Tahıl koridorunda süreç nasıl olacak? Bakan Akar CNN TÜRK'te anlattı
Dünyanın gözü İstanbul'da yapılan tahıl koridoru anlaşmasına çevrildi. Peki tahıl koridoru sevkiyatı nasıl gerçekleşecek? İstanbul'daki kurulacak olan koordinasyon merkezi nasıl çalışacak? Gıda fiyatlarında düşüş yaşanacak mı? Tüm bu soruların yanıtını Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar CNN TÜRK'te yanıtladı.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar; Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler arasında imzalanan "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" ile ilgili CNN Türk canlı yayınında soruları cevapladı.
Bakan Akar’ın CNN Türk canlı yayınında yaptığı açıklamalar özetle şöyle:
ARKADAŞLARIMIZ FEDAKARCA ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİRDİLER
Özetlemek gerekirse gerçekten çok zorlu ve uzun bir süreç yaşadık, tabi 3 taraflı olması daha doğrusu çok taraflı olması bu işteki görüşmenin konuşmaların doğal olarak tabi daha da uzattı. Fakat arkadaşlarımız gerçekten yoğun bir çalışma yaptılar çok fedakârhane bir çalışma yaptılar, gece-gündüz demeden her vasıtayı kullanmak suretiyle muhataplarıyla temas sağlamaya, onları ikna etmeye, onlarla görüş alışverişlerini sürdürmeye gayret gösterdiler. Ve sonuçta da çok şükür bu noktaya geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin huzurunda bu imzayı atabilme noktasına gelebildik. Tabi burda arkadaşlarımızın payı çok büyük.
Buranın önemine geldiğimizde şimdi dünyadaki tahıl arzını yakından baktığımızda 3’te 1’ini aşağı yukarı Rusya ve Ukrayna sağlıyor. Dolayısıyla bu bakımdan Rusya ve Ukrayna’nın gıda üretimi konusunda, gıda sevki konusunda gıda sağlama konusunda çok önemli rolü var. Bu malum iki ülke arasındaki çatışmadan dolayı 4 aydan 5 aydan beri devam eden bu çatışma nedeni ile Ukrayna’dan engellenmesi tahıl ve diğer gıda ürünlerinin çıkamaması nedeni ile bir küresel gıda krizi riski ortaya çıktı. Ve bu kriz de giderek tırmanıyor. Özellikle orta doğu ve Afrika’da bu riskin çok ciddi boyutlara ulaştığını hem açık hem de resmi kaynaklardan öğrenmiş bulunuyoruz. Bu neden ile bu sorunun çözülmesi hem başlık hem de güvenlik sorunu giderilmesi bakımından çok büyük öneme ait çünkü açlık ve gıda sorunu giderek bir güvenlik sorununa dönüşüyor. O da insanlara oradaki ülkelerin istikrarını ciddi örtüde sarsıyor. Bu neden ile büyük bir önem arz ediyor. buradaki gıdanın sevki emniyetli bir şekilde istenilen adreslere nakli yine bir bilgi zaten bu açık kaynakta da burada mevcut, 25 milyon ton civarında bir tahıldan bahsediyoruz, çok önemli bir miktar bu dolayısıyla bu tahılın beklenenlere gitmemesi isteyen ihtiyaç sahibi ülkelere gitmemesi doğal olarak ciddi bir soruna sebep olabiliyor.
Efendim bu ihtiyacı olan ülkelere denizden deniz yolu ile süratli bir şekilde efendim büyük miktarda bunların emniyetli bir şekilde nakli için bir koridor oluşturma ihtiyacı söz konusu güvenli bir koridor oluşturma çünkü şuan da tüm istememize rağmen bir an önce ateşkesin sağlanması bir an önce barış ortamının sağlanması çok istememize rağmen hepimiz görüyoruz ki maalesef kısa zamanda bunun mümkün olmayacağı açık bir gerçek. Bu neden ile bu gıdada ekleyecek bir durumu olmadığı için gıda sevkinin güvenli bir koridordan gitmesi çok büyük bir önem arz ediyordu. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Putin ve Sayın Zelenskiy ile görüşmeleri ve belli teklifler doğrultusunda Türkiye’nin sorunun çözümü için bildiğiniz gibi bir inisiyatif alması söz konusu oldu. Bu inisiyatifi almak sureti ile burada bakanlık olarak diğer ilgili bakanlıklarla ve kurumlarla koordineli bir şekilde yoğun bir şekilde başlangıçta belirttiğim gibi bir çalışma içine girdik. Bu çalışmada ilgili arkadaşlarımız gerçekten çok yoğun ve fedakârca bir çalışma gerçekleştirdiler. Diğer kurumlarla yakın ilişki içinde diğer bakanlıklarla yakın ilişki içinde bulundu. Bunlar Dışişleri Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, başta olmak üzere diğer istihbarat kurumlarımız dâhil çalışmalarımızı sürdürdük ve bunların bir şekilde derleyip toparlayıp muhataplarımızla görüşmek, paylaşmak, onlarla görüş alışverişinde bulunmak sureti ile bu noktaya geldik. Tabi ilk olarak yine sizde çok yakından takip ettiğiniz üzere bir kırmızı hat teşkiline tesisine ihtiyaç olduğunu ortaya koyduk. Ve muhataplarımızla, muhatabımız bakanlarla, telefonlarla yaptığımız görüşmeler sırasında heyetler arası yüz yüze görüşmeler sırasında bunu gündeme getirdik, Bakan arkadaşlarımızla bu noktada mutabık kaldık. Her an Bakanlarla Bakanlar arası görüşme mümkün olamayacağı için çeşitli sebepler, meşguliyetler programlar vs. Bu bizi belirlediğimiz, görevlendirdiğimiz General arasında bu görüş alışverişinin sürekliğini sağladık. Ve dolayısıyla gece gündüz demeden 7 gün 24 saat bütün hafta boyunca bu görevlendirdiğimiz arkadaşlar görüşmelerini sürdürdüler. Birleşmiş Milletler’den de bir temsilci bu görüşmelere katılmak suretiyle olayın sağlıklı bir şekilde uluslararası hukuk çerçevesinde ve ileri geri hareket olmayacak şekilde doğru bir istikamette olması sağlandı. Biz 1 Haziran da başladık bu çalışmalara daha sonra 7 Haziran’dan itibaren de bu Sayın Şoygu’yla ve Sayın Rozenolesky ile konuşmak görüşmek suretiyle Ukrayna Savunma Bakanıyla ve onların Alt Yapı Bakanıyla bugün buraya imzaya gelen arkadaşlarımıza görüşmelerimiz, konuşmalarımızı tamamlayıp ve ilk adımı da 21 Haziran’da gerçekleştirme imkânı bulduk. Burada heyetler arası bir toplantı yapıldı. Biliyorsunuz Moskova’da bu toplantının hemen devamı sırasında mutabakatımızın bir göstergesi ve sembolü olarak bu Azov Concort isimli bir geminin de serbest bırakıldığını bize toplantı sırasında bizim arkadaşlarımıza oradaki Rus muhataplarımız ifade etti. Bundan sonra yapıcı ve olumlu bir hava oluştu. Bu şekilde toplantılar devam etti. En sonuncusu da bundan bir önceki de 13 Temmuz’da yine bu mekânda Kalender Kasrı’nda Rus, Ukrayna, Türk askeri heyetleri ile Birleşmiş Milletler heyetinin katılımıyla gerçekleşti. Bu toplantıda, prensipte anlaşmalara varıldı. Ve bazı teknik ayrıntılar kaldı. Bunların da herkesin kendi içerisinde görüşüp onayları alarak gelmesi konusunda mutabık kaldık o şekilde ayrıldık. Bugün de bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Gutteres’in huzurunda bunu hem Rus muhatabımızla, Sayın Şoygu’yla hem de Ukraynalı muhatabımızla imzalama fırsatı bulduk, imkanı bulduk ve ben tabi bu konuda bu noktaya gelinmesinde bizim arkadaşlarımızın çalışması değil, diğer muhataplarımızın da Rus heyetlerinin de Ukrayna heyetlerinin de çok olumlu katkıları oldu onlara da bu vesile ile çok teşekkür ediyorum. Tabi Birleşmiş Milletler temsilcisi arkadaşımız da burada bizlerle çok uyumlu bir çalışma yaptı. Bu da bizim için son derece önemliydi.
