Uludere'deki travma mercek altında
Uludere'de meydana gelen hava saldırısında yaşamını yitiren 34 kişinin ardında bıraktığı travmayı bu kez psikiyatristler inceledi. Türkiye Psikiyatri Derneği'nce Uludere'de yapılan incelemede, köylülerde görülen travma sonrası stres bozuklukları ortaya konuldu ve öneriler sıralandı.
Türkiye Psikiyatri Derneği, Şırnak'ın Uludere ilçesinde 28 Aralık 2012'de meydana gelen hava saldırısında yaşamını yitiren 34 kişinin ardında bıraktığı travmayı inceledi. Ortasu ve Gülyazı köylerinde inceleme yapan dernek, sonuçları bir raporda topladı.
Stres bozuklukları
Rapora göre, yaşanan travma sonrası köylülerde görülen stres bozuklukları şöyle:
*Gece sık uyanma, gece uyumakta zorluk,
*İrkilme,
*Güvensizlik,
*Korku ve kaçınma; Çocuklar okula gitmek istemiyor, asker görünce saklanıyorlar, kabus gördükleri için uyumak istemiyorlar, yalnız kalamıyorlar, karanlıkta kalamıyorlar, uçak sesi duyunca korkuyorlar. Çocuklar uçak sesi duyunca saklanıyor,
*İsteksizlik, keyifsizlik, zevk alamama,
*İştahsızlık,
*Boşluk ve boşunalık duygusu,
*Yaşamın anlamsız gelmesi,
*Yabancılaşma, insanların kendilerini anlamadığını hissetme,
*İnsanlardan uzaklaşma,
*Kaygı ve güvensizlik; "Bundan sonra daha beter olacak her şey, çocuklarımız hapsedilecek, konuşursak terörist diye suçlanacağız, yavrularımızın hesabı sorulmayacak" askere ve hükümete güvenmeme,
*Çaresizlik,
*Değersiz hissetme,
*Nefret ve öfke; Suçluların bulunmamasına, kaymakam olayından sonra tutuklanmalara, devletten kimsenin hatır sormadığına, yeşil kartların iptal edilmesine, tazminat ödenmek istenmesine, özür dilenmemesine, adaletsizliğe.
*Utanç; "Ticaretten söz etmeye utanıyoruz, ölen aileler yanında kalbi kırılacak diye insanlar katırlarını şehit ailelerinden saklıyor."
Köylülerin yalnızca olayı sürekli konuşup, televizyonda kendileriyle ilgili haberleri takip edip, yakınlarını kaybeden aileleri yalnız bırakmayarak rahatladığına dikkat çekilen raporda, köylülerin yaşamlarında hiçbir eğlenceye yer vermediklerine dikkat çekiliyor.
Düğünler bile ertelenmiş.
Yaşamlarını idame ettirebilmek için kaçakçılığa devam edildiği belirtilen raporda, kaçakçılığın da diğer ailelere göstermeden sürdürüldüğüne dikkat çekiliyor.
Neler yapılabilir?
Raporun son bölümünde neler yapılabileceğine ilişkin değerlendirme bulunuyor.
1. Birinci derecede yakınını kaybedenlere hem duygusal hem ekonomik destek verilmesi. Bu kişilerin sağlık sisteminden yararlandırılması.
2. Bölge insanının acısını paylaşacak ve anlaşıldıklarını düşündürecek, sosyal hizmet uzmanı, psikolojik danışman, rehber, psikolog, çocuk psikiyatristinden oluşan gönüllü ekiplerle bölgede yas çalışması yapılabilir.
3. Bu olayla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'na ivedi olarak psikososyal eylem planı sunulması gerekebilir.
Travmatik yas riskini artıran faktörler
* İnsanların bedensel bütünlüğü bozulmuş, parçalanmış olması,
* Birçoğunun sevdiklerinin ölüsünü göremeyişi, veda edemeyişi,
* Adetlere uygun olarak defnedilememeleri, ölüm sonrası adetlerin uygulanamaması,
* Toplu mezarda olmaları,
* Acı çekerek ölmüş olmaları,
* Bazılarını yaralı iken kurtarılamaması,
* Aynı evden birden fazla kişinin ölmesi,
* Ölenlerin genç olması,
* Ölüsü olan bazı evlerde yaşayan diğer gençlerin de kaymakama saldırı nedeniyle tutuklu olması,
* İnsanların tutuklanmaktan korkması,
* Saldırının ve ölümün anlamlandırılamaması,
* Haksızlık ve katledilme duygusu,
* Tüm bunlar öfkeye neden oluyor, öfke ve hak arama çabası yası engelliyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?