Zeki Müren'i kaybedeli 20 yıl oldu

Bugün sanat güneşi Zeki Müren'in ölüm yıl dönümü. Müren'i kaybedeli 20 yıl oldu. Ama 20 yılda hiç unutulmadı. İşte Zeki Müren'in 64 yıllık hayatından satır başları...

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bir kehanet değil hakedilmiş bir tahmindi. Alkışlarla dualarla anılarla sevgi ve özlemle yaşadı, yaşatıldı.

Aradan tam 20 yıl geçti Türkiye, sanat güneşini hiç unutmadı. Zira o gönülleri fethetmiş, adını yüreklere kazımıştı.

Belki bir veda şarkısı belki de yaşamının bir özetiydi.

64 yıllık ömrüne Türk sanat müziğinin en güzel yorunmlarından birini kazandırdı. Tane tane o akıcı ve vurgulu sesi ile Türk sanat müziği tarihinde adını yazdırdı.

Zeki Müren: Ben değil Liberace beni taklit ediyor

2011 aslında onun sanat hayatına başlayışının da 60. yıl dönümüydü.

1951'de Perihan Altındağ sözeri'nin hastalandığı birgün hayatının fırsatını yakalamış ve tam 45 dakikalık canlı yayınla kim bu genç adam dedirtmişti.

İşte o gün başlayan sanat yaşamına tam 200 beste 600'ü aşkın plak ve kaset 18 film tiyatro oyunculuğu ve şiir kitapları sığdırdı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Sanata ve estetiğe yatkınlığı ona farklı alanlarda başarının kapısını aralamıştı.

Zeki Müren geçmişte adeta bir ayin ciddiyeti ve mesafesi ile icra edilen türk snat müziğini görsel bir şölene ve yaratıcı bir sahne performansına dönüştürdü. Birçok ilke o imza attı.

Sahne ekibine ilk o tek tip elbise giydirdi. Dahası gündelik hayattta kullanmasınlar diye o giysilerin yakasına saten kumaş diktirmişti. Seyircisine hiç arkasını dönmedi. Sahneden bile arka arka yürüyerek çıkardı.

Sahneye hakim olmak için sahne düzenini T şekline çeviren ilk oydu. Güzel sanatlar akademisi yüksek süsleme bölümünden mezundu. Bu akademik birikimini kendi kostümleri için kullandı. Sahneye birbirinden ışıltılı gözalıcı rengarenk giysilerle çıktı. Hepsi onun tasarımıydı. Bu giysilere ad da takmıştı.
Kimin adı uzay yolu, kiminin de gladyatördü.

''İşte Benim Zeki Müren'' sergisi açıldı

Kuralları vardı. Gazinoda hiçbir sanatçı onun seslendirdiği parçaları repertuvarına alamazdı. Gazino patronlarıyla yazılı sözleşme yapmaz, Zeki Müren sözü verirdi. Birkaç parçadan sonra mutlaka giysi değiştirirdi.

Sahnede en az 2 saat kalmalıydı. Aksini kabul bile etmezdi. Zeki Müren hayranlarıyla en çok buluşan sanatçılardan biriydi.

Zeki Müren hakkında şok gerçek

Yılda 100'den fazla konser verirdi. O konserlerde giysilerinden sahnede kullanılan salıncağa kadar hemen her performansı olay olurdu. Yaşadığı toplumun aykırı yüzüydü. Kimse onun yaşam tarzını sorgulamaz kimse zeki müğreni yargılamazdı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Nazik ve mesafeli üslubuyla cinsel kimliği ile ilgili sorulara hiç kimse kimseyi yatakta görmediği ya da dünyadaki bütün sanatları var eden ve hala yaşatan prima sanatçılar da eşcinseldir diye yanıt verecekti.

Fatih Ürek: "Zeki Müren'den feyzaldım"

1980'de Kuşadası'nda ve 1980'de de Paris'te geçirdiği kalp krizleri sonrası dinlenmeye çekildi. Ancak hiç kimse o dinlenmenin ebedi bir inzivaya dönüşeceğini tahmin edemedi. Sadece 1984 yılında Bodrum'da muhtaçlar için son bir konser verdi. Sonrasında zamana karşı direnemyen yaşlanmış kilolanmış yıpranmış bedeniyle anımsanmak yerine hayranlarının hafızasında yer eden haliyle anılmayı tercih etti.

Bu öyle bir tercihti ki tam 12 yıl boyunca sadece sahnelerden değil kamusal hayattan belini eteğini çekmek zorunda kalacaktı. Ta ki 1994 yılına kadar. 24 Eylül 1996'da TRTnin onun için hazırladığı bir ödül törenine katıldı. Heyecanlıydı. İlk kez canım dediği seyircilerinin önüne çıkacaktı. O gün giydiği elbisesinin ismi ne gariptir ki "son gece" idi. Sahne yaşamındaki o ilk kullandığı mikrofon hediye edildiğinde o heyecana kalbi dayanamadı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Şarkısındaki gibi tüm mal varlığına Mehmetçik Vakfı'na ve Türk Eğitim Vakfı'na bağışlamıştı. Türkiye onu sahnede tanımış ve yine sahnede yitirmişti.

Zeki Müren, Bodrum'un paşası, sahnelerin sanat güneşi, Türk sanat müziğinin eşsiz bestecisi ve yorumcusu olarak uğurlandı. Geride kulakları okşayan yüreklere hitap eden sesi ve özlemi kaldı. Artık uzaklardaydı.