamladı, ancak romanları yeterince ilgi görmedi.
Melville, 1866'da New York gümrüğünde müfettiş olarak çalışmaya başlayınca edebiyattan tamamen uzaklaştı. 28 eylül 1891'de öldüğünde hiç kimsenin hatırlamadığı bir yazardı. Ama öldükten sonra keşfedildiğinde bir daha hiç unutulmadı.
'Moby Dick'
Çevirmeni Mina Urgan şöyle tanımlıyor 'Beyaz Balina'yı: "Pequod adlı bir balina gemisinin son yolculuğunu, balinaların nasıl avlandıklarını, geminin sonunda nasıl battığını anlatan 'Moby Dick', ilk bakışta denizlerde geçen bir serüven romanı sanılabilir. Ne var ki insan 'Moby Dick'i okudukça, okuduklarını düşündükçe, kitabın derinliğini, gerçek anlamını sezmeye başlar. Bu derinliği, gerçek anlamı sezmeyenler ise, balina avıyla ilgili, heyecanlı bir öykü olarak, gene de 'Moby Dick'in pekala keyfini çıkarabilirler."
'Moby Dick'ten...
Ne berbat sokaklardı bunlar! Sağda solda, ev değil, kara kara yığınlar vardı sanki. Yer yer de, bir mezarın içinde gezinen ışıklara benzeyen mumlar. Haftanın son günü, gecenin bu saatinde, kentin bu mahallesi nerdeyse ıssızdı. Ama çok geçmeden, bulanık dumanlı ışıklar sızdıran, basık ve geniş bir binanın önüne vardım. Kapısı sanki kollarını açıyordu bana. Halka özgü yerlerin bakımsız hali vardı burada. Ayağımı içeri atar atmaz, eşikteki kül tenekesine çarpıp yere yuvarlandım. Tozdan dumandan boğulacaktım nerdeyse. "Bu da ne" dedim: "Gomorra harabelerinin külleri mi yoksa?" 'Çapraz Zıpkınlar'dan, 'Kılıçbalığı'ndan sonra, bunun adı da 'Tuzak Hanı' olsa gerek. Her neyse, ayağa kalktım, içerden gelen gür bir sese doğru ilerleyip, ikinci bir kapıyı açtım.
Cehennemde lanetliler kurultayı toplanmıştı sanki. Yüzlerce kara surat bana çevrildi. Arkalarında, kıyamet gününün kara bir meleği, bir kürsünün üstüne açılmış kitabı yumrukluyordu. Bir zenci kilisesiydi burası. Ve vaiz, cehennemdeki karanlıkları, ağlaşıp bağırışmaları, dövünmeleri anlatıyordu. "Vay vay, Ishmael" diye mırıldandım gerileyerek, "Tuzak Hanı amma da berbat karşılıyor insanı!"
Biraz daha ilerleyip, doklara yakın bir yerde, sönük bir ışığın önünde durdum. Kasvetli bir gıcırtı duydum tepemde. Başımı kaldırınca, kapının üstünde sallanan bir tabela gördüm. Belli belirsiz bir resim vardı bu tabelada: Dümdüz fışkırıp serpilen bir su. Altında da şu yazılıydı: "Fışkırtı Hanı -- Sahibi Peter Coffin", yani Peter Tabut.
Tabut? Fışkırtı? Oldukça uğursuz bir alamet bu. Ama Tabut soyadı Nantucket'te yaygındır derler. Bu Peter da buraya Nantucket'ten gelmiş olsa gerek. Işık böylesine sönük, yer böylesine ıssız, kırık dökük küçük ev yanık bir mahallenin yıkıntılarından buraya getirilmişe benzediğine, sallanan tabela fakir fakir gıcırdadığına göre, odanın ucuzu da, nohut kahvesinin en alası da burada olmalı dedim kendi kendime.
Günün diğer önemli olayları
1063: İlk Selçuklu devleti hükümdarı Tuğrul Bey öldü.
1521: Osmanlı orduları, Belgrad'ı kuşatma altına aldı.
1571: Lala Mustafa Paşa, Venedik Cumhuriyeti egemenliğindeki Kıbrıs'ı ele geçirdi.
1744: Fransız biyolog Jean Baptiste Lamarck doğdu.
1840: İlk Türkçe gazete 'Ceride-i Havadis' yayımlanmaya başlandı.
1931: New York'tan uçarak Yeşilköy'e inen Russel Boardman ve John Polando adlı havacılar Yalova'da Mustafa Kemal Paşa tarafından kabul edildi.
1933: İstanbul Darülfünunu'nun yerini üniversite aldı; İstanbul Üniversitesi kuruldu.
1936: Berlin Olimpiyatları, Adolf Hitler'in de katıldığı seremoniyle açıldı. ABD'li siyah atlet Jesse Owens, oyunlarda tüm rekorları alt üst ederek dört altın madalya kazandı.
1942: Almanlar, Stalingrad'dan Krasnodar'a uzanan demiryolunu kapattı.
1958: Karikatürist Nehar Tüblek, Uluslararası Altın Hurma Ödülü'nü kazandı.
1971: Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) kuruldu.
1978: ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisinde alınan kararla, Türkiye'ye uygulanan silah ambargosu şartlı olarak kaldırıldı.
1987: Ayetullah Humeyni'nin çağrısıyla ABD'yi protesto eden İranlı hacılarla Arabistan polisi çatıştı: 402 kişi öldü.
1988: Trafikte ceza puanı uygulamasına başlandı.
2001: İş adamı Üzeyir Garih İstanbul'da öldürüldü.
2001: Azerbaycan, SSCB döneminde kullandığı Kril alfabesinden Latin alfabesine geçti.
2002: ABD, bazı Güneydoğu Asya ülkeleriyle kapsamlı terörle mücadele anlaşması imzaladı.
2005: Suudi Arabistan Kralı Fahd, uzun bir hastalık dönemi ve 23 yıllık iktidarın ardından 84 yaşında öldü.
Tarihte bugün arşivi
Ekim ayı arşivi
Kasım ayı arşivi
Aralık ayı arşivi
Ocak ayı arşivi
Şubat ayı arşivi
Mart ayı arşivi
Nisan ayı arşivi
Mayıs ayı arşivi
Haziran ayı arşivi
Temmuz ayı arşivi
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
-
ANITKABİR ZİYARET SAATLERİ 2025: Anıtkabir Kaçta Açılıyor, Kaçta Kapanıyor?
23 NİSAN’DA AVM’LER AÇIK MI? 23 Nisan Çarşamba AVM çalışma saatleri!
Karpuz Nerede Yetişir? Türkiye'de Karpuz En İyi Nerede Yetişir?
Kahve Nasıl Yetiştirilir? Türkiye'de Kahve En İyi Nerede Yetişir?
Deniz Börülcesi Nasıl Yetiştirilir? Türkiye’de Deniz Börülcesi En İyi Nerede Yetişiyor?