Mehmet Görmez: 18 Türk hacıdan haber alamıyoruz
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Başkanlığın şemsiyesi altında giden hacılardan herhangi birisinin üzücü hadisenin yaşandığı saatte o bölgede olmadığını belirterek, "Ancak buna rağmen 2 seyahat acentemizin hacıları, aynı saatte bu hadise içerisinde olmuş ve bu kardeşlerimizden henüz haber alınamamıştır. Her iki seyahat acentemizin her birisinden toplam 18 hacımıza henüz ulaşılamamıştır" dedi. Görmez, "O insanların sevk ve idaresinden sorumlu olan yöneticilerin, oradaki görevlilerin sevk ve idarede ciddi ihmalleri olduğu anlaşılıyor" diye konuştu.
Görmez, Mina'daki izdiham nedeniyle, Hac İdare Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Sözlerine "İslam toplumlarının başı sağ olsun" diyerek başlayan Görmez, Müzdelife'den Mina'ya gelen hacı adaylarının, Cemerat'ta şeytan taşlayanlar ile karşılaşması neticesi büyük bir izdihamın yaşandığını söyledi.
Şeytan taşlama sırasında izdihamın yaşandığını vurgulayan Görmez, bu izdihamda Suudi Arabistan Sivil Savunması'nın verdiği rakamlara göre 717 hacının hayatını kaybettiğini, 863 hacının da yaralı olduğunu belirtti.
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 20 yıldır Din İşleri Yüksek Kurulunun aldığı kararla hac ibadetinin güvenliği açısından, Mina'da gecelemek konusunda bazı sahabelerin ruhsatlarıyla amel ederek, çok daha kısa sürede hacı adaylarının Arafat'tan Müzdelife'ye, Müzdelife'den de Cemerat'a intikallerini sağlamakta olduklarını anlattı.
"Toplam 18 hacımıza henüz ulaşılamamıştır"
Diyanet İşleri Başkanlığının kararın çok önemli olduğunu vurgulayan Görmez, şunları söyledi: "Bu saatler içerisinde bizim o bölgede bulunan herhangi bir hacımız olmamıştır. Yani Diyanet İşleri Başkanlığı şemsiyesi altında gelen hacılarımızdan herhangi birisi bu üzücü hadisenin yaşandığı bölgede bu saatlerde olmamıştır.
Bizim kendi talimatnamemize göre de herhangi bir hacı adayımızın o saatlerde orada olması yasaklanmıştır. Ancak buna rağmen 2 seyahat acentemizin hacıları, aynı saatte bu hadise içerisinde olmuş ve bu kardeşlerimizden, henüz bazılarından haber alınamamıştır. Her iki seyahat acentemizin az önce onlarla birer toplantı yaptık, her birisinden 9 hacımıza henüz ulaşılamamıştır. Toplam 18 hacımıza henüz ulaşılamamıştır. İnşallah arkadaşlarımız hastanelerde bu kardeşlerimizin tespitiyle uğraşıyorlar. Yaralılar içerisinde öncelikle tespit etmeye çalışıyoruz. İnşallah herhangi birisinin vefat etmemiş olmasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum."
Görmez, haberi aldıkları andan itibaren kriz masası oluşturarak, seyahat acenteleri, ilgili yetkilileri, seyahat acentalarının yöneticilerini, din görevlilerini ve kafile başkanlarını toplayarak bu tespitleri yapmaya
çalıştıklarını aktardı.
"Henüz bu tespitler yapılamadığı için size sağlıklı bilgi veremiyorum" diyen Görmez, "Yani 18 kadar iki ayrı seyahat acentamızdan hacı adayımızın o saatlerde o bölgede olduğu, çünkü onlardan ayrılanlar var, artık biliniyor. Telefonlarla da kendilerine ulaşılamadığı için şu an hastanelerde gerekli tespitleri yapmakla uğraşıyoruz. En kısa zamanda inşallah bu bilgileri netleştirerek size ve milletimize müjdeli haberler verme arzusu içerisinde olduğumu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
"Ciddi ihmalleri olduğu anlaşılıyor"
Olayın 90'lı yıllardaki tünel izdihamından sonra neredeyse en büyük facia olduğunu belirten Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz hac ibadeti esnasında hem Arafat konuşmalarımızda hem hacılarımızı aydınlatırken üzerinde durduğumuz en önemli husus bütün İslam dünyasının bir insanın, bir müminin kalbinin, bir müminin en az Kabe kadar değerli ve yüce olduğu fikri ve düşüncesi üzerinde durduk. Öyle anlaşılıyor ki bütün Müslümanların bu konu üzerinde çok durması gerekiyor. Elbette henüz bütün tafsilatıyla olayın vuku bulma şekli hakkında bilgi sahibi değiliz. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, her şeyden önce orada ciddi bir yönetim sorunu var.
O insanların sevk ve idaresinden sorumlu olan yöneticilerin, oradaki görevlilerin sevk ve idarede ciddi ihmalleri olduğu anlaşılıyor. Fakat behemehal bütün İslam dünyasının, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 'bu ibadeti daha güvenli nasıl yapabiliriz', Hac ibadetinin güvenliği konusunda bir uluslararası konferans toplayarak, bir toplantıya bütün İslam dünyasını davet ederek, yıllardır bu ibadette bize yardımcı olan ve gerçekten de bu ibadetin kolaylaştırılması için de çok büyük emek sarfeden Suudi Arabistan'daki kardeşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi behemehal yeniden ele alma zarureti hasıl olmuştur."
Görmez, en azından İslam İşbirliği Teşkilatı'nın üye bütün hac bakanlarını, din işleri bakanlıklarını ve diyanet işleri başkanlıklarını ve o ülkenin bu konularla ilgili kurumlarını davet ederek, hac ibadetinin güvenliğinin yeniden ele alınması gerektiğine işaret etti.
"Şahsen anlamakta zorluk çekiyorum"
Özellikle "Cemerat" adı verilen şeytan taşlama bölgelerinde büyük genişletme çalışmaları yapıldığını anımsatan Görmez, "O kadar geniş mekanlar olduğu halde bu izdihamın nasıl meydana geldiğini ben şahsen anlamakta zorluk çekiyorum" diye konuştu.
Bayram gününde Kabetullah gibi bir yerden böyle bir haber vermekten üzüntü duyduğunu ifade eden Görmez'in, konuşması sırasında duygulandığı görüldü.
"Yaralı olan kardeşlerimizin..."
Gazetecilerin yaralıların durumuna ilişkin sorusu üzerine Görmez, "Yaralı olan kardeşlerimizin durumlarında herhangi bir sorun görünmüyor. Doktorlarımız onlara ulaştılar. Onların pek çoğu otellerine intikal etti. Küçük bir takım tedavilerden sonra otellerine intikal etti. Ama bu 18 kardeşimizden en kısa zamanda inşallah müspet haberlerle karşınızda olmayı umut ediyorum" yanıtını verdi.
Hac'da facia: 717 kişi öldü, 805 kişi yaralandı
"Hac ibadeti gençken yapılacak bir ibadettir"
Olayın nasıl meydana geldiğinin sorulması üzerine de Mehmet Görmez, şunları kaydetti: "Müzdelife'den Cemerata gelen o insan akımıyla, Cemerat'tan tekrar Müzdelife'ye, tekrar Mina'ya dönen hacı adaylarının karşılaşması neticesinde oluyor. Aslında hem sağdan hem soldan iki koldan Cemerat'tan Mina'ya doğru hareket olunca Müzdelife'den Cemerat'a doğru gelen hacılar iki ayrı grubun arasında kalarak bu sıkışma oluyor. Benim arkadaşlardan edindiğim bir bilgiye göre de pek çok ihtiyar hacı adayı tekerlekli sandalyelerle geliyorlar. Bilhassa tekerlekli sandalyelerle gelenler ile yürüyenlerin karşılaşması neticesinde önce düşmeler, sonra da arkadan çok büyük bir izdiham olunca maalesef altta kalan hacılar olmuş.
Belki bu vesileyle ben milletimize bir hususu daha ifade etmek istiyorum. Ben milletimizin kalbinde Kabetullah'a karşı nasıl büyük bir aşk olduğunu, nasıl bir sevgi olduğunu biliyorum ama tekrar tekrar ifade ediyorum bu hac ibadeti gençken yapılacak bir ibadettir. Bilhassa 60-70 yaşlarımızdan sonra tekerlekli sandalyelerle yahut koltuk değnekleriyle, ağır hastalarla yapılabilecek bir ibadet değildir. Tekrar tekrar bunu da ifade etmek istiyorum. Mutlaka bir sağlık raporu almadan herhangi bir hacımızın bu ibadeti yapmak üzere buraya getirilmemesi gerektiğini de açıkça tekrar ifade etmek isterim."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
MEB 50 uzman yardımcısı alımı başvuruları ne zaman başlayacak, şartları neler? MEB PERSONEL ALIMI BAŞVURU EKRANI!
TOKİ 250 bin konut başvurusu ne zaman, nasıl yapılır, şartları neler? TOKİ 250 BİN KONUT BAŞVURUSU 2025 E-DEVLET EKRANI!
İlk Kez Konuştu: Umut'a Görüntüleri Sordum, Bana Dedi Ki...
SON DEPREMLER LİSTESİ 23 ARALIK 2024: Deprem mi oldu, nerede, kaç şiddetinde? Kandilli Rasathanesi açıkladı: Kahramanmaraş, Mardin, Bilecik...
Erzurum'daki Çığda Ölen Milli Judocu Emre, Son Yolcuğuna Uğurlandı: İkizi Tabutun Başından Bir An Olsun Ayrılmadı...