Bakan Ersoy, "Palandöken Ekonomi Forumu" panelinde konuştu: Özel sektör, devlet el ele vererek

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy "Palandöken Ekonomi Forumu" panelinde önemli açıklamalarda bulundu. 'Özel sektör, devlet el ele vererek daha fazla çalışacağız ve gayret edeceğiz'

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Dünya Turizm Örgütü yakında rakamları açıklayacak, muhtemelen biz 2024'ü dördüncü sırada kapatmış olduk ve 2024 itibarıyla ilk dört turizm ekonomisinden biri haline de gelmiş oluyoruz ama burada durmayacağız. Bizim hedefimiz, turizmde ilk üç ülke arasına girmek, onun için de özel sektör, devlet el ele vererek daha fazla çalışacağız ve gayret edeceğiz." dedi.

Bakan Ersoy, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) tarafından "2025 Turizm Başkenti" ilan edilen Erzurum'da bir otelde düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu'nun açılışından sonra yapılan panelde, forumda bulunmaktan dolayı memnuniyet duyduğunu söyledi.

Akıllı ekonomiler bağlamında artık turizmin yalnızca bir tatil faaliyeti olmaktan çıktığını ifade eden Ersoy, "Turizm artık bir ekosistemdir, aynı zamanda kültürdür, diplomasidir, inovasyondur ve ticarettir. Aynı zamanda turizm yerel kalkınmayı destekler, kobileri büyütür ama hepsinin önemlisi en çok ihtiyaç duyduğumuz kadın istihdamını ve genç jenerasyon istihdamını çok hızlı bir şekilde artırır. Yine turizm, toplumların arasındaki sınırları kaldırarak sınırlar ötesinde toplumları birbirlerine bağlayan en etkili faaliyet olarak dünyada şu anda kabul ediliyor." diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Türkiye turizmindeki çalışmalardan bahseden Ersoy, şöyle konuştu:

"Küresel trendlerle uyum içinde kalmak ve turizm potansiyelinden faydalanmak adına gerekli adımları hızla atıyor ve tüm şartları da artık Türkiye olarak adeta zorluyoruz. 2024'te 61,1 milyar dolar gelir ve 62.3 milyon ziyaretçiyle kapattık. 2023'te dünyada ziyaretçi sayısı olarak beşinci sırada kapatmıştık. Dünya Turizm Örgütü yakında rakamları açıklayacak, muhtemelen biz 2024'ü dördüncü sırada kapatmış olduk ve 2024 itibarıyla ilk dört turizm ekonomisinden biri haline de gelmiş oluyoruz ama burada durmayacağız tabi. Bizim hedefimiz, turizmde ilk üç ülke arasına girmek, onun için de özel sektör, devlet el ele vererek daha fazla çalışacağız ve gayret edeceğiz."

"TÜRKİYE'NİN PETROLÜ TURİZM DİYORUZ"

Türkiye'de seyahat ve turizmin gayri safi milli hasılaya katkısının yaklaşık yüzde 12 olduğunu bildiren Ersoy, her geçen gün bu rakamın artarak devam ettiğini dile getirdi.

Ersoy, turizmin milyonlarca insana istihdam sağladığına işaret ederek, "Turizm, ekonominin aslında cari işlemler dengesine de çok ciddi katkı sağlıyor ve yine ekonominin istikrarlı büyümesi açısından, Türkiye açısından çok çok önemli. Birçok ülkenin petrolü, doğal kaynakları var. Türkiye'nin petrolü turizm diyoruz. Çok fazla doğal zenginliğimiz var ve çok fazla. 12 bin yıla dayanan arkeolojik değerlerimiz var. Yani hem kültür açıdan hem doğal zenginlikler açısından aslında dünyada eşsiz bir ülke konumundayız. Bugüne kadar çok fazla bunları ön plana çıkarmayı başaramamışız ama şu anda çok ciddi bir şekilde dünya genelinde bunları çok doğru bir şekilde tanıtıyoruz ve gerçekleştirdiğimiz arkeolojik programla da şu ana kadar yüzde 10'u kazıp çıkarttığımız değerlerimizi inşallah bu dört yıl içerisinde yüzde 20 seviyesine getirecek, yani iki katı daha fazla kazı yaparak hem o kültür zenginliğimize kavuşmuş olacağız hem de dünyayla da paylaşma fırsatını yakın gelecekte yakalamış olacağız diye düşünüyorum." diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

