hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İstanbul'un 10 yaşındaki çocuk "seks işçileri"

    İstanbulun 10 yaşındaki çocuk seks işçileri
    expand

    Çocuklar baskıdan, aile içi şiddetten kaçmak için İstanbul'a geliyor. Ancak bu çocuklar kentin arka sokaklarında bedenlerini yemek için, barınmak için veya para için takas ediyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre, çocuklar baskıdan, aile içi şiddetten kaçmak için İstanbul ’a geliyor. Ancak bu çocuklar kentin arka sokaklarında, bedenlerini, yemek için, barınmak için veya para için takas ediyor.

    Ensestten, dayaktan, baskıdan kaçıp İstanbul’a geliyorlar. Çoğu 14-18 yaş arasında ama aralarında 10-11 yaşında olan da var. Bu küçük kız çocukları, kentin arka sokaklarında bedenlerini parayla, yemekle, barınacak bir yerle, uyuşturucuyla takas ediyorlar. Sayıları yüzlerle ifade ediliyor ama sürekli hareket halinde oldukları için tam sayı bilinmiyor.

    İstanbul’da 18 yaş altında “ticari seks işçisi’’ olarak sömürülen yüksek risk altındaki kız çocukları hakkında ilk sosyolojik araştırmayı gerçekleştiren Güliz Erginsoy ile bu verilere dayanan bir de kitap yazan sosyolog Prof. Dr. Esin Küntay, “Bunun bir coğrafyası var’’ diyor. Bu kızlar, Anadolu yakasında başta Kadıköy olmak üzere Bostancı, Maltepe, Avrupa yakasında ise başta Beyoğlu’nun arka sokakları, Etiler, Laleli, Aksaray, Beylikdüzü’nde bulunuyorlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbulun 10 yaşındaki çocuk seks işçileri

    Birçoğu ensest vakası

    Küntay’ın verdiği bilgilere göre bu çocuklar çok hareketli ve esas olarak üç şekilde çalışıyorlar. Discolarda dansçı, şarkıcı olarak, masaj salonlarında ve otostop çekerek. Özellikle yaz aylarında İstanbul’dan Ankara , İzmir, Antalya, Alanya, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Muğla, Fethiye, Manisa, Uşak’a gidiyorlar, bir süre kalıp dönüyorlar. Küntay, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:

    İstanbulun 10 yaşındaki çocuk seks işçileri

    “Ortalama 14-18 yaş arasındalar ama 10-11 yaşında kız çocukları da var. 40 senedir bu alanda çalışıyorum ve birçoğu ensest vakası. Ensestten kaçıyor, şiddetten kaçıyor. Erkek arkadaşları da kandırıyor. Namusla bekâret çok sıkı birbirine bağlı. Bekâret giderse iki yolu var. Ya intihara zorlanacak ya da kaçacak. O da kaçıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul’da bunları koruyan büyükleri var, daha evvel gelmiş bu yola kaymış daha büyük ablalar. Erkekler de var ama daha çok kadınlar ağırlıklı bir ilişki demeti. Uyuşturucu kullananlar da var, özellikle içilmesi yasak olan ilaçlar Tarlabaşı’nda satışa sunulduğu için en büyük tehlike o. Bu ilaçları alan kızlar, kendilerinden geçiyor ve o zaman da kendine şiddet uyguluyor.’’

    Nasıl çözülecek?

    Prof. Küntay’ın önerileri şöyle:
    - Sorunun varlığı kabul edilecek.
    - Politik kararlılıkla üstüne gidebilmek için bütçeden pay ayrılması, araştırma yapacak olanlara izin verilmesi lazım.
    - Bu kızların kaldıkları çocuk evlerinde personelin yerinin değişmemesi lazım, çocuklar bağlanıyor.

    İstanbulun 10 yaşındaki çocuk seks işçileri

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yasalar ne diyor?

    Cinsel İstismara 8-15 yıl ceza

    TCK Madde 103- (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.

    Yasada neler değişmeli?

    * Ceza Kanunu düzenlemesi, çocuğun cinsel ilişkiye girdiği kişinin çocuk üzerindeki yetkisi, ilişkinin biçimi gibi konuları rıza yaşı bakımından özel faktörler olarak dikkate almamış. Bu da 15 yaşını doldurmuş olan çocukların cinsel sömürü eylemlerine karşı korumasız bırakıyor.

    * Erken yaşta evlendirilmenin cinsel sömürünün araçlarından biri olduğu dikkate alınarak, özellikle kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesinin önüne geçecek özel önlemler alınmalı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    * 103. maddenin değiştirilmesi ve çocukla ilişkiye giren kişinin kimliğine göre suçların tarif edilmesi ve çocuğun korunmaya çalışılan menfaatine uygun biçimde müeyyide konulması gerekir.

    * Konu hakkında çalışan kolluk, sağlık çalışanları vb. tüm görevlilerin görev tanımları ve izleyecekleri prosedür bir yönetmelikle ayrıntılı şekilde düzenlenmeli.

    * Ensest ayrı bir suç olarak düzenlenmemiş. Bu nedenle ensestin mevzuatta ayrıca düzenlenmesine ihtiyaç var. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılacak düzenleme ile ensest mağdurlarının korunması, kimliklerinin gizlenmesi gibi olanaklar da öngörülmeli.

    Rakamlarla çocuk istismarı

    * Her ay Adli Tıp Kurumu’na 650 çocuk istismarı vakası gönderiliyor.
    * Her yıl 91 bin kız çocuğu anne oluyor.
    * Tüm evliliklerin üçte birini 18 yaş altı kız çocukları oluşturuyor.
    * Çocukların Cinsel İstismarı Suç ve Karar 2014 verilerine göre 24 bin 825 mahkeme kararı var. Bunların 13 bin 968’i mahkûmiyet (yüzde 56.3).
    * Cinsel suçlardan mağduriyet nedeniyle güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 11 bin 95.
    * 2014 yılında bin 463 çocuk ve 13 bin 287 yetişkin, çocuğa karşı cinsel istismar suçu işlemiş.

    İstanbulun 10 yaşındaki çocuk seks işçileri

    Bugün Dünya Çocuk Günü

    UNİCEF’in kararıyla Ekim ayının ilk pazartesi günü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerde Dünya Çocuk Günü olarak kutlanıyor. Amaç, çocuklara, onların haklarına dikkat çekmek ve daha iyi, daha mutlu yetişmeleri için farkındalık sağlamak.

    Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu’nca bu özel gün nedeniyle yapılan açıklamada şunlar dile getirildi:

    ‘’Türkiye de Dünya Çocuk Gününü kutlayan, Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamış, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerden bir tanesidir. Ancak, ne yazık ki, çocuklarımız haklarının tam anlamıyla uygulanmadığı, şiddetin sıradanlaştığı bir ortamda büyümeye devam etmektedir.

    Çocuğun haklarını kullanabilmesi için ailelerin, devletin ve toplumun bilinçli, bu bilincin kullanılabilmesi için de toplumun huzur, barış ve gelecek kaygısı duymadan çocuğa güvenli ortamı sağlayacak koşullarda olması gerekir. Özellikle son dönemde huzur ve barış ortamının sağlanamayışı, ülkemizin yoğun göç alması, ekonomideki dengesizlikler, tüm toplumu, dolayısıyla çocuklarımızı da etkilemektedir.”

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow