Mahkemeden, yayınlanmamış yazının metni istendi

Kayseri 6'ncı Hukuk Mahkemesi, kentteki bir yerel gazetenin sahibi Azim Deniz'e gönderdiği yazıda, özel bir hastane ile ilgili yayınlanacak haberin bir nüshasının gönderilmesini istedi. Gazeteciler Cemiyeti'nin tepki gösterdiği yazıya ilişkin gazete sahibi Deniz, "Bu basına sansürdür. Yayınlanmamış haber, mahkeme tarafından istenmektedir" dedi.

Haberin Devamı

Yerel 'Deniz Postası Gazetesi' sahibi Azim Deniz, yayınlanmamış haberin mahkeme tarafından istenmesinin sansürü çağrıştırdığını iddia etti. Deniz, özel bir hastane ile ilgili habere ilişkin olarak ellerinde çok sayıda belge olduğunu bu nedenle 19-20 Kasım'da gazetelerine anons koyduklarını belirterek, şöyle dedi: "Özel bir hastaneyle ilgili yapacağımız skandal haberlerle ilgili gazetemizde duyuru yaptık. Özel hastane yetkilileri de 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak ihtiyati tedbir kararı istedi. Mahkeme de yapmadığımız haber için, anonsu değerlendirip, tedbir kararı verdi. Haberin duyurusunda, anonslarında hiçbir suç unsuru yoktu. Sadece 'Haberin detayları Pazartesi günü gazetemizde' demiştik.

Hastane, ticari kaygılarla mahkemeye başvurmuş. Bu arada, biz gazete olarak bu ihtiyati tedbir kararına avukatımız Bülent Hodul kanalı ile itirazda bulunduk. Delillerimiz sağlamdır dedik ve itiraz ederek, haberi yayınlayacağımızı bildirdik. 15 gün sonra 5 Aralık'ta mahkemeden şoke olduğumuz bir sonuç çıktı. Hakim, 24.11. 2014 günü yayınlanması ilan edilen metnin, itirazın yeniden değerlendirilmesi için yayınlanacak olan metnin bir suretinin ivedi olarak mahkememize gönderilmesi rica olunur' diye itirazıma yanıt verdi.

Plaj fotoğraflarını paylaşan müdür görevden alındı

"Sansür kanunu 1976'da vardı"

Mahkeme şunu söylemek istiyor; yayınlayacağınız haberi ilk önce ben göreceğim, ondan sonra yayınlayacaksınız. Bu sansürdür. 1876 yılında sansür kanunu vardı ve gazetelere sansür uygulanıyordu. O dönemde gazeteler, ön baskılarını götürüp sansür memurlarına gösteriyor, onay aldıktan sonra baskıya çıkıyordu. Ama 1908 yılında İkinci Meşrutiyet'le beraber bu sona erdi. İkdam Gazetesi'nin sahibi Ahmet Bey ve yine Sabah Gazetesi'nin sahibi Mihran efendi, gazetelerinin ön baskılarını sansür memurlarına vermedi. Böyle bir uygulamanın sansür olduğunu, basın özgürlüğüne aykırı olduğunu belirterek vermedi. O günden bu yana da güya basın özgürlüğü kutlanıyor. O günlerden 2014 yılına geldik ve mahkemeden böyle bir karar çıkıyor. 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi, Yapacağınız haberi önceden ben göreceğim, diyor.

Haberin Devamı

Şiddetle kınıyoruz. Mahkemeye itirazımızı yine yapacağız ama bu basına sansürün ta kendisidir. Görüştüğümüz bütün hukukçular, böyle birşeyin olamayacağını söylediler, bunun adının sansürden başka bir şey olamayacağını belirttiler."

CIA işkence için 81 milyon dolar uzmanlık ücreti ödemiş

"Reddediyoruz"

Daha önce de bazı mahkeme kararlarıyla karşılaştıklarını ama böylesini hiç görmediklerini yayınlanmamış yazı istendiğini anlatan Deniz, hazırlayacakları haberin ön baskı ve nüshalarını mahkemeye kesinlikle göndermeyeceklerini belirterek, şöyle dedi: "1908 yılında gazeteci büyüklerimizin yaptığı gibi, biz de ön baskılarımızı vermeyeceğiz, bunu reddediyoruz. Haberle ilgili gazetemizde yaptığımız anonslarda, duyurularda kesinlikle bir suç unsuru yoktu. Zaten, hastane hakkında habere konu olan olaylarla ilgili soruşturma açılmış durumda ve takibatı da yapılıyor.

Haberin Devamı

Gazeteciler Cemiyeti de kınadı

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'nde öğle saatlerinde bir basın toplantısı düzenleyen gazete sahibi Azim Deniz, protesto amacıyla yarın siyah olarak çıkacak gazetesinin nüshasını göstererek, "Mahkeme hakimi ne yazık ki Anayasa'nın 28'inci maddesindeki 'Basın hürdür, sansür edilemez maddesini de yerine getirmeyip, suç işlemiştir' diye konuştu. Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ da, yerel Deniz Postası gazetesiyle ilgili mahkeme kararının örtülü sansür olduğuna dikkat çekerek, "Bu kararın hukukla bağdaşır yanı yoktur" dedi.

Fransa Filistin'i tanıdı