Murat Karayılan: "MİT ile değil, devletle görüştük"

Bir internet sitesine röportaj veren PKK yöneticisi Murat Karayılan,"MİT ile değil, devletle masaya oturup görüşmeler yaptıklarını" söyledi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

PKK'ya yakın bir internet sitesinde röportajı yayınlanan Karayılan, Hakan Fidan'ı hedef alan operasyonun "Diyalog sürecini tümüyle kapatma ve bundan sonra kimsenin diyaloga yeltenmemesi için gözdağı vermeye dönük de bir yönelim" olduğunu anlattı.  

Devletle ilk kez, 1993 yılının Mart ayında, Turgut Özal cumhurbaşkanıyken dolaylı olarak ilişki kurduklarını anlatan Karayılan, Nisan ayında Özal'ın ölümüyle görüşmelerin kesintiye uğradığını ifade etti. Daha sonra da Abdullah Öcalan'ın İmralı'da hapsedilmesiyle beraber, devletle doğrudan ilişki kurmaya önem verdiklerini belirten Karayılan, Oslo'daki resmi görüşmeleri de önemsediklerini dile getirdi.  Karayılan, röportajda şunları söyledi:

"Biz MİT'le değil, devletle görüşmeler yaptık. Bizimle görüşme yapan heyet, hiçbir zaman, 'Biz MİT'çiyiz, MİT olarak sizinle görüşmeye geldik' dememişlerdir. Devlet adına görüşme yapan heyetler olarak tanımışızdır. O heyetin içinde kimin MİT mensubu, kimin başka kurumun mensubu olduğunu biz bilemeyiz ama bizimle devletin bilgisi dahilinde ve devlet adına masaya oturan heyetlerle görüşmeler yaptık. Ama esas olarak buna yol açan ve zemin sunan zihniyet önemlidir. AKP diyalog sürecine sahip çıkmadı. 'Devlet yapıyor' dedi. Bu devlet kimdir ve nerededir, belli değil. AKP sorunu çözmek istediğini söylüyor ama gerekli hiçbir yasal düzenlemeyi yapmıyor. Bir taraftan demokratik açılım adı altında bir süreç başlatıldığını söylüyor, öbür taraftan Kürt siyasetine dönük bir siyasi soykırım sürecini başlatıyor ya da onaylıyor. Kürt sorununa dönük herhangi bir yasal düzenleme yapmıyor, sürdürülen diyalog sürecini illegal bir vaziyette bırakıyor."

PKK'lı Murat Karayılan, savcıların eski ve yeni MİT müsteşarına ve diğer MİT mensuplarına açtığı soruşturmanın Başbakan'a ve hükümete karşı da bir tutum olduğunu düşünmediğini, bunun "bir çeşit balans ayarı" olabileceğini öne sürdü.

BDP Diyarbakır il binasında bulunan Abdullah Öcalan'ın el yazması mektupları ve diğer belgelerin tek nüsna olduğunu ve kendi denetimleri altında bulunduğunu, Türkiye'ye sokulmadığını ve çoğaltılmadığını söyleyen Karayılan, "Oslo görüşmelerini kim internete sızdırdı, deşifre ettiyse, bu belgeleri de aynı çevreler polisin dosyasına koymuştur. Bu belgeler devlet ya da MİT'in arşivinden alınmıştır. Başka hiçbir mümkünatı yoktur. Tek bir ihtimal daha vardır, uluslararası güçlerin de bu belgeleri elde etme olanağı olabilir; onu yadsımıyorum ama buna pek ihtimal de vermiyorum" dedi.