Türkiye'de çocuk suçlu patlaması

Hırsızlık olaylarının giderek arttığı Türkiye'de çocuk suçluların oranı da tehlikeli boyutlara ulaştı. Mala karşı işlenen suçlarda her 100 şüpheliden 25'i çocuk. Çocuklar, ''Nasıl olsa ceza almaz'' denilerek suça itiliyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Uzmanlar, suç işleyen çocuklar için "koruyucu aile" sisteminin yaygınlaştırılması gerektiğini söylüyor.

Verilere göre, evlerden hırsızlığın yüzde 30'unda şüpheliler çocuk yaştakilerden oluşuyor. 100 kasten yaralama şüphelisinden 17'si, cinayet zanlısından ise yüzde 9'u da yine çocuk.

Son olarak 2005 yılında yaklaşık 25 bin çocuk "hırsızlık" suçundan gözaltına alındı; ancak tamamına yakını serbest bırakıldı! Sorun işte tam burada başlıyor.
 
Adli yetkililere göre suç örgütleri Türk Ceza Kanunu'nda "çocuk suçlular"a tanınan ceza indirimlerini kullanıyor. Yani çocuklar nasıl olsa ceza almıyor diyerek suça yönlendiriliyor.
 
"Adli kontrol sistemi yetersiz"

Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Ömer Faruk Eminoğlu “Bizde bu altyapı yok ya serbest kalıyorlar ya tutuklanıyorlar. Bu anlayış bizde yok. Çocukları suçtan uzaklaştırmamız gerekiyor” diyor.
 
Suç işleyen çocuklar için adli kontrol sistemi devreye giriyor, ama sistem yeterli değil.  Uzmanlara göre çocukların cezaevine girmesi beraberinde başka tehlikeler de getiriyor.

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Öğretim Üyesi Özlem Cankurtaran, “Cezaevine düşen çocuk orada başka suçları öğreniyor” diyerek olan bir başka boyutuna dikkat çekiyor.
 
"Çocuğu koruyucu aileye vermeliyiz"

Psikologlara göre ise, suç işleyen çocuğun serbest bırakılıp ailesine dönmesi sorunu daha da büyütüyor.

Psikolojik Danışman Perran Söğütlü “Çocuğa suç indirimi uygulayabilirsiniz. Çocuk aynı aileye döndüğü için yeniden suça teşvik edilecektir. Çocuğu korumak istiyorsak koruyucu aileye vermeliyiz” fikrini savunuyor.

Yani suç işleyen çocuk cezaevine gitse yeni suçlar öğreniyor, ailesine dönse suç işlemeye devam ediyor. Uzmanlar çocuk suçlular için koruyucu aile sisteminin oluşturulmasını istiyor. Uzun dönemdeki tek çözüm ise gelir dağılımındaki adaletsizliği en aza indirmek.