SON DAKİKA HABERİ | AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Al-ver pazarlığı yok, temel yaklaşım PKK'nın lağvedilmesi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı sonrası açıklamalarda buldu. Çelik, "MYK toplantısına girerken devlet hangi tavizi verdi şeklinde konuştuğunu görüyoruz. Devletin ve milletin nitelikleri konusunda herhangi bir al ver süreci yoktur. Terörsüz Türkiye hedefini karşısına alan bir tutuma kimse girmemelidir." dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:
Ramazan ayıyla beraber daha çok barışa ve huzuru temenni ediyoruz. Gazze'den yansıyan iftara hazırlık görüntüleri bile inandığı değerlere bağlı olan halkın bütün dünyaya nasıl insanlık dersi verdiğini gösterdi. O enkazın ortasında bile Ramazan'ı aksatmıyor, iftarda ellerinde ne varsa onunla hazırlık gerçekleştiriyorlar.
BU MYK'da Ramazan ayında yapılacak etkinliklerle ilgili birer sunum yapıldı. Ülkemizin her bölgesinde, her semtinde her evinde vatandaşımızla birlikte olmak için bir eylem planı hazırlandı. Genel Başkanı'mızın onayına sunuluyor. Partimiz Ramazan'ın her safhasında vatandaşla beraber olmak için bu çalışmaları yapacak
Terörsüz Türkiye hedefi için ortaya çıkanlar konusunda çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunun verdiği mesajlar dünyada anlamlı bir mesaj olmuştur. Bölgeyi kaosa götürmek isteyenlerin, bölge halklarına daha çok acı ve gözyaşı döktürmek isteyenlerin siyaseti dikkate alındığında, vatandaşlarımızın hepsinin birlikteliğinde iç cepheyi güçlendirme açısından verilen mesaj, hem terörsüz Türkiye yaklaşımındaki mesaj bütün Orta Doğu'yu kapsayacak vizyonun çekirdeğidir. Irak, Suriye açısından da herhangi şekilde terör oluşumlarını istemediğimizi de bu şekilde ortaya koyduk. İlkeler açık ve net; silahların bırakılması, terör örgütünün lağvedilmesi, bütün şubeleri ile feshedilmesi. Adına ne denirse densin bütün bu terör yapıların bölgedeki istikrarsızlık unsuru olmaktan çıkarılması hedefimizdir. Kardeşliğin daha da güçlenmesi için kardeşlik siyasetini ortaya koymaya çalıştık. Biz herhangi bir devlet ya da ona bağlı vekil unsurlar herhangi bir şekilde Kürt, Arap, Türk kardeşlerimize, kim olursa olsun bölge halkına silah çekerse Türkiye bunun karşısında olacak dedik ve bunu kararlı şekilde sürdürüyoruz.
Çok geniş ve çok boyutlu yaklaşımımız var. Terör örgütlerinin feshedilmesi için bir adım atmaya kalkılsa bazı devletler tarafından sabote edilmeye çalışıldığını gördük.
Suriye'deki devrimden sonra en çarpıcı haberlerden biri bazı devlet üslerinde bazı terör örgütlerine ait kıyafetlerin bulunmasıydı. A karargahı ele geçirildiğinde B karargahının kıyafetleri bulunur. Bunlar bize fikir veren olaylardır. Karmaşık tabloların bölgede olduğunu, örtülü faaliyetleri yakından biliyoruz. Sayın cumhurbaşkanımız terörsüz Türkiye için çalışmalara gerekli özenin gösterilmesinin altını çizdi. Kullanılan dilden sabotajlara kadar her türlü konuya dikkat etmek gerekir.
Bazı devletlerin bölgedeki terörün sona ermemesi için bir takım vekil güçlerle yapacakları sabotajlara karşı da teyakkuz halindeyiz. Verilen bir taviz yoktur. Adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundan hem biz hem bölgedeki ülkeler kazançlı çıkacaktır.
AL VER SÜRECECİ YOKTUR
MYK toplantısına girerken devlet hangi tavizi verdi şeklinde konuştuğunu görüyoruz. Devletin ve milletin nitelikleri konusunda herhangi bir al ver süreci yoktur. Esas olan bütün sorunların demokrasi yolu ile çözülmesidir. Bu sorunların çözümü daha çok demokrasidir. Siyasetin işlem gücünün daha da artırılmasıdır. Bazı kişilerin şehit ailelerine dönük yanlış söylem kullanıyor. Cumhurbaşkanımız her zaman ilk iftarını şehit aileleri ile yapmıştır. Şehitlerimiz bu ülkenin birliği için bu fedakarlığı yaptı, bunun farkındayız, bunu başımızın üzerinde taşıyoruz. Bu emanete, yani vatanımızın hür ve bağımsız olmasına, birliğimizin korunmasına, geleceğine en sağlam adımlarla yürümesine sahip çıkacağız. Şehit ailelerini incitecek hiçbir adımın ortaya çıkmayacaktır.
Bizim asla kabul etmeyeceğimiz bir takım iddialarda bulunuluyor. Anayasa, bayrak, devlet, millet tanımı ile ilgili bir takım düzenlemeler yapılacağı dair iddialarda bulunuluyor.
Kardeşlik siyasetimizden vazgeçmeyeceğiz. Tarih bilincimiz Türk Küt birlikteliğinin, Alevi Sünni birlikteliğinin mümkün kılındığını göstermiştir. Bunu Türkiye'nin düşmanları istemez. Aramıza fitne sokmaya çalışanlarının yaptığı düşmanlık hepimizi hedef almakta. Bunun önünde engel olanlara direniriz. Terör örgütünün lağvedilmesi ile bu sonuca ulaşacağız. Bir takım sözlerin verilip tutulmamasına karşı, terörden nemalanmaya çalışanlara karşı dikkatimizi koruyacağız. Dikkatle takip edilmesi gereken, sabotajlara karşı titiz olunması gereken bir süreçtir.
