hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gökkafes'te yıkım

    Gökkafeste yıkım
    expand

    İstanbul Dolmabahçe'de The Ritz Carlton Oteli'nin de yer aldığı Süzer Plaza'nın giriş katında bulunan dört restoran-bar, ‘binaya kaçak eklendiği’ gerekçesiyle yıkıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kamuoyunda ‘Gökkafes' adıyla bilinen Ritz Carlton Oteli'nin 'kaçak' bölümleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ekipler tarafından yıkıldı.Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, ''Büyükşehir Zabıta Müdürlüğü ekipleri ve İmar Müdürlüğü yetkilileri, Şişli Gümüşsuyu'nda bulunan Ritz Carlton Oteli'ne ait yerde, Yargıtay kararıyla yapılaşması olanaksız bir alanda mevcut bulunan ve 22 aralık 2004 tarih, 3275 sayılı 1 No'lu Yapı Tatil Tutanağı dört adet kafeterya ve bir adet restoran olarak kullanılan ilave yapılaşmaların yıkımını yaparak, mevcut kaçak ilaveleri kaldırdı'' denildi.Yıkım sırasında Çevik Kuvvet ekipleri bölgede yoğun güvenlik önlemleri aldı. Bu arada restoran-barları işleten MİO Turizm, Gıda, Yatırım, İşletim, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin avukatı Hanifi Aktaş, 'yıkımın kanunsuz olduğu'nu ileri sürdü.'Şerhli arazide yapı yapılamaz’ kararıİstanbul'un tartışmalı yapılarından ‘Gökkafes'in bulunduğu arazi için de Yargıtay tarafından verilen ‘şerhli arazide yapı yapılamaz’ kararı bulunuyor.Ritz Carlton Oteli, kamuoyunda bilinen adıyla Gökkafes'in bulunduğu araziye Padişah II. Abdülhamid, 1908'de ‘Dolmabahçe vadisinde Taşkışla, Gümüşsuyu ve Maçka askeri kışlaları ile İstanbul'a havagazı dağıtan Gazhane tarafından çevrelenen araziye güvenlik gerekçesiyle inşaat yapılamaz’ kaydı koydurdu. Ancak, yapılaşma olmadığı için araziyi sekiz ayrı kişiden 159 milyon liraya alan Mustafa Süzer, 1984'de Abdülhamid'in şerhini Tapu Bölge Müdürlüğü'ne başvurarak kaldırdı.Süzer Grubu, 1983'te İstanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan bölgedeki tarihi Taşkışla binasının boyunu aşmamak kaydıyla, 24.5 metre ya da sekiz kat yüksekliğinde bina için onay aldı. Ancak Bakanlar Kurulu, yapı yoğunluğu imar planlarının tanıdığı sınırın çok üzerinde olduğu için bölgeyi 'turizm alanı' ilan etti. 1984'te Bedrettin Dalan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla, yükseklik 134 metreye çıkarıldı. 1987 yılında başlayan inşaatın ruhsatı 1988'de alındı.Sözen, inşaatı mühürledi 1989 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı olan Nurettin Sözen ise, yan parsellere tecavüz edildiği gerekçesiyle inşaatı mühürledi ve 'tarihi kentin siluetini bozduğu gerekçesiyle' hukuk savaşı başlattı. Ancak, 1992 yılında Beyoğlu Belediyesi'nin inşaatın yüksekliğini tekrar 24.5 metreye indirmesiyle çalışmalar yeniden başladı. Dönemin ANAP hükümeti de, inşaatın devamı için 'turizm alanında imar yapma' yetkisini SHP Beyoğlu Belediyesi'nden alarak Bayındırlık Bakanlığı'na devretti. Beyoğlu Belediye Başkanlığı hukukçuları, 1997'de sözkonusu araziye bina yapılamayacağına dair II. Abdülhamid şerhinin tapuya konulması için yeniden mahkemeye başvurdu.Erdoğan'ın suç duyurusu1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan da suç duyurusunda bulunmasına rağmen binanın yapımını engelleyemedi. Dava, Yargıtay aşamasına geldiğinde, Refah Partili Beyoğlu Belediyesi sınırları içindeki Gökkafes arazisi Valilik kararı ile, ANAP'lı Cüneyt Akgün'ün başkanı olduğu Şişli Belediyesi'ne geçirildi. Böylelikle şerh davasında Beyoğlu Belediyesi davanın tarafı olmaktan çıktı. Bu dönemden sonra Gökkafes yerel mahkeme, Yargıtay ve Danıştay arasında onlarca davaya konu oldu.Abdülhamid'in şerhinin silindiği 1997'de fark edildi II. Abdülhamid'in 'inşaat yapılamaz' şerhinin Süzer'in başvurusu üzerine Tapu Bölge Müdürlüğü'nce silinmesi ise, ancak 1997 yılına gelindiğinde Beyoğlu Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü avukat Gönül Tüfekçi tarafından fark edildi. 'Şerhin tapu kayıtlarından ancak mahkeme kararıyla silinebileceği' hükmü nedeniyle bu da ayrı bir dava konusu oldu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow