Ünlü senarist Burak Aksak stajyerinin üstüne yürüdü iddiası
Leyla ile Mecnun dizisiyle ünlenen senarist Burak Aksak, Küsurat Yayınları adını verdiği yayınevinin de sahibi. Bu yayınevinde 4 ay boyunca staj yapan üniversite öğrencisi Ayşe Gülen Eyi, Burak Aksak'ın kendisine hakaret ettiğini ve üzerine yürüdüğünü iddia etti. Konuyla ilgili konuşan Aksak ise böyle bir şeyin yaşanmadığını söyledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Ayşe Gülen Eyi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Burak Aksak’tan şiddet gördüğünü söyedli. Bir kitap projesi için metinler yazdığını belirten Eyi, olayın künyede adının yazmasını istemesi üzerine yaşandığını söyledi.
Cnnturk.com'a konuşan Eyi olayı şöyle anlattı: '4 ay boyunca staj yaptım, daha önce de kitap hazırladım. Burak Aksak'ı haftada bir yapılan toplantılar dışında pek görmüyorduk fakat ofisteki mobbing (İş yerinde psikoloijik taciz) nedeniyle zaten bir hafta önce ben ve 2 editör arkadaşım istifa etmiştik. Biz istifa kararımızı ilettikten sonra genel koordinatörümüz Büşra Hacısalihoğlu bize çok daha fazla mobbing uygulamaya başladı.
Bu mahallede sadece imamın soyadı farklı
Ardından kitabın künyesinde adımızın yazılmasını istediğimizi söylediğimizde Burak Aksak ofise geldi ve elindekileri masaya fırlattı. ‘Sizin derdiniz ne künyeyle?’ diye sordu. Sonra bana dönerek ‘sen kimsin? 'Seninle istediğim gibi konuşurum’ gibi cümleler kullandı. Stayjer olduğumu söyledi, Ben de 'Madem stajyerim bana neden kitap hazırlatıyorsunuz' dedim, bunun üzerine daha çok sinirlendi ve küfür ederek beni kovdu.
'4 ay sigortasız çalıştım'
Ben aylardır sigortasız ve 500 TL maaşla çalışıyorum. Çıkacağımız sırada da ‘sizi maliyeye şikayet edeceğim çünkü beni 4 aydır sigortasız çalıştırdınız’ dedim. Maliyeden teftişe geldiklerinde de genel koordinatörümüz ‘sen burada çalışan değilsin’ diyerek başka bir odaya almıştı.
Maliyeye söyleyeceğimi söylediğim anda Burak Aksak üzerime atladı ve beni itmeye başladı. Araya genel koordinatörümüz Büşra Hacısalihoğlu girdi.
Müjdat Altay: Gençler kendileri için daha iyiyi yakalayabilmek adına çok çalışıyorlar
'Şikayetçi olacağım'
'Bu benim ilk iş tecrübemdi ve böyle bir tecrübe yaşadığım için çok üzgünüm. Bugün savcılığa başvuracağım ve maliyeye şikayette bulunacağım.'
Ayşe Gülen Eyi'nin konuyla ilgili Twitter'daki paylaşımı ise şöyle:
Burak Aksak bugün çalışanı olduğum Küsurat Yayınları'nda bana fiziksel saldırıda bulundu, küfürler ederek üzerime yürüdü.
— Ayşe Gülen (@ayseguleneyi) 5 Ekim 2017
'Basiretim bağlandı
Olayın görgü tanığı olan diğer editör Tuğçe Yılmaz da, Eyi'yi doğruladı. Yılmaz olayı şöyle anlattı: 'Künye meselesini genel koordinatörümüzle konuşmuştuk, bu konuşmadan yarım saat sonra Burak Aksak geldi, elindeki gözlüğü fırlattı ve bağırmaya başladı. Ayşe'ye küfür etti, kovdu. Ben basiretim bağlanmış bir şekilde bakıyordum, beni öyle görünce 'sen de onaylamıyorsan sen de s... git' dedi. Zaten gidiyorum dedim, eşyalarımı toplamaya başladım. Ayşe o sırada 'Sizi maliyeye şikayet edeceğim' dedi, Aksak bu sözlerinin üzerine Ayşe'nin üzerine atladı. Araya Büşra Hacısalioğlu girdi, girmeseydi Ayşe'ye yumruk mu, tekme mi atardı bilmiyorum.
Biz oradan çıktıktan sonra 5- 10 dakika kendimize gelmeye çalıştık. Daha sonra yayınevinden arayıp künyenin bizim istediğimiz gibi olacağını söylediler.'
Burak Aksak: 'Bu iftiraya daha fazla sessiz kalamam'
Burak Aksak ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Kadının beyanı esastır” Bu yüzden yazılanları okuyup da hakkımda yapılan yorumları anlayabiliyorum. Ancak şunu söyleyebilirim ki; iddiaların tümü asılsızdır. Küsurat Yayınları’nın bu sene çıkarmayı planladığı kitaplar, ilk kitabı olan kadın yazarlardır. Ofis çalışanlarının tamamı kadınlardan oluştuğu gibi, hepsi de sigortalı çalışanlardır. Film çekimleri ve ardından kurgu süreci nedeniyle yayıneviyle ilgim alakam, zaten yapılan işlerin son halini gördükten sonra onay vermekten öteye gitmez. Bahsi geçen kitapta emeği geçen herkesin ismi künyede yer almaktadır. Tıpkı bir önceki kitapta yer aldığı gibi. ‘Ayna Ayna’ isimli kitabımızın künyesinde de görebilirsiniz bu isimleri. Hele ki “Dünyaya Kafa Tutan Kadınlar” adlı erkek egemen toplumda başarılı kadınların yok sayıldığının anlatıldığı bir kitapta böyle bir şey yapmam düşünülemez.
Burayı kadının sesinin daha gür çıktığı bir yer haline getirmekten başka bir amacımız yoktu. Bunu sağlayan da, ben değil burada çalışan kadınlardır.
Bahsi geçen kişiye, tam zamanlı çalışanımız olması teklif edilmiş ve sigortasının yapılması gerektiği söylenmiş ancak kendisi başka birinin daha yanında çalıştığını, ardından da okulunun başlaması sebebiyle her gün ofise gelemeyeceğini açıklamış, dolayısıyla yollarımızı ayırma kararı kaçınılmaz olmuştur.
Her şey Pazartesi günü yapılan bu konuşmadan sonra başlamış ve işle ilgili durumu konuşurken gösterdiği saygısız ve üslupsuz hareketlerinden dolayı ofisi terk etmesini istememle sonuçlanmıştır. Haliyle gergin ve seslerin yükseldiği bir ortam olduğu doğrudur. Ancak kişinin şahsına küfür ya da şiddet söz konusu dahi değildir. Bırakın şiddeti, fiziki bir temasım dahi olmamıştır, olamaz.
Mottosu “Hevesini ağzına sokup, kursağına kadar ittirenlere inat; vazgeçme” olan bir yayınevinde geçen bu hadise zaten tüm hevesimizi kırmış ve insanlara olan güvenimizi zedelemiştir. Metinlerin haklarına dair aldığımız tüm imzalar da benim için artık yok hükmündedir. Diledikleri gibi, diledikleri yerde kullanabilirler bu metinlerini. Gelinen şu noktada; atılan iftiralar karşısında daha fazla sessiz kalamam. Bu yüzden mesele artık avukatlarımızın kontrolündedir. Hukuki sürecin ardından neyin ne olduğunu hep beraber görürüz. ‘Çamur at izi kalsın’ zihniyetinin de en kısa zamanda son bulması dileklerimle.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Son dakika | İstanbul'a kar yağacak mı? Meteoroloji tarih verip açıkladı!
Diyarbakır’da 3 ayrı noktada zincirleme kaza: 21 yaralı
Aydınlı çift, bebeklerine Honda adını verdi: Hayalim gerçek oldu
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI TAKLİT TAĞŞİŞ LİSTESİ 2024: Sahte - hileli ürünler sorgulama ekranı (guvenilirgida.tarimorman.gov.tr)
Trafikte polis kurşunu! Ünlü mimar Turgut Toydemir hayatını kaybetti