"AB'NİN YAŞADIĞI BÜTÜN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ TÜRKİYE'DEDİR"
ABD yönetimi ile Avrupa arasındaki Ukrayna merkezli başlayan, NATO'ya sıçrayan ve daha geniş yelpazede görülen tartışma, belli konularda çatışma anlamına gelecek söylemler yeni durumun ortaya çıktığını gösteriyor. İkinci dünya savaşı sonrasında kurulan düzenin sona erdiğini gösteriyor. Bu düzenin yaşaması ile görevli kurumların etkinliğinin olmaması uzun zamandır tartışılıyordu. Şimdi bir tablo ortaya çıkıyor. Stratejik bir ayrışma noktasına gelindiği görülüyor.
İslam ve Türk düşmanlığı temelinde yürüyen bu aşırı sağ, merkez sağ ve merkez sol siyaset direnç gösteremedi. Bu aşırı sağı büyüttü. AB'nin değerler temelinde bir araya gelmeyi becerememesi Türkiye'ye karşı uyguladığı ikiyüzlülüktür.
Değerler konusunda bu ikiyüzlülüğü yapanlar fasılların açılmasını bile engellediler. Bunun olmadığı durumda aşırı sağ giderek yükseldi. AB'nin yaşadığı bütün sorunların çözümü Türkiye'dedir. Türkiye'nin bir boyutu ile güçlü bir Avrupa devleti olmuştur. Avrupa demokrasileri ile aynı paradigmayla konuşabilen demokrasiye sahiptir.
Avrupalılar güvenlik konusunda hemen Türkiye'yi hatırlıyor ama gelin refahı paylaşalım dediğimizde Türkiye'ye yer vermiyorlardı. Umarım bu sefer savunma meseleleri anlamında Türkiye'yi muhatap almazlar. Her konuda Türkiye ile net iletişim içine girerler. AB'nin Türkiye ile iş birliği yapmasından başka çözüm yolu yoktur.
Avrupalılar güvenlik konusunda hemen Türkiye'yi hatırlıyor ama gelin refahı paylaşalım, gelin demokratik değerleri paylaşalım dediğimizde Türkiye'ye yer vermiyorlardı. Umarım bu sefer savunma meseleleri anlamında Türkiye'yi muhatap almazlar. Her konuda Türkiye ile net iletişim içine girerler. AB'nin Türkiye ile iş birliği yapmasından başka çözüm yolu yoktur. Eğer Türkiye ile doğru ilişki kurarlarsa bu krizde önemli aşamayı geçmiş olurlar.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNİ KARŞISINA ALAN BİR TUTUMA KİMSE GİRMEMELİDİR"
CHP'nin bu konu ile ilgili ilk açıklaması dahil genel olarak bir dikkat titizlik görüyoruz. Tabii ki temkinli olunacaktır, sonraki aşamalara dönük bir takım yaklaşımlar ortaya konulacaktır. Terörsüz Türkiye hedefini karşısına alan bir tutuma kimse girmemelidir. Bir kısmı maalesef devlete, hükümete dönüp bunun karşısında ne verdiniz diyor; söyledik bu bir al ver süreci değil. Birileri de devlete bir takım şartlar dayatmaya kalkıyor. Bu iki yaklaşım da doğru değil. Hangi prensiplerle bu meseleye baktığımızı açıkladık. CHP'den daha sonra başka söylemler gelmeye başladı. Çok ileri giden önerileri vardı geçmişte ama şimdi yüksek yargıçlar bu konuyu çalışıyor şeklindeki bilgiler doğru değil. 1 ay içinde bir şey görüyorum, dikkatli konuşmaya çalışıyordu ama TSK kademesinde komutanlarımızın adını vererek hedef aldığında bu bilgiye nasıl ulaştığı sorusuna "ben duydum" diyor. Böyle bir açıklama olmaz. Geçmişte orduda yer almış ve şimdi CHP'de görev yapan birilerinin sayın Özel'e dedikodu aktardığını onun da bunu bilgi sandığını ortaya çıkarıyor bu. Dış politikada da şöyle şöyle yapıyorsunuz diyorlar, nereden biliyorsunuz dediğimizde "duyduk" deniyor. Bu büyük meseleler, Türkiye'nin terörden kurtulması, belli reformlar herkesin meselesidir. Buna katkı sağlamak, ortak aklı geliştirmek çok kıymetlidir. Buna her zaman ihtiyaç duyulur. İyi bir analiz, iyi bir dikkat çekme olduğunda buna kulağımızı kabartıyoruz. Örneğin bütçe görüşmelerinde muhalefet partilerinden arkadaşlarımızın görüşlerini not aldık. Bunlar dedikodu, bununla siyaset yapılmaz. Bunlar hassas ve dikkatli olunması gereken yaklaşımlardır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Eski sevgilisinin evinde tuzağa düşen adam dehşeti yaşamıştı; kadın yaşananları anlattı
Son Dakika! Dilan Polat - Engin Polat çifti boşanıyor mu?
Santorini Deprem Fırtınası: Türkiye İçin Tsunami Riski Var mı? Hazırlıklar Ne Aşamada?
Edip Akbayram'ın ailesiyle birlikte son görüntüleri ortaya çıktı
Köprüden baraj gölüne atlayan kadını su altı polisi kurtardı