hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Irak krizinin Türkiye'ye faturası 8.5 milyar doları bulur"

    Irak krizinin Türkiyeye faturası 8.5 milyar doları bulur
    expand

    CHP, bir rapor hazırlayarak, Irak'ta yaşanan krizin Türkiye'ye faturasını hesapladı. Rapora göre, petrolün varil fiyatının artmasıyla Türkiye'nin enerji faturası 4.5 milyar dolar kabaracak, bölgeye yapılan ihracat 2.5 milyar dolara yakın azalacak, ihracata bağlı taşımacılık hizmetleri ve krizin Türk müteahhitlerinin bölgedeki işlerine yapacağı etkiyle birlikte fatura 8.5 milyar doları bulacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı'nın Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın koordinasyonunda hazırladığı "Irak Krizi ve Türkiye Ekonomisi Üzerine Olası Etkilerinin" değerlendirildiği 96. Ekonomik Görünüm Raporu yayımlandı.

    Raporda, AKP'nin ölçüsüz hayallerle bölgedeki sorunlara taraf olarak "komşularla sıfır sorun" noktasından, "sorunsuz sıfır komşu" noktasına geldiği, bu durumun ülkenin itibarına zarar verdiği gibi Türkiye'ye yönelik ekonomik, siyasi ve sosyal riskleri de artırdığı belirtildi.

    Bunun son örneğinin ise Musul'da Türk Konsolosluğu çalışanları, özel harekatçılar ve çocuklar dahil 49 Türk vatandaşı ile 31 TIR şoförünün rehin alınması olduğunun kaydedildiği raporda, artan risklerin kısa, orta ve uzun vade de ekonomiye de ilave yükler getireceği vurgulandı.

    Raporda, 11 Haziran'da, IŞİD'in Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'na saldırması ve görevlilerin rehin alınmasıyla başlayan süreçte Türkiye'de para ve sermaye piyasalarında yaşanan gelişmeler değerlendirildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Döviz kurunu ve borsayı vurdu

    Rapora göre, Musul'da yaşanan kriz nedeniyle TL, dolar karşısında, 10-18 Haziran tarihleri arasında yüzde 2.2 değer yitirdi. Sermaye piyasası da artan jeopolitik risklerden olumsuz etkilendi.

    Ayrıca, 10-18 Haziran tarihleri arasında Borsa İstanbul yüzde 4.4 değer yitirdi, şirketlerin piyasa değeri aynı dönemde 22.5 milyar TL eriyerek 568 milyar TL'ye indi. Türkiye'nin uluslararası risk primi, 9-19 Haziran arasında yüzde 11 artış gösterdi.

    Musul krizi, enflasyona 1 puan ekleyecek

    CHP'nin raporunda, Musul'da yaşanan olayların Türkiye'ye orta vadeli etkileri de masaya yatırıldı.

    Buna göre, hükümetin 2014 ekonomik programını yaparken brent petrolün varil fiyatını 103.2 dolar olarak öngörmesine rağmen, Irak'taki gelişmelerin etkisiyle petrol fiyatları 8-18 Haziran tarihleri arasında yüzde 5 artarak 114 dolara ulaştı, brent petrol fiyatı da son 9 ayın zirvesine çıktı.

    Petrol fiyatlarında her 10 dolarlık artışın enflasyonda ilave 0.4-0.5 puan artış yarattığının ifade edildiği raporda, Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle ötelenen enerji zamlarının yarattığı baskıya ilave olarak petrol fiyatlarından gelecek 0.5 puanlık baskı da göz önüne alındığında, "enflasyona önümüzdeki dönemde ilave 1 puanlık baskının gelmesinin makul göründüğü, yaşanan gelişmelerin enflasyonu yüzde 9'un üzerine taşımasının sürpriz olmayacağı" değerlendirmesinde bulunuldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Enflasyon görünümünde bozulmanın hızlanmasının Merkez Bankası'nın faizleri düşürme kararını da etkileyeceğinin belirtildiği raporda, Başbakan'ın beklediği kadar bir faiz indiriminin güç olduğu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)'nın sınırlı bir faiz indirimiyle yetineceği ifade edildi.

