Kur'an-ı Kerim ders oldu
Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in hayatı, ortaokul ve liselerde seçmeli ders olarak okutulacak, imam-hatip ortaokulları yeniden açılacak.
TBMM Genel Kurulu'nda zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin 9. maddesinin görüşmelerinde, AK Parti Grup Başkanvekillerinin imzasıyla önerge verildi.
Kabul edilen önergeyle, ilköğretim kurumları tanımlanırken, "imam-hatip ortaokulları" da bu tanımda yer aldı.
Önergeye göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşacak.
Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında; lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve "Hz. Peygamberimizin hayatı", isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulacak. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri, Bakanlıkça belirlenecek.
Önergenin gerekçesinde, "Okutulacak seçmeli derslerle ilgili kamuoyundaki yanlış bilgilendirmelere açıklık getirmek amacıyla önerilmiştir" ifadesine yer verildi.
Önerge, AK Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.
Tartışmalar yaşandı
Genel Kurul'da, grup önerilerinin ardından teklifin görüşmelerine geçildi. Teklifin 9. maddesi üzerinde siyasi partiler değişiklik önergesi verdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, maddenin tekliften çıkarılmasını içeren önergeleri üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa okul müfredatının hangi derslerden oluşacağına yönelik düzenleme yapıldığını söyledi.
Hamzaçebi, "Dinimizin kutsal kitap olan Kur'an-ı Kerim, bugün ibret verici şekilde oy uğruna siyasete alet edilmektedir. Öyle anlaşılıyor ki AKP ve takipçileri, artık bundan sonra dinleri kutsal kitapların etrafında kutuplaşma yaratmak istemektedir. Devlet vatandaşlarını dinleri itibarıyla ayrıma tabi tutmaz. Yönetimler tüm vatandaşları eşit şekilde kucaklar, tüm inanç ve dinlere karşı eşit mesafede durur. Devletin görevi insanların dinlerini ve inançlarını özgürce yaşamanın önündeki engelleri kaldırmaktır. Bu aynı zamana laik devletin değil, özgürlükçü ve demokratik devlet modelinin de tanımıdır. AKP; vatandaşlarını inançlarına ve kutsal kitaplarına göre ayrıma tabi tutacağını ilan etmektedir" dedi.
Dinin siyasete alet edilmemesi gerektiğini ifade eden Hamzaçebi, "Başbakan Kur'an-ı Kerim üzerinden teklife karşı oluşan toplumsal muhalefeti susturmak istemektedir. Bu, bana Emevi devleti dönemini hatırlatıyor; mızrağın ucuna Kur'an-ı Kerim'in sayfalarını geçirip savaşı öyle kazanıyorlar. Şimdi yaptığınız budur" diye konuştu.
Sırrı Süreyya Önder Latince şiir okudu
BDP İstanbul Milletvekili Sırı Süreyya Önder, "Türkçe dışında ana dillerde eğitim yapılması"nı içeren önerge üzerinde yaptığı konuşmaya, Latince bir şiir okuyarak başladı.
"Bu ülkede yüz binlerce Kürt, Arap çocuğu ilkokula ilk gittikleri gün, sizin bundan anladığınız kadarını anlıyorlar" diyen Önder, kendisine laf atan Ak Parti milletvekillerine, "Size bu, ne kadar tanıdık geliyorsa, Türkçe de o çocuklara o kadar tanıdık geliyor. Bu meselede Osmanlı'dan geriye gitmeye hakkınız yok. Onlar her çocuğun kendi anadilinde eğitim görmesini imkanını sağladı" diye karşılık verdi.
Anadil meselesine karşı çıkmanın "Allah'ın verdiğini gasbetmek" olarak tanımlayan Önder, Kürtçe için "medeni mi değil mi?" tartışmasının gereksiz ve incitici olduğunu söyledi. Önder, milletvekillerinden empati yapmaları isteyerek, elindeki Latince şiiri göstererek, "Bir Kürt çocuğu, ilkokula başladığı gün öğretmen kendisine 'hoşgeldin' dediğinde bunu anlıyor. O Kürt çocuğunu anadili Türkçe olan ile yarışa sokmayın" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Önder'in ardından ayağa kalkarak, "Anadil ve resmi dil Türkçe'dir Bu Anayasa'da belirtilmiştir. Çocuklarımızı anadiline göre ayırmak doğru değil" diyerek önergenin işleme alınmaması gerektiğini ileri sürdü.
