Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, CNN TÜRK'te soruları yanıtladı
Küresel iklim krizi tüm dünyada etkisini sürdürmeye devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, iklim krizinin Türkiye'ye etkisini ve alınan önlemleri CNN TÜRK yayınında Hakan Çelik'e anlattı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
33 milyon tonluk hububat bu bölgeden ihtiyacı olan ülkelere gitti. Gıda krizinden dünyayı kurtardı. Gazze'de büyük bir trajedi var. Masum insanların bunun büyük çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlı olduğunu düşünürsek 13 bin kişinin hunharca katledilmesi var. Suları, gıdaları yok. Sağlıkla ilgili hizmetleri alamıyorlar. Türkiye bütün çabaları en üst düzeyde gösteriyor.
Cumhurbaşkanımız bahsetmişti, özellikle Rusya'nın ihtiyaç sahibi olan Afrika'daki ülkelere un şeklinde tahılın gönderileceğini söylemişti. Aynı şekilde farklı mekanizmalarla bunları una çevirerek gönderimini sağlayacağız. Türkiye'nin buradaki rolünü basit bir taraftan bakmakla göremez hiç kimse.
İklim değişikliğinin etkisinin yıkıcı şekilde geldiğini dünya için risk oluşturduğu gerçeğini kabul etmesi gerekir. İklim kriziyle birlikte iklimdeki değişiklikler, bizim ülkemiz Akdeniz havzasında, en çok etkilenecek ülkelerden biriyiz. Hava sıcaklıklarının artması, birbiri peşine devam eden kurak günler, suyla ilgili buharlaşmayı tutun da bütün halinde politika oluşturulması gerekli kılınmıştı. Buna ilişkin çalışmaları tamamlayarak bununla alakalı uyarıları yaparak çıktık. Bugün yurdumuzun birçok yerinde yağmur yağıyor, bizi yanıltmasın. Çok geniş alana yağması gereken yağışlar aynı oranda yapıyor, eşi benzeri görülmemiş taşkınlar.
Yağış rejiminin değişikliği diyoruz. Uzun süre yağışın olmaması. Dünyada bütün suların sadece 2,5'i tatlı su. Dünyanın yüzde 97,5'inin sularla kaplı olduğunu düşünürsek okyanuslar, tuzlu suların toplamı yüzde 97,5, sadece 2,5'i tatlı su. İçme suyu, tarımsal üretim, diğer kullanımları yüzde 2,5'ini hallediyorsunuz ve bunun sadece yüzde 1'i kullanılabilir. Aslında elimizdeki hayatın kaynağı olan suyun ne kadar kısıtlı olduğunu görüyoruz.
Ülkeler bununla ilgili tedbirler almak zorunda. Sadece farkındalığı oluşturmak için buna bütün vatandaşların katılımını sağlamak için. Su konusunda kamu olarak yapmamız gerekenler var. Bunlar eylem bütünü, 154 eylem belirlendi. Her kurumda mutlaka su kurullarının oluşturulması istendi. Suyla alakalı tüm eylemleri takip edecek olan ulusal su kurumu oluşturuldu. Türkiye'deki tüm eylemlerin yapılan yapılmayan her şeyi değerlendirecek. Ulusal su çalıştayı düzenleyeceğiz. Ne yaptık, nereye geldik, bundan sonra eylemlerle ilgili revizyona ihtiyaç var mı diye.
Yüzde 30-35 oranında kayıp kaçak olduğunu düşünürsek, bazı belediyelerde yüzde 60'lara çıkabiliyor. Bunu yüzde 25'lere indirme konusunda. Belediyeler vatandaşlarımıza su servisi veriyorlar. Tarım en çok su kullanımının olduğu sektörlerden bir tanesi. Devletin yüzde 50 desteği var, modern sulamaya dönüştürmeleri ve buharlaşmanın en az olduğu zamanda sulama yapmaları. Vatandaşlarımızın suyla alakalı hassasiyetlerini artırmalarını kendilerinden bekliyoruz.
Su yoksa hayat yok. Bunu zaman dilimi diye düşünürsek yanılırız. Bu bundan sonraki hayatımızın bir parçası.
Konvansiyonel tarımda stratejik ihtiyacımız olan ürünlere odaklanmalıyız. Burada yapılanları bütün genele şamil şekilde düşünmek.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Biberona tiner, çorbaya çamaşır suyu! İNSAN BEBEĞİNE NASIL KIYAR? | En Son Haberler...
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Besicinin 90 koyununu 1 dakikada çaldılar
Selma Ateş'e saldırıyı azmettirmişti! Eşini ve yanındaki kişiyi öldürdü: Elektronik kelepçeyi kırıp kaçtı
SON DAKİKA HABERİ... Narin cinayetinde düğüm çözülecek mi? 3. kanlı delil ortaya çıktı