hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Herkes bu oyunu konuşuyor: Avataria

    Herkes bu oyunu konuşuyor: Avataria
    expand

    Facebook'ta özellikle çocukların ilgi gösterdiği "Avataria" adlı bir oyunda, küçük çocukların tuzağa düşürülerek taciz edildiği ortaya çıktı. Şimdi aileler çocuklarını bu tür oyunlardan ve oyunlarda çocuklarının karşılaşabileceği istismarlardan nasıl koruyacaklarını düşünüyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ekşi Sözlük yazarı ''soguk ulke'' nin tehlikeye dikkat çeken paylaşımı sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. İşte Ekşi Sözlük'te büyük tartışmalara neden olan o paylaşım:

    9 yaşında bir yeğenim var. genelde gün içinde minimum 1 saat internete girme hakkı vermiş ebeveynleri. O da her çocuk gibi, Facebook'ta arkadaşlarıyla sohbet ediyor. (zira nedenini bilmediğim, anlamadığım ve asla anlayamayacağım bir biçimde hemen hemen her çocuğun bir Facebook adresi mevcut.)

    Dün internetteyken yanına oturup neler yaptığına bakmak istedim. Benim yarım aklımda bir çocuk Facebook'ta en fazla bebek giydirip, araba yarışı falan oynar çünkü. Ekranda "Avataria" diye bir oyun açık, bir sürü avatar oradan oraya yürüyerek "sew olmak isteyen", "benim evde parti var hadi aşkım gel" yaza yaza dolaşıyor. Önce onları oyun içerisinde bağımsız hareket eden "bot" hesaplar sandım. Sonra biraz daha yakından bakınca, kişilerin birbiri ile gayet anlamlı bir biçimde iletişim kurduğunu fark ettim. Hem de ne iletişim!

    Yeğenime bana oyunu anlatmasını, beğenirsem oynayabileceğimi ve ona ihtiyacı olan can, hamle ya da malzeme vs yardımı yapabileceğimi söyledim. Bizim kafa kalmış tabii "çiftlik - candycrash" oyunlarında. "Burada" dedi, "güzel giyiniyorsun. Görevler var onları yapıyorsun, sonra kulübe gidip kendine bir sevgili buluyorsun." Tam o sırada yanına bir avatar gelip, onunla "evlenmek" istediğini söyledi. Allah'ım bizimki bir panik, bir mutlu! Dedim "tanıyor musun?" "hayır", dedi. "Tanışacağız..."

    Şöyle arkama yaslanıp yeğenimin yüzüne baktım. O heyecanla klavyeye abanmış yazmakla meşguldü. 9 yaşında lan daha 9!

    Neyse vesselam, karşıdaki şahıs, yeğenime sorular soruyor. "Nerde okuyorsun, kaç yaşındasın" vs. Bizimki de cevap veriyor. Bizimki yazıyor "9 yaşndym..." Karşıdan cevap geliyor: "Demek 9 yaşındasın. Ben de 11 yaşındayım"

    "Bir dakika" dedim, bu kişi 11 yaşındaysa, ben henüz doğmadım!

    Oyun bağımlılığında çözüm telefonu elinden almak değil


    Hemen pc başından kaldırdım yeğenimi. Kendi Facebook hesabımı açtım, oyunu buldum ve oynamaya başladım. Benim avatarı gayet hanım hanım giyimli, gözlüklü bir tip yaptım. Yeğenim atıldı hemen: "Ah ya! çok çirkin bir kız oldu bu. Kimse bakmayacak sana!