GEMİLERİN UKRAYNA LİMANLARINDAN GİRİŞİNİ-ÇIKIŞINI BİZ TAKİP EDECEĞİZ
Şimdi burada bizim bir Ukrayna limanlarından sevkiyatı yapılmasıyla alakalı orada bizim 3 limanımız var. Ukrayna’nın bizim gemilerimizin olduğu 3 liman var. Bunlar; Odessa limanı, Çernomorst limanı bir de Yazni var. Bu üç limanda bizim toplam 20 gemimiz var. Biri iş makinalarının olduğu bir gemi, vinç gemisi. O hariç diğerlerine bunların buradan güvenli bir şekilde emniyetli bir şekilde belli edilen adreslere gitmesi söz konusu bunun öncelikle sevk ve iradesi yapabilmek için müşterek bir koordinasyon merkezine ihtiyacı olduğu 13 Temmuz’daki yapılan çalışma içerisinde mutabakata bağlanmıştı. Mutabık kalınmıştı bu konuda bu çerçeve de işte arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar bizim bu müşterek koordinasyon merkezinin yerini belirledik. Bugün de yaptığımız ön toplantı da Sayın Şoygu’yla biraz sonra tekrar Ukraynalı arkadaşlarımızla yine bir ilave toplantı yapacağız. Kısa bir toplantı orada kendilerine söyleyeceğiz ve süratle seçtikleri personelin bizim merkeze göndermelerini bekliyoruz. O merkez çalışmaya başladıktan itibaren operasyonun genel koordinasyonu buradan yapılacak. Dolayısıyla orada gemilerin belirlenen gemilerin onaylanan program çerçevesinde bir plan dâhilinde gemilerin emniyetli bir şekilde Ukrayna limanlarından girişleri çıkışları ve onların intikalini efendim biz takip edeceğiz. Müşterek olarak ve bizim bu şuanda herhangi bir mayın temizleme ihtiyacı söz konusu değil.
BU İNSANİ BİR OPERASYON
Bir müşterek bir koordinasyon merkezi olacağı için, hem Rus hem Ukrayna tarafı da aynı yerde olduğu için, neyin nerede olduklarını da bildikleri için emniyetli bir şekilde gemilerin rotasını belirleyeceğiz ve o rotadan gemilerin ticaret gemilerinin emniyetli bir şekilde intikali mümkün olacak. Efendim bu operasyonun tabi altını çizmek lazım bu insani maksatlı bir operasyon insani maksatla bir faaliyet dolayısıyla bunun yani insani boyutunu daima göz önünde bulundurmak suretiyle olayın bir an önce gerçekleşmesi için gayret gösteriyoruz. Çünkü ihtiyaç sahipleri gerçekten ihtiyaçlarının son haddinde olduğunu bir şekilde belirtiyorlar. Bizde süratle bu merkezden teşekkürün tesisi çalışmalarına başlaması bu koridorların belirlenmesi zaten onlar biliyor işte belli bunları belirlendikten sonra da gemilerin emniyetli bir şekilde gidişi bizimle alakalı diğer önemli bir konuda Türkiye ile alakalı biz Türkiye olarak boğazların giriş ve çıkışlarının öncesinde bütün gemilerin efendim kontrolü yine müştereken ilgili arkadaşlarla beraber burada gerçekleştirdiğimiz anlaşmaya mutabakata uygun şekilde Türkiye tarafından bunların kontrolü sağlanacak.
Koordinasyon merkezinden vasıtasıyla onların tabi programı bilgisi altında hem de bizim kendi egemenlik haklarımız da tabi burda herhangi bir şekilde erozyona uğratmadan kullanmakta da hassasız. Burada tabi bu yaptığımız mutabakatta herhangi bir sonlandırma eğer bir talep olmazsa herhangi bir itiraz olmazsa herhangi bir değişiklik teyitti gelmezse bu çalışmalar otomatikman güncellenecek bu anlaşmamız güncellenecek ve devam edecek.
(Bir süresi var mı?) Öyle bir süre ile kısıtlamadık biz bunu başlangıçta bazı rakamlar telaffuz edildi ama bunu şu aşamada biz gündeme getirmeden bunun hani faaliyetlerin devamı sürecinde müddetince bu mutabakatın sağlanması ve devamını arz ediyoruz. Aksi halde bu bir araya gelmek tekrar bir daha yeni baştan toplantıların başlaması vesaire bu işi intihaya uğratabilir öyle bir duruma da düşmek istemiyoruz.
MİLLETİMİZ İÇİN GURUR KAYNAĞI
(Tahıl fiyatları düşer mi?) Yani bunu bütün bu işin uzmanları “evet” kesinlikle böyle diyorlar. Hatta bunun bu tahıl nakliyatının başlamasını bırakın daha bu konuşmaların başladığından itibaren dahi bu gıda zaten düşmekte olduğunu söylediler. Buda bizim ülkemiz için milletimiz için gerçekten bir gurur kaynağı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde liderlerle yaptığı görüşmeler çerçevesinde çizdiği çerçevede yaptığımız çalışmalarla geldiğimiz bu nokta gerçekten önemli bir nokta bundan da biz insani bakımdan da mutluluk duyuyoruz insanlara yardım etmekten dolayı da ya da yine de sizinle yakından takip ettiğiniz gibi bütün dünyanın da takdiri de topluyor ülkemiz milletimiz.
İNŞALLAH BU TAHIL KRİZİNİ SONLANDIRACAĞIZ
Şimdi tahıl krizinin sona ermesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz bu belgeyi kullanmak suretiyle bu belgeyi uygulamak suretiyle inşallah bu tahıl krizini sonlandıracağız. Ayçiçek yağındaki krizin bu benzer bir çalışmayla sonlandırıldığı gibi bununda önümüzdeki dönemde sonlandırılması gerçekten önemli bu ülkeler arası diyalogun olması önemli yani bu hem Ukraynalı hem Rus muhataplarımız devamlı konuyoruz görüşüyoruz. Onlara tabi karşılıklı görüşme de bazı sıkıntıları var ama biz diyoruz ki yani her şeye rağmen bir şekilde diyalogu sürdürmemiz lazım. Her şekilde bu diyalogla birlikte bazı sorunların barışçıl yol ve yöntemlere çözülmesi ateşkesin uzak görünmekle birlikte sağlanması için gayret göstermemiz gerektiğini barışa giden yolları tıkamayalım efendim. Başlangıçtan itibaren oralara bir takım böyle setler koymayalım diyalogu sürdürelim tamam şuanda belki şartlar buna müsait değil ama ilerleyen dönemde ateşkesinde olabileceğini bunu ardından bir barış görüşmelerinin de başlayabileceğini de tekrar tekrar söylüyoruz. Bu tabi Türkiye olarak bölge ve dünya barışına katkı sağlıyoruz biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bildiğiniz gibi uluslararası ortamda öznel hale gelen Türkiye Cumhuriyeti Devletinden bahsediyoruz. Bu konuda ciddi katkılarımız oldu bugüne kadar Türkiye olarak, Ülke olarak bölge ve dünya barışına bundan sonra da aynı şekilde benzer şekilde gıda krizinin çözümü dahil bu insani yardım konusunda üzerindeki üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz.
BİZİM BÜYÜKLÜĞÜMÜZÜ BİZ BİLİYORUZ
(Türkiye’nin önemi arttı mı?) Son zamanlarda sıkça kullanılan farkındalık kelimesi ile bunu ifade edeyim, farkındalık arttı. Zaten bizim bir tarihimizde maddi manevi milli manevi değerlerimiz de efendim nüfusumuzda Silahlı Kuvvetlerimizde, coğrafyamızda, ekonomimizde zaten bizim büyüklüğümüzü biz biliyoruz. Biz büyüklüğümüzü biliyorduk da bu son olaylarla birlikte bütün dünyada bunun farkına vardı diyelim ve bu konuda biz tabi önümüzdeki dönemde çok daha ileri aşamaya gideceğimizi çok daha önemli katkılar sağlayacağımızı böyle yerlere geleceğimizi şimdiden görmemiz gayet mümkün.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Besicinin 90 koyununu 1 dakikada çaldılar
Selma Ateş'e saldırıyı azmettirmişti! Eşini ve yanındaki kişiyi öldürdü: Elektronik kelepçeyi kırıp kaçtı
SON DAKİKA HABERİ... Narin cinayetinde düğüm çözülecek mi? 3. kanlı delil ortaya çıktı
Kasesi 1000 TL! Uludağ'daki 'çorba' Bakanlığı harekete geçirdi