hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Abdi İpekçi suikastının anatomisi

    Bugün 1 Şubat. Türk basını için kara bir gün. Abdi İpekçi 1979 yılında bugün suikasta kurban gitti. Onu öldüren kişi o zaman üniversite öğrencisi olan Mehmet Ali Ağca'ydı. Abdi İpekçi nasıl öldürüldü? Mehmet Ali Ağca kimdi? İşte bir katilin anatomisi ve bir dönemin karanlık suikastı...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    O DÖNEMDE SİYASİ ÇIKMAZIN AŞILMASI İÇİN ÇALIŞIYORDU

    Karlı bir şubat günüydü. İstanbul'un en nezih en ünlü semtlerinden birinde silah sesleri duyuldu. Hedef olan kişi, o dönemin en önemli gazetecilerinden biriydi. Abdi İpekçi... Abdi İpekçi'yi vuran kişi, Türkiye'nin karanlık hikayesinin asli kahramanlarından biriydi. Soğuk bir kış gününde işlenen cinayetin zanlısı Mehmet Ali Ağca'ydı.

    Türkiye hem siyasi hem de ekonomik olarak karışık içindeydi. Sokaklarda asayişi askerler sağlamaya başlamıştı. Hayat pahalılığı, elektrik kesintileri ve temel gıda ürünlerinin piyasada yeteri kadar bulunamaması terör faaliyetlerini tetikler duruma getirmişti.

    Türkiye'nin duayen gazetecilerinden Abdi İpekçi, kutuplaşmaya karşıydı. Başbakan Bülent Ecevit'in en yakınlarındaki isimlerden biriydi. Danışmanı gibiydi. Ana muhalefet lideri Süleyman Demirel'le arasındaki siyasi çıkmazın son bulması için de adeta çalışıyordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ABDİ İPEKÇİ NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?

    Tarihler 1 Şubat 1979'u gösteriyordu. O gün Ankara'dan döndü. İstanbul'da eşi Sibel İpekçi'yi alıp, yemeğe gideceklerdi. Abdi İpekçi, 34 SL 001 plakalı açık mavi BMW marka aracıyla evine ulaşmak üzereydi. Saat 20:15 civarında aracın ön tarafına bir saldırgan yaklaştı ve tetiği çekmeye başladı. 5 kurşundan ikisi kalbine isabet etti Abdi İpekçi'nin. Hastaneye kaldırılmak istenirken yolda can verdi. Ertesi gün gazeteler, saldırgan için açık renk pardösüsü vardı. Maçka yoluna doğru kaçtı diyordu. 3 Şubat'ta robot resmi yayımlandı. Katil 20-25 yaşlarında 1.70-1.75 boylarında sert köşeli surat hatları olan biriydi deniyordu.

    Abdi İpekçi ılımlı ve herkesin saygı duyduğu bir gazeteciydi. 12 Eylül öncesi karışıklıkta hedef alınması beklenmiyordu. İstanbul polisi özel ekip kurdu. Mehmet Ali Ağca’nın başına 6 milyon lira konuldu. Milliyet Gazetesi bile "Katili bulana 1 milyon lira ödül veriyoruz" sür manşetiyle yayımladı. Gazetelerde, "Anarşi için hükümetle görüşmeye hazırız" başlıkları atılıyordu.

    İPEKÇİ CİNAYETİ SONRASI AĞCA YAKALANDI AMA KAÇTI

    İnsan avı 5 ay sonra sonuç verdi. Mehmet Ali Ağca, İstanbul'da yakalandı. Cinayeti itiraf etti. "Herkesçe sevilen, korunma imkanı olmayan Abdi İpekçiyi seçtim" diyordu. Suikast mahallinde cinayeti nasıl işlediğini kameralar önünde anlattı ama "Hiçbir bağlantım yok" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mehmet Ali Ağca, Abdi İpekçi'yi öldürdüğü gün 21 yaşındaydı. Malatyalı yoksul bir ailenin oğluydu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ikinci sınıf öğrencisiydi. Cezaevinde 6. ayında beklenmeyen bir açıklama yaparak tüm suçlamaları reddetti. İlk kaçış girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Ağca yine de susmadı. Eğer mahkemeye çıkarsa her şeyi açıklayacağını deklare etti. Bu açıklama bazı çevrelere mesaj olarak algılandı. Ardından beklenmedik bir olay yaşandı, Ağca hapishaneden firar etti. Hem de elini kolunu sallayarak.

    Ona yardım eden birileri vardı. Kaçırılış organizasyonun kilit ismi Ömer Astsubay sırra kadem bastı. Olaya karışan erler ise farklı hapis cezalarına çarptırıldı. O erlerden biri Bünyamin Yılmaz'dı. Dışarıdaki Oral Çelik ile içerideki Mehmet Ali Ağca arasındaki bağlantıyı o kuruyordu. Hazırlıklar tamamlandı. 24 Kasım 1979 gecesiydi. Mehmet Ali Ağca, Maltepe Askeri Cezaevi'nden üzerinde asker elbisesi ile firar etti. İpekçi suikastının organizasyonunda yer aldığı iddiasıyla Mehmet Şener, Yalçın Özbey ve Oral Çelik, bu cinayetten dolayı hiç sorgulanmadı. Cinayetten önce ve sonra Ağca'nın hesabına para yatıran Yalçın Özbey, Almanya’ya kaçtı. Almanya'da sorguladı ama sorgu tutanakları imha edildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "PAPA'YA SUİKAST YAPACAĞIM" DEDİ KİMSE İNANMADI

    Mehmet Ali Ağca'nın da sırra kadem basması bekleniyordu ama öyle olmadı. Bir süre sonra öldürdüğü Abdi İpekçi'nin genel yayın yönetmeni olduğu gazeteyi, Milliyet Gazetesi'ni telefonla aradı. Çöp kutunuza mektup bıraktım dedi. Mektupta, Papa John Paul'un Türkiye ziyaretine tepki gösteriyordu. Cezaevinden kaçmamın nedeni bu diyor, "Papa'yı vuracağım" iddiasında bulunuyordu. Ciddiye alınmadı. Hatta yazdıklarına kimse inanmadı. İstanbul’da elini kolunu sallayarak gezen Mehmet Ali Ağca'nın sözlerine kulak asılmalıydı, bu büyük bir hataydı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mehmet Ali Ağca, önce doğu sınırından İran’a kaçtı. Oradan da İspanya'daki Mallorca adasına gitti. Sondan bir önceki durağı Milano'ydu. Roma'ya geldiğinde ise tarihler 10 Mayıs'ı gösteriyordu. Roma'daki İsa pansiyonuna yerleşti. Salı günü San Pietro meydanında keşif yaptı, saldırıyı nasıl yapacağını tasarladı.

    AĞCA, MEYDAN TIKLIM TIKLIMKEN PAPA'YI VURDU

    3 gün geçmişti. Tarih 13 Mayıs 1981 olmuştu. Saldırı günü Sen Pietro Meydanı tıklım tıklımdı. Kalabalığın arasından 9 mm. yarı otomatik tabanca göründü. 3 el silah sesi duyuldu. Papa 2. Jean Paul üstü açık aracın üstünde yığıldı kaldı, herkes şaşkına dönmüştü. Katolik dünyanın Ruhani liderine karşı böyle bir silahı saldırıyı kim yapabilirdi?

    PAPA 3 KURŞUNLA AĞIR YARALANDI

    Papa’nın durumu ağırdı. 3 yerinden vurulan Papa, 3 km ötedeki Gemelli Hastanesi'nde 5 buçuk saat süren bir ameliyata alındı. Yoğun kan kaybına rağmen kurtarıldı.