    Neyse efendim, oyun içinde bir kaç çer çöp toplayıp başlangıç görevlerini bitirince, hemen parka gidip bir "arkadaş" edinme görevi geldi. Parka gittik. Daha gireli iki dakika olmadı ki, biri yanıma geldi. "slm" yazdı. "slm" dedim. "Arkadaş olalım" dedi, "olur" dedim. İstek gönderdi kabul ettim. "Hadi bana gel" dedi. O gitti, ben yeğenimin yardımıyla onu takip etmeyi öğrendim. Evi olarak dekore ettiği bir odaya girdik. (Yeğenimi kibarca yanımdan uzaklaştırdım, zira gidişatı pek beğenmedim.) "Kaç yaşındasın" dedi. "9..." dedim. "Tamam, ben de 11, hadi oynayalım." dedi. "Ne oynayacağız ben daha yeniyim. bilmiyorum oynamayı" dedim. "Tamam ben sana öğreteceğim." dedi. Ekranın üst köşesinde "*** seni öpmek istiyor" diye bir pencere açıldı. Kabul ettim.

    Bundan sonraki diyalogları aynen yazıyorum:

    *** - hadi üstümüzü çıkaralım.

    Ben - neden

    *** -böyle oynayalım

    Ben - ama ben bilmiyorum.

    ***-tamam. okuyor musun

    Ben-evet

    ***-nerde

    Ben -(salladım bi okul adı)

    ***-tamam ben de okuyorum. daha önce hiç külodunu çıkarmadın mı

    Ben-anlamadım

    ***-külodun ne olduğunu biliyorsun di mi

    Ben-evet

    ***-tamam. şimdi onun içinde bişey var ya. o nasıl görünüyor

    Ben-anlamadım.bilmiyorum

    ***- tamam. evde yalnız mısın

    Ben-hayır annem var

    ***-tamam yanında mı

    Ben-hayır

    ***-tamam.gelirse haberver

    Ben-tmm

    ***- bundan sonra burda sadece beni bul tamammı başkasını kabul etme

    Ben-tamam

    ***-ben sana gold vericem.gelinlik alıcam. puan da kazanırsın. seviye atlarsın

    Ben- tamam

    ***-facebook hesabın var mı

    Ben-annemin var

    ***-tamam telefonun var mı

    Ben-yok annem doğum günümde alcak

    ***-tamam ne zaman doğum günün

    Ben- temmuzdaa

    *** tamam eğer annen almazsa ben sana alırım

    Ben-telfon mu

    ***-evet ama burda sadece benimle konuş bir de bana sana gönderebileceğim bi adres lazım

    Ben- tamam

    ***-tamam sex oynayalım mı

    Ben- nasıl oynucaz

    ***- sen şimdi külodunu çıkar onun içindeki .........

    Gerisini yazmayacağım, çünkü baya baya bildiğin detaylı oldukça açık ve anlaşılır bir biçimde yazdı adam! 9 yaşında olduğumu söylediğim halde. 9 yaşında bir çocuk için bile basit kaçacak bir dille yazdığım halde. Baya baya detaylı ve açık anlattı adam!

    Elim ayağım hala titriyor. Kendimi 9 yaşında bir çocuk gibi taciz edilmiş, mahremine girilmiş hissediyorum.

    N'apıyorsunuz abi çocuklarınıza!

    Çocuklarınıza ne ya-pı-yor-su-nuz!

    Nasıl farkında olmazsınız, nasıl ilgilenmezsiniz neyi - nasıl kullandıklarıyla?

    Nasıl kontrol etmezsiniz?

    Girdiği bir oyunu nasıl incelemez, nasıl "neyse hazır o oynuyorken ben de telefonumdan internette gezineyim" dersiniz?

    Nasıl farkında olmazsınız tehlikenin!

    Allah kahretsin, nasıl?!!

    Olmaz, olmayacak belli. Ama bir umut, bir anne ya da baba "dur lan şu çocuk Avataria diye bir oyun oynuyor. Bir bakalım nasıl bir oyunmuş bu" diye merak eder de, internette arama yapmayı akıl ederse, bu yazı önüne düşsün, o koca kafasına balyoz gibi insin diye paylaşıyorum burada!

