Atatürk Dolmabahçe Sarayı’nda anıldı

Atamızın hayata gözlerini yumduğu İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'na ziyaretçi akını vardı. CNN TÜRK Muhabiri Ümit Uzun, Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya'ya 57 yıllık yaşamında devrimleriyle tarihe geçen Atatürk'ü sordu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Türkiye Cumhuriyeti, kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü 10 Kasım sabahı saat 9'u 5 geçe kaybetti. Ulu önderin vefatının 85. yıl dönümünde yurdun birçok noktasından ziyaretçiler Dolmabahçe Sarayı’nda Atasının odasını ziyaret etti.

Doç. Dr. Furkan Kaya, Mustafa Kemal Atatürk'ün siyasi ve askeri yaşamından söz etti. “İşte 57 yıllık ömrünün son dönemini son 1 senesini belki de bu Dolmabahçe Sarayı’nda 71 numaralı odada geçirmek zorunda kaldı. Tabi Mustafa Kemal Atatürk, çağın çok ötesinde bir liderdi. 57 yıllık ömrüne belki de bir insanın bir iki asra sığdıramayacağı başarıları, inkılapları, çağdaşlaşmaları, projeleri hayata geçirmeye çalıştı. Kimisi yarım kaldı kimisi tamamlandı ama az zaman da çok büyük işler başardı. Atatürk sağlığına dikkat etmezdi, yemek düzeni yoktu ve 24 saat neredeyse 23 saat hatta 22 saat çalıştığı zamanlar olduğu bilinmektedir.”

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ancak Mustafa Kemal Paşa, uzun çalışma saatleri ve büyük harplerde verdiği mücadelelerden sonra hastalığa yenik düşmüştü. “Karaciğer hastalığına dair emareler başlasa bile çevresindeki doktorların bunu anlayamaması da tabi bu anlamda çok çok acı verici. Kaşıntılarından bahsediyor yanındaki doktoruna, doktor da bakıyor ‘efendimiz merak etmeyin, bunlar karınca ısırmasıdır’ diyor. Atatürk içinde büyüyen düşmanı fark edemiyor ve maalesef ona yeniliyor.”

Furkan Kaya, Atatürk’ün ''Hatay benim şahsi meselemdir'' konusuna da değindi. “Hatay benim şahsi meselem benim milli meselem benim milli davamdır diyen bir Mustafa Kemal Atatürk var. Ve Hatay meselesi de aslında Atatürk’ün hastalığının en zorlu en kritik evresine denk geliyor.”

Kaya, yabancı basında Atatürk’ün sağlığını kaybettiğine dair çıkan haberleri de anlattı. “Yabancı basının kendisi hakkında bu kara propagandaya başladığını haber alınca etrafındaki kurmaylarına diyor ki, ‘ben bunu dünyaya ispat edeceğim.’ Hayır diyor 8 bin yıllık Türk yurdu düşman eline terk edilemez.”