    Cari açığa ilave yük

    CHP'nin raporunda dikkat çekici diğer konu ise cari açık.

    Rapora göre, petrol fiyatlarındaki artış sadece enflasyona değil, cari açığa da ilave yük getirecek. 2014'de ekonomik dengeler hazırlanırken 45-46 milyar dolar civarında net enerji faturası tahmin edildiği; brent petrolün varil fiyatında görülecek 10 dolarlık sapmanın, Türkiye'nin enerji faturasına kabaca 4-4.5 milyar dolar yük getireceği belirtildi.

    Raporda yaşanan krizin ihracatı da etkileyeceği, Irak'ın Türkiye'nin ikinci büyük ticaret ortağı olduğunun altı çizilerek, "2013 itibariyle toplam ihracatın yüzde 8'i sadece bu ülkeye yapıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu ihraç pazarında yaşanan olaylar nedeniyle Irak'a ihracatta yüzde 10'luk bir kayıp cari açığa ilave 1,4 milyar dolar yük getirecektir. Irak'ın aynı zamanda Ortadoğu'daki diğer pazarlara erişim açısından rolü de düşünüldüğünde fatura daha da kabaracak. Irak dışında Ortadoğu pazarına yapılan ticaretin de yüzde 10 daralması durumunda ilave kayıp 1 milyar dolar civarında olacak" denildi.

    Fatura 8,5 milyar doları buluyor

    Raporda ayrıca, bunların yanında Türkiye'nin bölgeye ihracatının zarar görmesine, karayolu ihraç taşımalarına da büyük darbe vuracağına vurgu yapılarak, "Türkiye'nin karayoluyla toplam ihraç taşımalarının neredeyse yarısı Irak başta olmak üzere Ortadoğu bölgesine yapılıyor.

    Bölgeye yapılan ihracatın gerilemesi Türkiye'nin ulaştırma sektörünü de olumsuz etkileyecek. Tüm bu etkiler ve müteahhitlik sektöründe yaşanacak sıkıntılarla birlikte hesaplandığında Irak krizinin derinleşmesi veya uzaması durumunda cari açık üzerinde yaratacağı ilave toplam yük GSYH'ya oran olarak 1 puana kadar (8-8,5 milyar dolar) ulaşacak. Krizin boyutu daha da artar veya petrol fiyatları 120 dolarların üzerine giderse bu maliyetin çok daha yukarılara çıkması da söz konusu olabilecek" tespitinde bulunuldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ekonomide manevra alanı kalmadı

    Hükümetin yanlış politikalarının bedelinin vatandaşa yüzde 9'ları aşan bir hayat pahalılığı, cari açığa 8-8.5 milyar dolarlık ilave yük ve başta Güneydoğu olmak üzere pek çok ilde daha yüksek işsizlik olarak ciro edileceğinin ifade edildiği raporda şunlar belirtildi:

    "Ancak işin daha da kötüsü ekonominin dengeleri bu şoku emecek manevra alanına sahip değil. Hükümet yerel seçimler öncesi izlediği popülist politikalarla bütçede hareket alanı bırakmamıştır. Dolayısıyla kamu maliyesiyle bu şokun telafi edilmesi imkanı kalmamıştır. Yine para politikası da 'yüksek enflasyon ve yüksek cari açık' nedeniyle fazla bir hareket alanına sahip değildir. Hükümet derhal dar, mezhepçi dış politika anlayışını terk etmeli, taraf değil uzlaştırıcı olarak Türkiye'nin yumuşak gücünü kullanmalı, ülkemize yönelik risk algısını ve primini azaltmalıdır."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow