Odatv davasında Deniz Baykal kararı

Odatv davasında mahkeme heyeti, Deniz Baykal'ın talimatla Ankara'da tanık olarak dinleneceğini bildirdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Ergenekon" soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın'ın da aralarında bulunduğu 13 sanık hakkında açılan davada, tutuklu sanıklar eski emniyet müdürü Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük'ün bu hallerinin devamına hükmedildi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenilen sanık Yalçın Küçük'ün eski eşi Temran Küçük, sanıklardan Coşkun Musluk'un doktora öğrencisi olarak Küçük'ün evine gelip gittiğini söyledi.

"Eğer Yalçın'a gelen giden herkes örgüt oluyorsa, bu adamın örgütünü buraya sığdıramazsınız" diyen Temran Küçük, "Ona bakarsanız, Başbakan'ın danışmanı Yiğit Bulut, bir süre günde üç kez telefon eder, bizim evimizden çıkmazdı. Yalçın Küçük'ü sık sık ziyaret eder, alır yemeğe götürürdü" diye konuştu.

Temran Küçük'ün ardından duruşmada avukat Dilek Helvacı, avukat İrem Çiçek ve Ayşegül Kibaroğlu tanık sıfatıyla ifade verdi.

Tanık beyanlarından sonra söz alan tutuklu sanık Yalçın Küçük, "Biz cumhuriyeti savunduğumuz için buradayız. Bizim bir tek suçumuz var, cumhuriyeti savunmak. Siz bizi çıkaramazsınız. Biz cumhuriyetin kurtuluşuyla çıkarız. 1927'de de vermedik şimdi de vermeyeceğiz. Biz bu cumhuriyeti savunacağız" dedi.

Sanık Hanefi Avcı da hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, "Bu davada yardım ettiğim söylenen herkes serbest, bir ben tutukluyum. Burada Ergenekon'a yardım etmekten, 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Devrimci Karargah'a yardımdan yargılanıyorum. Ankara'da da TİKKO'ya yardım etmekle yargılandım, dava ertelendi" diye konuştu.

Avcı, bir insanın, birbirinden bu kadar farklı ideolojilerdeki örgütlerle aynı anda irtibatlı olmasının imkansız olduğunu ifade ederek, "Bu iddiaların tezgah olduğu çok açık. Bunu herkes biliyor ama susuyor. Bile bile lades, ahlaksızlığın zirvesidir. Bu komployu yapanlar da buna kimsenin inanmadığını biliyor" dedi.

Soner Yalçın'ın avukatı Duygun Yarsuvat ise Yalçın'ın adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.

Nedim Şener'in avukatı Nurcan Bayraktar da Deniz Baykal'ın Ankara'da değil burada mahkeme huzurunda dinlenilmesini talep etti.

Baykal, Ankara'da ifade verecek

Taleplerin ardından duruşmaya ara verildi. Aradan sonra taleplere ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük'ün bu hallerinin devamını kararlaştırdı. Heyet, Soner Yalçın'ın adli kontrol tedbirleri kapsamında her hafta karakola giderek imza verme kararının kaldırılmasına hükmetti.

Bazı sanık ve avukatlarının, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın tanık olarak Ankara'da değil mahkeme huzurunda dinlenilmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, sanık Nedim Şener'in, soruşturma aşamasında iletişim tespiti yapan polislerin tespit edilerek mahkemede dinlenilmesi talebini de kabul etmedi.

Heyet, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, Ergenekon davasında verilen karar ile yazılacak gerekçeli kararın istenmesine hükmederek, duruşmayı 12 Aralık'a erteledi.