    Çocukların gerçekte öğretmenleri, akrabaları, hatta öz babaları tarafından 5'er 10'ar taciz edildiği ülkemde, "sanaldan bir şey olmaz" diyen olursa bu yazının altında, peşin peşin belasını versin!"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Herkes bu oyunu konuşuyor: Avataria

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Avataria nedir?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Avataria, Facebook'ta 500 binden fazla oyuncusu olan bir oyun. Online olarak, gerçek insanlarla oynanıyor. Karakterin dış görünüşü, kıyafeti, göz rengini seçtikten sonra oynanmaya başlanıyor. Ama oyun oynanırken, oyuncuların kendi aralarında sohbet etme imkanı var. 

    Fakat Facebook'ta istemediğiniz bir uygulamayı ya da bir oyunu engellemek basit. Ayarlar kısmından engelleme bölümüne girdiğiniz zaman istemediğiniz bir uygulamayı rahatlıkla kaldırabilirsiniz. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ''Çocuk ile ebeveynleri arasındaki duygusal ve zihinsel kopuşun esas nedeni çocuğun değil ebeveynlerin internet kullanımı''

    Psikiyatrist İlker Küçükparlak ise çocukları korumak adına onları internetten uzak tutmanın gerçekçi bir hedef olmadığını düşünüyor. Küçükparlak, konuyla ilgili, ''Çocukları internette daha güvenli tutmak için ebeveynlerin iyi birer internet kullanıcısı olmaları gerekir. Örneğin müstehcen olduğu belli olan sitelere girmeyi engelleyen bazı çocuk koruma programları var, her ebeveyn bunlardan edinmeli. Son derece masum terimlerle yapılan aramalarda bile kaza sonucu uygunsuz içerikle karşılaşmayı engellemenin en emin yolu bu'' dedi.

    Erişkin ile çocuk arasında sır olmayacağının çocuklara anlatılması gerektiğini söyleyen Küçükparlak şunları söyledi:

    ''Çocuklara kendilerini korumayı internet haricinde de öğretmek gerekir, burada prensip çok farklı değil. Erişkin ile çocuk arasında sır olamayacağı anlatılmalı. Özel bölge kavramı aşılanmalı. Bu arada özel bölge derken bu kavramın ayıp, kirli ve kötü bir şey olduğu vurgusu ile aktarılmaması; çocuğun kendine ait ve başkalarına göstermesi-bahsetmesi uygun olmayan bölgeler olduğunun aktarılmasının uygun olacağını hatırlatmak gerek.''

    Avataria örneğinde olduğu gibi bu tür istismarların habere konu olması, sosyal medyada konuşulmasının da çocukları etkilemeyeceğini dile getiren Küçükparlak, ''Çocuğun izlediği çizgi filmi de, kreşteki en anlaşamadığı arkadaşını da merak etmek gerek. Bunun da oturup beraberce çizgi film izlemek olarak duyulmasını istemem. Ne hissettiğini ve ne düşündüğünü merak ettiğiniz çocuk kafası karıştığında tembihlememiş olsanız bile gelip ebeveynlerine aktaracaktır. Ne hissettiği ve ne düşündüğü merak edilmeyen çocuk ise o kafa karışıklığını kendi içinde yaşamayı tercih edebilir. Bu anlamda ebeveynlerin de çocuğun yüzü yerine telefonun monitörüne bakmayı tercih ettiği çocuklar internetten de günlük yaşamdan da istismara daha açık haldedirler. Lokantada oyalansın diye cep telefonundan youtube videosu izletilen çocuklar da istismara daha yatkın olabilirler

    Çocuk ile ebeveynleri arasındaki duygusal ve zihinsel kopuşun esas nedeni çocuğun değil ebeveynlerin internet kullanımı oluyor genelde. Çocuğunu gören ebeveynlerin bu riskleri sıfırlanmasa da minimize olacaktır'' dedi. 

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow