İntihara sürüklenen Zehra'nın babası: Başkalarının canı yanmasın
Antalya'da, eski sevgilisi Zehra Demir'in (19), ailesiyle yaşadığı evin kapısına bıçakla dayanıp, intihar etmesine neden olduğu iddiasıyla ömür boyu hapsi istenen Süleyman Taruk'un (18) yargılanmasına devam edildi. Dosyanın mütalaa hazırlaması için savcıya verilmesi kararlaştırılarak, duruşma ertelendi. Adliye çıkışı konuşan baba Hakim Demir, "Benim canım yandı, başkalarının canı yanmasın" dedi.
Kepez ilçesine bağlı Ahatlı Mahallesi'nde yaşayan Zehra Demir, aynı mahallede oturan Süleyman Taruk ile bir süre arkadaşlık etti. Zehra Demir, ilişkiyi bitirmesine rağmen Süleyman Taruk, peşini bırakmadı. Sürekli telefonla aranarak, taciz edilen Demir, 10 kez cep telefonu numarasını değiştirmek zorunda kaldı. Taruk, en son 28 Eylül 2018'de Demir'i telefonla aradı. Süleyman Taruk, iddiaya göre, genç kızı, yeniden birlikte olmadıkları takdirde yaşadıklarını ailesine anlatmakla tehdit etti. Taruk, akşam saatlerinde de Demir ailesinin kapısına geldi. Süleyman Taruk, kapıyı açan aile üyelerine Zehra Demir ile konuşmak istediğini söyledi. Olay çıkmasından korkan aile üyeleri, baba Hakim Demir'in "Kim geldi?" sorusuna, tanımadıkları birinin yanlışlıkla zile bastığı yönünde yanıt verdi. Kapı zili tekrar çalınca da Zehra Demir'in 2 kardeşi, apartmanın önüne indi. 2 kardeş, elinde bıçakla kapıda bekleyen Taruk'u gitmesi yönünde uyardı. Taraflar arasında çıkan tartışma sürerken Zehra Demir, 4'üncü kattaki evlerinin penceresinden atladı. Zehra Demir, olay yerinde yaşamını yitirdi.
6 GÜN TUTUKLU KALDI
Aynı gece gözaltına alınan Süleyman Taruk, 'intihara yönlendirme' suçundan sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Taruk hakkında, Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Ekim 2019'da 'intihara yönlendirme' suçunun 4 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngördüğünü, bu nedenle davanın Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğini bildirerek, 'görevsizlik' kararı verdi. Süleyman Taruk, tutukluluğunun 6'ncı gününde suçun mahiyetinin değişme ihtimali, delil durumu ve tutuklamanın tedbir oluşu dikkate alınarak, tahliye edildi.
Antalya 16'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamanın ilk duruşmasında Demir ailesinin avukatı Hadi Cin, davanın ağır cezada görülmesi talebinde bulundu. Talebi yerinde bulan mahkeme heyeti, 'görevsizlik' kararı verdi. Uyuşmazlık üzerine dosya, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3'üncü Ceza Dairesi'ne gönderildi. Daire, sanığın "Telefonu aç, yoksa sizin evin orada kıyamet kopacak" dediğini, cebir kullanarak, eve girmeye çalışması nedeniyle ölenin 4'üncü kattan atladığını anlattığı kararında; TCK'nın 84-4'üncü maddesinde yer alan 'kişileri cebir veya tehdit kullanarak, intihara mecbur edenler kasten öldürmeden sorumlu tutulur' hükmünü dikkate alıp, davanın ağır cezada görülmesine hükmetti.
ZEHRA'NIN KARDEŞİNE 'SİZİN ORADA KIYAMET KOPACAK' DEMİŞ
Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya, 'uyuşturucu ticareti'nden tutuklanan Süleyman Taruk ile Zehra'nın annesi Gülten Demir, babası Hakim Demir ve taraf avukatları katıldı. Diyarbakır'daki cezaevinde tutuklu bulunan Taruk, duruşmaya SEGBİS ile katıldı.
Zehra Demir'in annesi Gülten Demir, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederken, baba Hakim Demir de 1,5 yıldır devam eden öfkelerinin karşılık bulmadığını söyledi. Demir ailesinin avukatı Hadi Cin ise delillerin toplandığını belirterek, "Önceki duruşmalarda sanık, tanıklara ve aileye hakaret etmesine rağmen bu durum tutanağa geçmemiştir. Sanığın beyanları alınırken, SEGBİS kaydının açılmasını veya söylediklerinin zapta geçmesini talep ediyoruz. Sanığın maktulü darbetmesi, dışarı çıkarması, kafeyi basması, taksiyle giderken takip etmesi, Zehra'yı kaçıracağından bahsederek araba hazırlaması, Elmalı'ya kaçıracağını belirtmesi, maktulün kardeşiyle yaptığı görüşmede, 'Sizin orada kıyamet kopacak' demesi, iffetini zor durumda bırakması ve bıçakla kapıya dayanarak, TCK'nın 84-4 maddesindeki fiili tüm unsurlarıyla gerçekleştirdiği kanaatindeyiz" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, dosyanın mütalaa hazırlaması için savcıya gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 25 Şubat'a erteledi.
DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA
Adliye çıkışında konuşan avukat Hadi Cin, davanın 4'üncü duruşmasını gerçekleştirdiklerini belirterek, "Önceki duruşmaya kadar biz sürekli atılı suçtan tutuklanmasını istemiştik. Ancak bir önceki duruşma öncesinde sanığın 'uyuşturucu ticareti'nden tutuklandığını öğrendik. Sanığın başka dosyaları da bulunuyor. Sanık SEGBİS bağlantısı ile duruşmaya katıldı. Yine aileyi, tanıkları suçladı. Suçlamayı kabul etmedi. Biz bu duruşmada karar bekliyorduk. Ancak savcı esas hakkındaki mütalaayı hazırlaması için dosyanın kendisine tebliğ edilmesini istedi. Biz dosyanın tamamlandığını düşünüyoruz. O yüzden mevcut delillere göre karar verilebileceğini düşünüyoruz. Bunu mahkemeye anlattık. Duruşma 25 Şubat'a ertelendi. 25 Şubat'tan önce savcı mütalaasını verirse, o mütalaayı bize tebliğ edecek. Dolayısıyla biz sanığın TCK'nın 84-4'üncü maddesinde yer alan 'kişileri cebir veya tehdit kullanarak, intihara mecbur edenler kasten öldürmeden sorumlu tutulur' hükmünde cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
Baba Hakim Demir de "Benim canım yandı, başkasının canı yanmasın. Böyle kişiler ne topluma ne de devlete hiçbir faydası olmayan insanlardır" diye konuştu.
Anne Gülten Demir ise sanığa en ağır cezanın verilmesini istedi.