    Saldırı sonrası ortalık karıştı, büyük bir panik oluştu. saldırgan kaçmaya çalışıyordu. Üzerinde sahte kimlik vardı. Adı Faik Özgül görünüyordu ama saldırgan Mehmet Ali Ağca'ydı. O sıralarda Roma'da bir Türk öğrenci vardı, adı Korcan Karar. Sonraki yıllarda Türkiye'de gazetecilik yapacak olan Korcan Karar, Ağca'nın ilk polis sorgusunda oradaydı. Karar o günü, "Ben Roma'da öğrenciydim. Tarafsız bir tercüman arıyordu İtalya. Benim orada öğrenci olduğumu bilen polis merkezi bu göreve çağırtmıştı. Hemen karşımda mavi takım elbisesi biraz da gömleğinin üstünde kan lekesi olan Mehmet Ali Ağca duruyordu. Gayet soğukkanlı sorulara cevap veriyordu. Böylece o gece saatlerce bu sorgu sürdü. Sorgunun ardından cezaevine götürüldü. Ağca'nın sorgu süresi 20 gün kadar sürdü. Polisin tamamlamış olduğu sorgu süresinin tutanakları mahkemeye verildi. Mahkeme sürecinin başlaması için Roma olimpiyatlarının yapıldığı bir basketbol salonu mahkeme salonu yapıldı. Suikast girişimi davaları yıllarca sürdü. Onlarca yüzlerce tanık dinlendi. Davaların yıllarca sürmesi sonucunda heyetlerin gidip gelmesi, gün yüzüne gerçek çıkmadı" sözleriyle anlattı.

    CEZAEVİNDE AĞCA'YI ZİYARET EDİP "ONU AFFETTİM" DEDİ

    Vurulmasından 4 gün sonra Ağca'yı affettiğini açıklayan Papa, Ağca'yı 27 Aralık 1983'te bizzat İtalyan cezaevinde ziyaret etti. Papa'nın Ağca'nın kulağına, "Sen insanlık adına düzgün bir inanan ol" dediği duyuldu ama başka ne dedi, kimse öğrenemedi.

    AĞCA 128 KEZ İFADE DEĞİŞTİRİP FARKLI PORTRELER ÇİZDİ 

    Suikast soruşturması boyunca 128 kez ifadesi alınan Ağca, her seferinde farklı bir ifade verdi. 22 Mart 1986'da İtalya yasalarına göre ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ama ölene kadar hapiste kalmadı. Merhum duayen gazeteci Mehmet Ali Birand, Mehmet Ali Ağca'yla 3 kez röportaj yaptı. Üçünde de Ağca farklı portreler çiziyordu.

    Soruşturmada eylemin arkasında kimin olduğu belirlenemedi. Suikast girişimiyle ilgili iki ayrı senaryo üretildi. Amerikan tezine göre Papa, Sovyet Gizli Servisi KGB ve Bulgaristan tarafından öldürülmek istenmişti. Sovyet tezine göre ise suikast Bulgar diplomatlara ve Doğu Blokuna yönelik bir komploydu. Amerikan Gizli Servisi CIA, Polonya'da örgütlenen Sovyet karşıtı muhalefetin önderliğini yapan sendikaya destek veren Polonya asıllı Papa'ya suikast düzenletmiş, bu amaçla da Ağca'yı kullanmıştı.

    AĞCA İTALYA VE TÜRKİYE'DE 26 YIL HAPİSTE KALDI

    Ağca, Papa'ya suikasttan İtalya'da 19 yıl yattı ve 2000 yılında Türkiye'ye getirildi. Cezaevlerinde kaldı, 18 Ocak 2010'da serbest kaldı. Ağca'nın, Ankara'da hapisten çıkışı, lüks oteldeki yaşantısı, İstanbul'a karayoluyla gidişi, tam deyimiyle filmlere konu olacak şekilde gerçekleşti.

    İPEKÇİ CİNAYETİ, PAPA SUİKASTİNİN ESRARI ÇÖZÜLEMEDİ

    Abdi İpekçi'yi neden öldürdü? Hristiyan Katolik dünyasının lideri Papa 2. Jean Paul'e nasıl suikast girişiminde bulundu? 26 yıl İtalyan ve Türk cezaevlerinde hapis yatan Mehmet Ali Ağca'yı kimler, niye korudu?

    Ağca sıradan bir tetikçi miydi, bir örgütün üyesi miydi? Akli dengesi yok muydu, hep bir şeyler mi sakladı? Bu sorular hala esrarını koruyor. Mehmet Ali Ağca yaşasa da sırları hala herkesin merak konusu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow