Grizu kurbanı 19 işçinin aileleri tazminat alıp davadan çekildi
Bursa Mustafakemalpaşa'da, 19 işçinin öldüğü grizu patlamasına ilişkin, sanıklarla tazminat konusunda anlaşan ailelerin yargılamadan çekildiği ortaya çıktı. Dava, maden kazaları için örnek teşkil ediyordu.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre Bursa Mustafakemalpaşa’da, beş yıl önce 19 işçinin öldüğü grizu patlamasına ilişkin, sanıklarla tazminat konusunda anlaşan ailelerin yargılamadan çekildiği ortaya çıktı.
Ailelerin avukatlığını yapan Adem Baştürk, beş ailenin daha önceden uzlaştığını, 14 ailenin de karardan sonra el sıkıştığını, toplam 5 milyon TL tazminat ödendiğini belirtti. Aralarında maden sahibinin de olduğu altı sanık hakkında ilkin ‘taksirle öldürme’ suçundan beş yıl hapis cezası verilmiş, Yargıtay ise ‘olası kasıtla ölüme sebebiyle vermek’ suçundan en az yirmi yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararı bozmuştu. Bu karar, iş kazaları bakımından örnek nitelikte sayılmıştı.
Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Bükköy’deki madende 2009’da meydana gelen grizu patlamasında 19 işçi yaşamını yitirmişti. Bursa 3.Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan’ın da bulunduğu altı sanığa TCK’nın ‘taksirle öldürme’ suçundan beş ile altı yıl arasında değişen hapis cezaları vermişti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2013 yılında oybirliğiyle kararı bozarak, ocak sorumlularının ‘olası kasıtla ölüme sebebiyet vermek’ suçundan ceza almaları gerektiğini belirtmişti. Kararda, 'ihmaller açık olduğu ve tehlikeler bilindiği halde' önlem alınmadığı vurgulanarak, “Bu neticeden olası kast hükümleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve olası kasıtla adam öldürme suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmelidir” denilmişti. Buna göre her bir sanığın, 20-25 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması gündeme gelmişti.
5 milyon TL ödenmiş
Yargıtay’ın bozma kararından sonra davanın ilk duruşması, 27 Ekim’de görüldü. Sanık avukatları, bozmanın gerekçesine katılmadıklarını fakat yeniden yargılama yapılması amacıyla karara uyulmasını istediklerini kaydetti. Ailelerin avukatlığını yapan Mehmet Çetin, Ercan Sümer ve Adem Baştürk ise, “sanıklar ile varmış oldukları anlaşma neticesinde maddi manevi zararları giderildiğinden şikayetten vazgeçtiklerini ve katılan sıfatlarının kalmadığını” söyledi. Mahkeme heyeti de ailelerin 'katılan' sıfatını kaldırdı. Sanıkların yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması talebini reddeden mahkeme, duruşmayı 22 Aralık 2014’e bıraktı.
Radikal’e konuşan Avukat Adem Baştürk, ailelerin talebi üzerine davadan çekildiklerini belirterek, “Bizim tercihimiz değil, ailelerin tercihi önemlidir” dedi. Beş ailenin yargılama sürerken, sanıklarla anlaşarak davadan çekildiğini, diğer 14 ailenin karardan sonra uzlaşmaya vardığını kaydeden Baştürk, “Yargıtay’ın kararından önce vazgeçmişlerdi. Ailelerin tüm maddi ve manevi tazminat talepleri ödendi” diye konuştu. Baştürk, 14 aile için toplam 5 milyon TL ödendiğini, çocuklarıyla birlikte dul kalan eşler için ise en az 400 bin TL’lik bir ödeme yapıldığını anlattı. Davadan çekildikleri için sanıklar açısından rahat bir yargılama olacağını ifade eden Baştürk, “Bu aşamada aileler davaya müdahale edemeyecekleri için sanık tarafı daha rahat hakaret edecek. Çünkü karşı tarafta avukatlar itiraz etmemiş olacak. Kaldı ki bir kamu davası görülüyor. Ailenin katılmasına da gerek yok” dedi.