EİT kapsamında turizm bakanlarıyla birlikte çok detaylı toplantılar yaptıklarını ve kararlar aldıklarını hatırlatan Ersoy, şöyle devam etti:

"İletişim ve ticaretin artması için aslında altyapılar, yollar yapıldı. Şimdi belki başka yolların, ince yolların da yapılması gerekiyor. Turizmde aslında işimiz daha kolay. Turizmde biz yol inşa etmiyoruz, hava köprüleri kurmamız gerekiyor. Hava yolları açısından da Türkiye aslında önce, Türk Hava Yolları ile birlikte 330 şehre direk uçabilen bir potansiyelimiz var. Dünyanın en büyük haplarından kabul edilen İstanbul İGA gibi bir hap noktasının altyapı yatırımını Türkiye gerçekleştirdi. Doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan tam bir merkezde, dünyanın en büyük havalimanı ve dünyanın en büyük hava yollarından birine sahibiz. Şimdi biz bunu hem EİT üyesi ülkelerle hem kardeş Türki Cumhuriyetlerimizle paylaşarak bir bütün halde bu bölgeyi ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Ama öncelikli olarak kendi içimizdeki engelleri kaldırarak başlamamız gerekiyor."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"HIZLI BİR ŞEKİLDE HAVA KÖPRÜLERİNİ ARTIRMAMIZ LAZIM"

Ersoy, hava yolu yatırımlarına değinerek, "Havalimanlarını inşa etmişiz, uçakları almışız, hava köprüsü için gerekli her şey oluşturmuşuz ama birbirimize suni engeller koyuyoruz, slot sınırlamaları getiriyoruz. Bence ilk başta liderlerimizin toplanarak bu suni engelleri, kolay engelleri ortadan kaldırıp neden kaynaklanıyorsa o engellerin ihtiyaçlarını karşılayıp, hızlı bir şekilde hava köprülerini artırmamız lazım. Bunu sadece turizm trafiği açısından yapmamalıyız. Toplumlarımızın, kardeş toplumlarımızın birbirine daha sıkı bağlanması için yapmalıyız ve birbirimizi ne kadar çok sıklıkla seyahat edersek, bunu ticarete çevirmemizde o kadar kolay olur diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Birlik olmanın önemine dikkat çeken Ersoy, şunları kaydetti:

Biz ne kadar birlik içinde güçlü olursak, dışarıya karşı o kadar kuvvetli oluruz, dirençli oluruz diye düşünüyorum. Şu anda dünyada her gün ekonomik kurallar değişiyor, o kadar hızlı bir sürece girdi. Tabii bir yerde oturacak, bir dengeye oturacak ama bu kadar değişikliğin olduğu yerde istikrarlı bir bölge yaratmak için gerekli altyapı ve birikim bizlerde var. Sadece bunu kullanmamız gerekiyor. Burada turizm olarak da biz elimizden geleni yapacağız. Turizm artık eskisi kadar kolay bir iş değil. Artık herkes ama herkes, turizm pastasından pay almak istiyor. Şu anda daha önce petrolüyle ön planda olan ülkeler veya daha önce ticaretiyle ön planda olan ülkeler, artık onlar da turizmden bir pay almak istiyorlar. Bu da ne demek, artık kurallara uyarak, kuralsızlık kural olduğu ortamda bırakmamız gerekiyor. Kurallara harfiyen uyarak doğru stratejilerle hiçbir taviz vermeden adımları atarak elbirliğiyle bir sürece girdik demektir. Ben başta Türkiye olmak üzere EİT ülkelerinin tamamında bu potansiyeli görüyorum. Sadece yapmamız gereken birbirimize omuz vererek el vererek daha hızlı büyümek diyorum.