hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    '6 ok'un hikayesi

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Bugün 9 Mayıs. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 4. Büyük Kurultayının yıldönümü. Neden önemli. Çünkü, 6 okun parti programına kabul edildiği gün. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, İnkılapçılık ve Laiklik nasıl Anayasaya girdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tek parti dönemiydi. Yeni Cumhuriyet kimliğini kazanmalıydı. Nasıl olacaktı? Daha birkaç yıl önce, muhalefet partisi kapatılmıştı. 6 ilke daha da ön plana çıktı. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, İnkılapçılık ve Laiklik.

    O yıllar Cumhuriyet'in emekleme yıllarıydı. Bir taraftan, sanayi ve tarım alanında atılımlar yapılıyor. Diğer yandan çok partili düzene geçiş için çalışılıyordu. İlk denemeler başarısız oldu.

    Kurtuluş Savaşı'nın önemli isimleri tek partiye karşı çıkıyordu. 1923'de kurulan Halk Fırkası'nın ardından aralarında Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve Ali Fuat Cebesoy'un da bulunduğu bir grup, harekete geçti. Atatürk'ün teşvikiyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Artık Türk siyaset hayatında iki partili dönem başlamıştı. İkisinin parti programı arasındaki en önemli fark halifelik ve dini değerlere bakış açısında görülüyordu. Milli mücadelenin kahramanları şimdi siyaset sahnesinde karşı karşıyaydı. Ancak Atatürk'ün hayali olan çok partili demokrasiye geçiş kolay olmayacaktı. Türkiye çok partili hayata henüz hazır değildi. Siyasi gerginliklerin ardından sonunda Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalefet partisi 1 yıllık siyasi hayatını noktaladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Genç Cumhuriyet yoluna devam ediyordu. Artık sadece başına Cumhuriyeti de ekleyen Halk Fırkası vardı.

    Aslında üçüncü kongrede, yani 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası dört temel ilkeyi benimsemişti. “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik” ve “Laiklik”... bu dört ilkeye 2 ilke daha geldi. 1935 yılında partinin 4. Kongresi büyük değişim ve büyük adımların atılacağı kongreydi. “Devletçilik” ve “Devrimcilik” ilkeleri de eklendi. Artık bu ilkeler parti programında yazılıydı.

    6 ok önce partinin simgesi haline geldi. Ardından iki yıl sonra 5 Şubat 1937 tarihinde 6 ilke Anayasa’ya girdi. 2. maddesine, "Türkiye Devleti, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimcidir" denildi.

    Cumhuryetçilik, devlet yönetiminin halkta olduğunu ifade ediyordu. Milliyetçilik, devletinin temelinin soy birliğinden geldiğini söylüyordu. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran halka Türk denir, Ne mutlu Türküm diyene sözlerine atıfta bulunuluyordu. Halkçılık, ise devletin halk için var olduğuna işaret ediyordu. Herkes eşit haklara sahip deniyordu. Devletçilikle, halkın gücünün yetmediği konularda devletin devreye gireceği belirtiliyordu. Laiklikle din ve devlet işlerinin ayrıldığı netleştiriliyor. İnklapçılıkla ise sistemin dinamik olduğu, toplumun isteklerine dönük hareket ettiği mesajı veriliyordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    1935'teki dördüncü parti kongresi aynı zamanda Atatürk'ün son kongresiydi. Önemli adımlardan biri de, Kemalizm konusunda atıldı. Aslında, Kurtuluş Savaşı yıllarında İngilizler ve Fransızlar, Kuvayı Milliyecileri, işgale direnen milliyetçileri kastederek Kemalist terimini kullanmıştı. Daha sonra bu terim ilk kez, 1930 yılında bir dergide kullanıldı. Dergide, “Kemalizm doktrin olarak, bütün siyasi prensipleri malum bir demokrasi mektebidir” deniyordu. 2 Aralık 1930 tarihindeki bir başka yazıda ise, “Rusya’da nasıl bir Komünizm, İtalya’da nasıl bir Faşizm varsa, bizde de bir Kemalizm olmalıdır” deniyordu.
    Dünyanın yükselen ateşi, Rürkiye'yi de etkilemişti.

    “Kemalizm” parti programına girdi. Ama çok yakında üzücü bir haber gelecekti. Bir ulus en kötü gününü yaşayacaktı. Ömrünü mücadele ve savaşlarla geçirmiş, bir ülkeyi kurmuş, Gazi Mustafa Kemal'in sağlık durumu hakkında iyi bilgiler gelmiyordu. Atatürk 1938 son baharında rahatsızlandı. Kasım ayında durum daha da kötüye gidiyordu. Maalesef, 10 Kasım sabahı,, saat dokuzu beş gece bir ulusu ağlatan haber geldi. Atatürk hayata gözlerini yumdu. Cumhuriyet Halk Partisi de, henüz 15 yaşında öksüz kalmış, partinin kurucu liderini kaybetmişti. Parti içi bir dönem sona ermiş, tam 33 yıl 4 ay sürecek, Milli Şef, İsmet İnönü dönemi başlayacaktı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow