hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Fırat'ın doğusunda bugüne nasıl gelindi?

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Türkiye'nin sınırlara yönelik terör tehdidini yok etmek için Fırat'ın doğusuna düzenlediği Barış Pınarı Harekatı 7. Gününde. Peki bu noktaya nasıl gelindi, Türkiye neden bu operasyonu başlatmaya ihtiyaç duydu?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CNN TÜRK'ün dünyaya duyurduğu operasyon, Türk savaş uçaklarının Resulayn'daki PKK/YPG hedeflerini vurmasıyla 9 Ekim Çarşamba günü saat 16'da başladı ve kısa sürede önemli ilerleme kaydedildi.

    Ceylanpınar'ın tam karşısında yer alan Rasulayn ile Akçakale'nin karşısındaki Tel Abyad, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli ordusunun ortak operasyonuyla terör örgütü PKK/YPG'nin elinden kurtarıldı.

    Peki bu noktaya nasıl gelindi? Türkiye Barış Pınarı Harekatını neden başlattı?

    Aslında sorunun kökeni 2014 yılına dayanıyor. 2014 yılı Ocak ayında PYD Haseke, Ayn El-Arap ve Afrin'de kanton yönetimi kurarak sözde özerklik ilan etti. Yaklaşık 8 ay sonra 2014 yılının Eylül ayında, Ayn El Arab DEAŞ tarafından kuşatılınca, PKK/YPG ile ABD arasındaki iş birliğinin temelleri atıldı.

    Dönemin Amerikan Başkanı Barack Obama talimat verdi ve Amerikan ordusu bölgede DEAŞ'a karşı savaşan PYD'nin silahlı gücü terör örgütü YPG birliklerine ilk kez havadan paraşütle silah ve cephane yardımında bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ankara, defalarca "Bizim için kabul edilebilir olan Özgür Suriye Ordusu ya da Peşmerge ile işbirliği" dese de, ABD terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD’nin silahlı kanadı YPG'yi DEAŞ'a karşı kara gücü olarak kullandı. Eğitti, donattı, fonladı ve bu desteği sürdükçe örgüt güç kazanıp hakimiyet alanını genişletti.

    ABD ve Esad rejimiyle kurduğu askeri angajmanlarla elde ettiği askeri üstünlüğü kullanarak Suriye’nin Haseke ve Rakka vilayetlerinde, Tel Abyad bölgesi de dahil olmak üzere ele geçirdiği bölgelerde muhalif Arap ve Türkmenlere yönelik tehcir politikası uygulayarak, demografyi değiştirdi.

    Hedef, Türkiye’nin Suriye sınırında Haseke-Kamışlı’dan Afrin’e kadar olan hattın terör örgütü YPG kontrolüne bırakılmasıydı.

    ABD’nin yoğun desteğiyle Tel Abyad’ın örgüt tarafından ele geçirilmesiyle birlikte Cezire-Ayn El-Arab kantonları birleştirildi ve sınır hattındaki 400 kilometrelik bölge YPG’nin kontrolüne geçti.

    Bu kazanımların ardından ise örgüt için Afrin ile Ayn El-Arap arasındaki 110 kilometrelik Cerablus-Azez hattı öncelikli hedef haline geldi.

    ABD'nin yönlendirmesi ile 2015 yılında "Suriye Demokratik Güçleri" kılıfına sığınan örgüt, Fırat nehrinin batı yakasına geçme ve Afrin ile diğer kantonları birleştirmek hedefiyle Doğu Halep’le Rakka’yı birbirine bağlayan hat üzerindeki Tişrin Barajı’nı ele geçirdi ve kısa süre sonra, 2016 yılının Ağustos ayı başında da, Münbiç'i DEAŞ'tan aldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Terör örgütü YPG böylece Fırat'ın batısına geçmiş oldu ve Suriye'nin kuzeyinde oluşturmak istediği terör koridorunu tamamlamak için Cerablus ve El-Bab hattı kaldı.

    ABD’nin tüm güvencelerine rağmen PKK/YPG Menbiç’i boşaltmaması ve Fırat’ın doğusuna çekilmemesi türkiye açısından sınır hattını tutan iki terör örgütü arasında el değiştirme anlamına geliyordu.

    Elindeki bir çok bölgenin kontrolünü kaybeden DEAŞ’ın sınır hattındaki varlığı da Türkiye'nin sınır güvenliği ve sahada desteklediği muhalif unsurlar için ciddi bir tehditti. O dönem gitgide tırmanışa geçen terör saldırıları, her iki terör örgütünün de sınır hattından temizlenmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya çıkarmış oldu.

    Takvimler 24 Ağustos 2016'yı gösterdiğinde Türkiye, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51’inci maddesinin tanıdığı ‘meşru müdafaa’ hakkını kullanarak dünyaya "Fırat Kalkanı Harekâtı”nı başlattığını ilan etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Böylece Suriye'de ilk kez doğrudan askeri müdahale safhasına geçilmiş oldu.

    15 Temmuz darbe girişiminden sadece bir ay sonra gerçekleşen harekat, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı sınır ötesi askeri operasyonlarından biriydi.

    216 gün süren harekat ile, 2 bin 55 kilometrekarelik alan - Suriye’nin kuzeyindeki Cerablus, Çobanbey ve El Bab bölgeleri DEAŞ terör örgütünden temizlendi. 3 bin terörist öldürüldü.

    PYD’nin Haseke-Afrin hattını kontrol altına alma ve devamında Akdeniz’e kadar ulaşma hedefi de engellenmiş oldu. Yerlerinden edilmiş binlerce Suriyeli de harekat sonrası bölgeye geri döndü.

    Harekattan kısa süre sonra başlatılan Astana süreci Türkiye'yi Rusya ile daha da yakınlaştırırken, ABD terör örgütü YPG ile işbirliğini artırarak sürdürdü. "Washington'ın, Suriye Demokratik Güçleri’nden 30 bin kişilik sınır güvenlik gücü kuracağı" haberi Ankara'nın sabrını taşıran son damla oldu ve Türkiye 20 Ocak 2018 tarihinde, bu kez Afrin’i PKK ve DEAŞ’lı teröristlerden temizlemek için Zeytin Dalı Harekatını başlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım Türkiye'nin amacının, sınırından 30 kilometre içerde güvenli bir bölge oluşturmak olduğunu duyurdu.

    İki ay süren operasyon, Afrin kırsalında şiddetli çatışmalara yol açtı. 4 bin 500'e yakın terörist etkisiz hale getirildi. TSK ve ÖSO'nun Afrin'in kent merkezine kadar gelmesinin ardından terör örgütü YPG geri çekildi. Böylece Menbiç'in batısında YPG'nin elinde yalnızca Tel Rıfat ve çevresi kaldı.

    Afrin harekatı sürerken, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Türkiye'nin bir sonraki hedefinin Münbiç olmasını engellemek ve iki ülke arasındaki tansiyonu düşürmek amacıyla Ankara'ya geldi ve Münbiç Mutabakatının temelleri atıldı. Haziran ayında imzalanan mutabakat, "4 Temmuz 2018 tarihi itibariyle terör örgütü YPG'nin münbiç'ten çekilmesini" öngörüyordu. Ancak ABD bir kez daha sözünü tutmadı..

    Türkiye ile bölgede ortak devriyeler yapılsa da mutabakat hayata geçmedi ve yaklaşık 2 ay önce, Ağustos ayında Türk ve Amerikan askeri heyetleri Ankara’da yeniden masaya oturdu. Görüşmelerin ardından Suriye’nin kuzeydoğusunda güvenli bölge oluşturulması konusunda uzlaşmaya varıldığı, müşterek harekat merkezi kurulacağı açıklandı.

    Ancak planlanan güvenli bölgenin derinliği, kim tarafından kontrol edileceği ve YPG'lilerin o bölgede kalıp kalmayacağı konularında taraflar anlaşamadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'ye 30 Eylül'e kadar verdiği süre de dolunca Türkiye Barış Pınarı Harekatı için düğmeye bastı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow