Türkiye-Kuveyt mezhep imamının yaşamını anlatan dizi çekiyor
Kuveyt-Türk ortak yapımı "İmam Ahmet bin Hanbel" adlı dizinin çekimleri İstanbul ve Mardin'de sürüyor. Ramazan ayında Arap dünyasıyla birlikte Türkiye'de de gösterime girecek olan dizide, "bir arada yaşama kültürünü yeniden kazandırmak" iddiasıyla Hanbelilik mezhebinin kurucusunun yaşamı anlatılıyor. Ancak İslam tarihçilerine göre bugünkü IŞİD ve El Kaide'nin de parçası olduğu Selefilik akımı, Hanbel'in görüşlerine dayanıyor.
Kuveyt'te faaliyet gösteren El-Burak ve Türkiye'den D&B Media Grup adlı iki yapım firması, çekimleri İstanbul'da yapılan ortak bir dizi hazırladı. Sünni İslam'ın Hanbelilik mezhebinin kurucusunun hayatını anlatan "İmam Ahmet bin Hanbel" adlı dizi, Arap ülkeleriyle birlikte Türkiye'de de yayına girecek. Dizinin iddiası ise, "Arap Baharı'yla birlikte başlayan kaos ortamında halklara, eskiden sahip oldukları iddia edilen bir arada yaşama kültürünü yeniden kazandırmak".
Şii camisine intihar saldırısı
İstanbul'da devam eden çekimleri sırasında Anadolu Ajansı'na konuşan dizinin prodüktörü Muhammed el-Uneyzi, İmam Ahmet bin Hanbel'in döneminin yaşama kültürünü bugünün şartlarına uyarlamaya çalıştıklarını söyledi, "Birlikte yaşarken bazı konularda ayrılığa düşmek tabi bir durumdur. Biz de bu projeyle, farklı düşüncelerimiz olsa da temel noktalarda birlik olabileceğimizi göstermek istiyoruz" dedi.
Hanbel'in mezhep ayrılıklarının bulunduğu bir dönemde yaşadığını, Abbasi devletinde görüşleri nedeniyle işkence gördüğünü ve hapse maruz kaldığını anlatan Uneyzi, dizide diğer Sünni mezhep imamlarını ve o dönemde yaşanan savaşları da anlattıklarını ifade etti. Diziyle insanlara, Sünni İslam'ın önde gelen isimlerini tanıtmayı amaçladıklarını ifade eden Uneyzi, amaçlarını şöyle açıkladı:
"Süperman'i herkes bilir, İmam Hanbel'i tanımıyorlar"
"Süpermen kimdir diye sorsak herkes bilir ancak İmam Hanbel'i çoğu kişi tanımıyor. Bu kişilerin toplum tarafından tanınması ve önderlik görevini yerine getirmeleri için medyaya ve sanatçılara büyük görev düşüyor. İmamın şahsiyetine ışık tutarak aynı zamanda mezhep imamları arasındaki görüş ayrılıklarının gelişme ve olgunlaşma unsuru olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz."
CIA, IŞİD'e ilişkin tabloyu açıkladı
Uneyzi, dizi çekimlerinin İstanbul dışında, Hanbel'in yaşadığı Bağdat'ın Abbasi ve Emevi dönemi mimarisini andıran yapıları nedeniyle Mardin'de de yapıldığını söyledi.
Uneyzi, bir diğer amaçlarının da "Arap dünyasıyla Türkiye arasındaki İslami yakınlığı ortaya koymak" olduğunu belirtti. Uneyzi, dizide 30'dan fazla Arap oyuncu ile tanınmış 2 Türk oyuncunun oynadığını açıkladı.
IŞİD katliam yaptığı Deyrizor'da ilerliyor
Dizinin ortak yapımcısı D&B Medya Grubu'nun Genel Müdürü Ersin İşçioğlu ise, "İki tarafın da İslam dünyasına hizmet edecek çalışmalarda ortaklık kurma yönünde istekli olduğunu, bu projenin, ilerleyen zamanlarda sinema, dizi ve film sektöründe yeni bir ekol oluşturmak için gerçekleştirilecek başka projelerin ilk adımı olduğunu" söyledi.
Kuveyt'te 100 bin kişilik ayaklanma
Firmalarının, "ihya etmek istedikleri İslam medeniyetine ulaşmak için yeni bir ekol oluşturmayı hedeflediklerini" söyleyen İşçioğlu, İstanbul, Bağdat ve Kurtuba'nın (Bugünkü İspanya'da Granada kenti) İslam başkentleri olduğunu ifade etti. Osmanlı devletinin Arap dünyasına etkisini konu alan bir dizi daha çekeceklerini belirten İşçioğlu, Ahmet bin Hanbel dizisinin ise, Ramazan ayında yayına gireceğini açıkladı.
Almanya karıştı: Selefileri istemiyoruz!
Selefi akımlar onun görüşlerine dayanıyor
Öte yandan dizinin, birlikte yaşama kültürü için rol model olarak aldığı Hanbeliliğin kurucusu Ahmet bin Hanbel, bugünkü radikal İslamcı örgütlerin benimsediği selefiliğin, İslam tarihindeki ilk devresi olarak kabul ediliyor. Selefiliğin ikinci dönemi ise, İbn-i Teymiyye ile birlikte anılıyor. Üçüncü dönem Selefilik olarak kabul edilen Suudi Arabistan'ın resmi inanışı olan Vahhabilik de farklılıklar taşımakla birlikte Hanbeli'nin inanışının devamı olarak kabul ediliyor. IŞİD ve El Kaide gibi örgütler de eylemlerini Selefilik inanışına dayandırıyor. Kuran ve İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed'in "Hadis" denilen sözlerini esas alan ve bu dini metinlerin sadece lafzi anlamlarını temel kabul eden Selefilik akımı, Hz. Muhammed ve onun döneminde yaşayan insanların sonrasında dine giren olguları reddediyor. İslam tarihçilerinin bu çerçevede değerlendirdiği Ahmed bin Hanbel'in taraftarlarının da kendi din anlayışları dışındaki yorumlara hiçbir zaman müsamaha göstermediklerini ve yaşadığı dönemde Bağdad’da mescidleri basarak Şafiîleri tartakladıklarını anlatıyor. Aynı şekilde Hanbel'in din yorumunun devamı görülen Vehhabilik de Şiilere ve diğer dini yorumların mensuplarına yönelik uyguladığı şiddetle biliniyor.