Hopa davasında şok iddia

Hopa olayları davasında, polisin gözaltındakilere önceden hazırlanmış bir ifadeyi imzalattırdığı ve olayları belli isimlere mal etmeye çalıştığı ifade edildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2011 yılında Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki seçim mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylara karıştıkları suçlamasıyla haklarında dava açılan 60 sanığın tutuksuz yargılandığı davanın 6'ncı duruşmasına, askerde olduğu için daha önce ifadesi alınamayan sanık Doğan Yıldız'ın iddiaları damga vurdu.

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki 6'ncı duruşmaya tutuksuz yargılanan 60 sanıktan 20'si ve sanık avukatları Oya Meriç Eyüpoğlu ile Çetin Tekdoğan katıldı. Duruşmada ifadesi alınan ve suçlamaları kabul etmeyen, taş atmadığını ve kolluk kuvvetlerine müdahale etmediğini ileri süren Ali Şükrü Kibar, hakimin olaylar sırasında çekilen ve kendisine ait olduğu iddia edilen fotoğrafları göstermesi üzerine, "Ben o gün ne giydiğimi hatırlamıyorum" dedi. Tanju Aksu ise horon oynadıkları sırada polisin gaz bombası atarak genç yaşlı demeden herkesi copladığını öne sürdü, hakimin ayrıntılara ilişkin sorduğu sorulara, "Olaylardan sonra Şırnak'a askere gittim. Malum orada askerlik yapmak kolay değil. Askerlik psikolojisinden ayrıntıları hatırlamıyorum" diye yanıt verdi.

İfadeyi okumadan imzaladım

Askerden dönen ve ilk kez ifade veren Doğan Yıldız, Hopa meydanında bulunduğu sırada kendisini polis şiddetinin içerisinde bulduğunu belirterek, "Birkaç taş atmış olabilirim" dedi. Yıldız, "Gözaltına alındığımda polis bana olaylara karışanları yönlendirdiklerini iddia ettiği bazı isimler sordu. O kişileri tanıdığımı ancak olayları yönlendirmeleri ile ilgili bilgim olmadığını söyledim. Sözlü ifademden sonra polis bana yazılı ifade tutanağı getirdi. İlk kez karakola düşmüştüm ve korktuğum için ifadeyi okumadan imzaladım" dedi.

Tutanak ile olaylar bazı isimlere mal edilmeye çalışıldı

Avukat Oya Meriç Eyüpoğlu da, Doğan Yıldız'a imzalatılan ifade tutanağının soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki dosyalarda bulunmadığını, sadece polisin hazırladığı fezleke dosyasında yer aldığını söyledi. Eyüpoğlu, "Polis, Doğan Yıldız'a ait olduğunu iddia ettiği ifade tutanağı ile olayları belli isimlere mal etmeye çalıştı. Bu kişilerle ilgili ortada delil yoktu. Ama polis onları gözüne kestirmişti. Bu ifade tutanağından hareketle o isimler gözaltına alındı, tutuklanarak aylarca cezaevinde kaldı. Bu ifade ile o isimlerin tutuklanmasına zemin hazırlandı. Neden? Çünkü Başbakan Hopa olaylarına çok kızmıştı ve birilerinin tutuklanması gerekiyordu" dedi.

Duruşmada araç sürücüsü aranması hakimi kızdırdı

Bu arada duruşma sırasında mahkeme salonuna gelen bir savcı, adliye önünde arabasının önüne bir aracın park ettiğini belirterek plakasını verdiği aracın sürücünün salonda olup olmadığını sordu. Sanıklardan biri dışarı çıktı ancak bir süre sonra geri gelip, kendi arabası olmadığını söyledi ve başka bir plaka verdi. İfade almaya çalıştığı sırada dikkati dağılan hakim Pınar Cağsuğ, "Lütfen ciddi olalım, duruşma yapıyoruz" uyarısında bulundu. Birkaç dakika sonra yanına gelen mübaşirin, savcının arabasının önüne park eden aracın plakasını duruşma salonunda anons edip edemeyeceğini sorması üzerine kızan hakim Pınar Cağsuğ, "Davayı bırakıp otoparkçılık mı yapayım?" diye çıkıştı, anonsa izin vermedi.

Duruşma, talimatla savunmaları alınmak üzere bazı sanıkların adreslerine bildirimde bulunulması ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi kararı ile 21 Şubat 2014 tarihine ertelendi.

Hopa olayları iddianamesi

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nde, '2 bin 911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, basit yaralama, halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma' suçlamasıyla 2 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 60 sanıkla ilgili olarak Hopa Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan 65 sayfalık iddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'deki Hopa'da mitingi öncesi ve sonrasındaki olaylarda, koruma polisi Servet Erkan ile bazı polislerin de aralarında bulunduğu 14 kişi 'mağdur' sıfatıyla yer alıyor.

Olaylar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011 tarihindeki Hopa mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu yaşamını yitirmiş, taş atılması sonucu AK Parti seçim otobüsünden düşen koruma polisi Servet Erkan yaralanmıştı. Çıkan olaylarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 70 kişiden 16'sı tutuklanmış, daha sonra serbest bırakılmışlardı. Olaylar sırasında görev yapan Artvin Emniyet Müdürü Muhsin Armağan merkeze, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Nasif de Jandarma Genel Komutanlığı emrine alınmıştı. Emniyet Müdürlüğü'ne Hüsrev Salmaner, İl Jandarma Komutanlığı'na da Yarbay Alper Sır atanmıştı.