BDP Grup Bayşkanvekili Hasip Kaplan da oturduğu yerden kalkarak, "Bu Anayasa darbecilerin, yargılanacak olan Kenan Evren'in Anayasasıdır. Bu Meclis ya 'ben yasakçıyım' ya 'Kürtler, Çerkezler, Araplar da 'Bu ülkede vardır' diyecek. Onun kararını verecek. Ya ortaklayacağız ya da ayrışacağız" diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, önergenin Anayasa'ya aykırılık iddialarıyla ilgili itirazlara, "Başkanlık Divanı'nın Anayasa'ya aykırı diye işleme koymama yetkisi yoktur. Takdir Genel Kurulu'ndur" dedi.
BDP'li milletvekilleri önergenin reddedilmesi üzerine tepkilerini alkışlayarak gösterdi.
"CHP de bu şerefi paylaşmalı"
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da önergeleri üzerinde yaptığı konuşmada, "Cumhuriyet tarihinde çok önemli ve hayırlı bir iş yaptıklarını" belirterek, "Yüzde 99'ü Müslüman olan bir ülkenin çocuklarına kendi inanç değerlerinin eğitiminin verilmesini hukuk haline getiriyoruz. Millet ile Cumhuriyet'i barıştırma zamanıdır" dedi.
Kendi önergelerinde "Kur'an-ı Kerim, Peygamberin hayatından örnekler ve ilmihal bilgilerinin ders olarak verilmesi'nin yer aldığını anlatan Şandır, kendilerininkinin "daha mütekamil" olduğunu söyledi. Şandır, "Bu düzenlemenin Cumhuriyet'e, Atatürk'e karşı olduğunu kimse düşünmemeli. Atatürk, dini mekteplerde öğretin diyor. CHP de destek vermeli ve bu şerefi paylaşmalı. Bu bir ortak paydadır. Bu Meclis'in eseri olmalı" diye konuştu.
MHP'nin önergesi, şandır'ın konuşmasından sonra yapılan oylamada reddedildi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, oylama sonucunun açıklanmasını istedi, TBMM başkanvekili Sadık Yakut, katip üyeler arasında görüş ayrılığı olmadığı için talebi kabul etmedi.
"Oy almak için Kuran'ı kullanıyorsunuz"
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Eğitim tartışmasında okular, bilgisayar, kitaplar konuşulmalı, din ve kitabımız sıcak siyasetin konusu olabilir mi? Sen mi ben mi daha iyi Müslümanız, bu tartışılıyor. Yazıktır, günahtır. Biz o dini eğitimden geçmiş insanlarsınız, ben de geçtim. Ben kendime yakıştıramıyorum bu tartışmaları. Önerge olmasa bile bu dersleri koymak mümkün. Bunları sırf oy almak için Kur'an-ı Kerim'i kullanıyorsunuz, yapmayın bunu. Kur'an-ı Kerim ile ilgili düzenleme 550 milletvekilinin de oy vermesini isterim. Birlikte yapmalıyız. Siz bilgisayar ihalelerini Kur'an ile kapatmaya çalışıyorsunuz. Size o yetimin hakkını yetirmeyeceğiz" dedi.
CHP Sinop Milletvekili Engin Altay da dersleri belirlemenin Talim Terbiye Kurulu'nun işi olduğunu belirterek, "Önerge Anayasa'ya aykırı, işleme alırsanız, Anayasa suçu işlediniz" derken, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ise "TBMM laik demokratik Cumhuriyet'in dinamitleneceği yer değil. Öyleyse, 'Cumhuriyet'i kaldırdık, halifeliği ilan ettik' desinler daha dürüst olur" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin önergesi kabul edildi. Bu sırada CHP'li bazı milletvekilleri ayağa kalkarak AK Parti sıralarına tepki gösterdi.
Dinçer konuştu, CHP'liler terketti
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in kürsüye çıkması üzerine, CHP milletvekilleri, TBMM Genel Kurul Salonu'nu terk etti.
Dinçer, zorunlu eğitimi kademelendirerek, 12 yıla çıkaran kanun teklifinin ikinci bölümü üzerindeki görüşmeler sırasında, eleştirilere ve FATİH Projesi'ne ilişkin bilgi vermek üzere kürsüye çıktı.
Bu sırada CHP Grup Başkanvekilleri Muharrem İnce ve Akif Hamzaçebi dışındaki CHP milletvekilleri salonu terk etti.
CHP milletvekillerinin bu tavrına, AK Parti'li milletvekilleri alkışlayarak karşılık verdi. Bunun üzerine birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, "Bir parti grubunun dışarı çıkmasıyla niye ilgileniyorsunuz? Lütfen, Sayın Bakan konuşmaya devam ediyor" diye uyardı. Bakan Dinçer, daha sonra konuşmasına devam etti.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?