Taksim yasağını delen Komünist Partililer hakim karşısında
1 Mayıs'ta polis bariyeriyle uçan kuşa bile kapatılan Taksim meydanına girmeyi başaran Komünist Parti üyeleri hakim karşısına çıktı. Komünist Parti'liler, eylemleri sırasında polisin saldırısına uğradıklarını hatırlatarak, neden kendilerinin yargılandığını sordu. Meydanda Polis Haftası kutlamalarının yapıldığına dikkat çeken komünistler, valinin yasaklama yetkisinin bulunmadığını, eylemlerinin de suç olmadığını söyledi.
1 Mayıs kutlanmasına izin verilmediği için, polis bariyerleriyle gün boyunca insanlara kapatılan Taksim'de bu kapatmayı yaran Komünist Parti (KP) üyelerinin yargılanmasına başlandı. Geceden konakladıkları bir handan çıkarak, partilerinin bayraklarıyla koşarak meydana giren KP üyeleri, "görevi yaptırmamak için direnme", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet" ve "İhtara rağmen kendiliğinden dağılmama" ile suçlanıyor.
Taksim'e koşarak girenlere 11 yıl hapis istemi
"Valilik ve Başbakan'ın açıklaması üzerine meydana gittim"
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuksuz yargılanan KP üyesi 28 kişiyle polis memuru İbrahim Çelik şikayetçi olarak katıldı. Suçlamaları kabul etmediğini belirten Murat Hiçbezmez, "Komünist Partisi üyesiyim. Partimin çağırısı üzerine 1 Mayıs kutlamalarına katıldım. Herhangi bir şekilde bariyerleri zorlayarak meydana girmeye çalışmadım. Açık olan yerden girdim. Polis tarafından da darp edilerek gözaltına alındım. Valiliğin ve Başbakan'ın makul bir çoğunlukla eylem yapılabileceğine ilişkin açıklaması üzerine meydana gitmiştim" dedi.
İzmir'de ikinci dalga 1 Mayıs operasyonu
"Seçim çalışmaları için handaki işyerini kiraladık"
Sargın Ulaş Tunaboylu da 7 Haziran'da yapılacak seçimlerle ilgili çalışmalar için Taksim Meydanı'ndaki Cengaver Han'daki iş yerini kiraladıklarını ifade etti. Tunaboylu, "Taksim Meydanı'nda anma faaliyetleriyle ilgili valiliğin açıklamasını biliyordum. Taksim Meydanı'na çıkmadan önce bir kısım sendikaların temsilcileri meydandalardı. Bizler de makul bir sayıyla meydana çıktık. Herhangi bir uyarı yapılmadan müdahale edildi. Herhangi bir şekilde güvenlik görevlilerine karşı hakarette bulunmadım" diye konuştu.
Taner Bilgiç ise, İşçi Bayramı'nı kutlamanın Anayasal bir hak olduğunu düşündüğünü belirterek suçlamaları reddetti.
Sendikalardan "1 Mayıs'ta Taksim yasağı"na suç duyurusu
"Ulaşımın zor olması nedeniyle bir gün önce handa kaldım"
Tolga Kaan Ateşli ise, partinin çağrısı üzerine 1 Mayıs'ta Taksim'e gittiğini belirterek, "Kadıköy'de yaşıyorum. 1 Mayıs günü Taksim Meydanı'na ulaşmanın zor olması nedeniyle bir gün önceden partinin seçim çalışmaları için kiralanmış olan işyerinde kaldım. Taksim Meydanı'nın güvenlik nedeniyle kutlamalara kapatıldığına ilişkin gerekçeyi kabul etmiyorum. Türkiye'de daha sonra meydana gelen olaylarda Suruç vs. tedbir alınmamıştı. Bu nedenle meselenin güvenlik zaafiyeti değil, siyasi olduğunu düşünüyorum. Partim onbinlerce kişiyi harekete geçirebilecekken makul bir sayıyla Taksim Meydanı'na girilmiştir" şeklinde konuştu.
1 Mayıs'ta tutuklama gerekçesi: Sendika önlüğü
"Yasaklamanın siyasi olduğunu düşünüyorum"
Anayasal hakkını kullanmak üzere Taksim'e gittiklerini, ulaşımın kısıtlanması nedeniyle Cengaver Han'da bir gece kaldığını belirten Önder Çelik, "Taksim Meydanı'nda bizden önce sendikalara izin verilmişti. Bize müdahale edilmesinin yaklaşan seçimler nedeniyle siyasi bir tavır olduğunu düşünüyorum" dedi.
"Suçlu olan biz değil, kolluk kuvvetleridir"
Hafize Kazcı, "Taksim Meydanı'nın emekçilere yasaklanamayacağını göstermek için meydana çıktım. Basın açıklamamızı yapamadan müdahale edildi. Polise direnmedim. Suçlu olan biz değil, basın açıklamamızı engelleyerek Anayasal hakkımızı kullanmamızı önleyen kolluk kuvvetleridir" dedi.
Mustafa Nuri Say da kutlamanın yasaklanmasının güvenlik zaafiyetinden kaynaklandığını düşünmediğini, Taksim Meydanı'na futbol takımlarının yılbaşı kutlamaları için açıldığını belirterek bunun siyasi bir karar olduğunu ifade etti.
Engin Fırat Erdoğan da bariyerlere herhangi bir müdahalede bulunmadan, açık olan kısımlardan girerek meydana gittiklerini söyledi.
Ali Adıgüzel de valiliğin yasaklamaya yönelik kararının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre yasal olmadığını düşündüğünü, bu nedenle partisinin çağrısıyla meydana çıktığını ve polisin herhangi bir uyarı yapmadan kendilerine şiddet kullandığını söyledi.
Diğer sanıklar da suçlamaları reddettiler.
Polis şikayetçi oldu
Şikayetçi polis İbrahim Çelik ise, olay günü meydanda kamera kaydı yaptığını, kendisine yönelik fiili bir saldırı olmadığını ancak sanıklardan Deniz Sinan Tunaboylu, Bahtiyar Şahin ve Ali Adıgüzel'in ellerinde bayraklar ve yeleklerle güvenlik görevlilerine bayrakların sopalarıyla saldırdıklarını gördüğünü söyledi. Çelik, "Bariyerler iddia edildiği gibi geniş ve açık değildi. Şikayetçiyim" dedi. Bu sanıklar ise üzerilerinde yelek olmadığını söyleyerek şikayetçinin iddialarını reddettiler.
"Polis haftası da kutlanmıştı, yasaklama kasıtlı"
KP'lilerin avukatı Özgür Murat Büyük, soruşturmanın yasaya aykırı olarak yürütüldüğünü, dosyada birbirinden ayrı üç olayın tek bir olay gibi anlatıldığını, sanıklar Ezgi Karahancı, Nurten Karahancı ve Şebnem Nantu hakkındaki dosyanın ayrılmasını talep etti. Taksim Meydanı'nda Polis Haftası'nın da kutlandığına dikkat çeken avukat Büyük, yasaklamanın kasıtlı yapıldığını, valilerin bazı alanları yasaklama yetkilerinin bulunmadığını, müvekkillerinin eylemlerinin suç oluşturmadığını belirterek bazı müvekkilleri hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasını istedi. İfadesi alınamayan sanıklara davetiye çıkarılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
İddianame...
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan ve 8 polisin şikayetçi olarak yer aldığı iddianamede, 34 sanığın 1 Mayıs günü saat 10.30'da ellerinde filamalarla, sloganlar atarak iş hanının Taksim'e bakan kapısını açtıkları, koşarak dışarı çıktıkları ve Taksim Meydanı'na doğru yürüyerek izinsiz gösteri yapmak istedikleri anlatılıyor. Şüphelilerin kendilerine engel olmaya çalışan müşteki polis memurlarına tekme tokat ve ellerindeki filamalarla saldırarak direndikleri, kovalamaca sonucu şüphelilerin çeşitli noktalarda yakalandıkları belirtiliyor. İddianamede, 34 şüphelinin "Görevi yaptırmamak için direnme", "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" ve "İhtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlarından ayrı ayrı 3 yıl 8 aydan 11'er yıla kadar hapsi isteniyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!