Gar saldırısı davasında mahkeme karıştı
Ankara Garı'nda 10 Ekim 2015'te IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısı hakkında açılan davanın ilk duruşmasında öğleden sonraki bölümde bir sanık avukatı ile ölenlerin yakınları arasında gerginlik yaşandı.
Ankara Garı'nda 10 Ekim 2015'te IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısı hakkında açılan davanın ilk duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.
Sanık avukatı ile ölenlerin yakınları ve avukatları arasında gerginlik
Mahkeme, kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanının iddianameyi okumasıyla devam etti. İddianamenin okunmasının ardından müşteki avukatları adına söz alan Avukat İlke Işık, usul açısından iddianameye itirazlarını dile getirdi. İddianamede bulunan sorumluların dışında siyasi sorumluların yer almadığını söyleyen İlke Işık'a, sanık avukatlarının bulunduğu bölümden bir avukat konuyu saptırdığı gerekçesiyle itiraz etti. Bunun üzerine müşteki avukatları sanık avukatının üzerine yürüdü. Salondakilerden bazı kişiler de "Katil avukat" diye bağırdı.
Polis ve jandarma gerginlik nedeniyle ayağa kalkarak önlem aldı. Daha sonra sanık avukatının dışarı çıkması ile gerginlik sona erdi.
Bağrışmaların sona ermemesi üzerine mahkeme başkanı duruşmayı erteleyeceğini söyledi. Avukatların itirazı üzerine İlke Işık konuşmasına devam etti.
Sanık avukatları savunmadan çekildi
Mahkeme daha sonra salonda bulunan müştekilerin kimlik tespitini yaptı. Müştekilerin ardından sanık avukatlarının kimlik tespiti yapıldı. Bir avukat, kendisine tepki gösteren salondaki bazı kişilerin salondan çıkartılmasını istedi. Avukat mahkeme başkanına dönerek, "Nasıl ki az önce polis memurlarını çıkardınız, şimdi de savunma hakkına müdahale edenleri salondan çıkartın" dedi.
Bunun üzerine salondan yoğun tepkiler yükseldi. Müşteki avukatları ve mahkeme başkanını telkinleriyle salondakiler sakinleştirildi. Bu tartışmanın ardından baro tarafından atanan yaklaşık 10 avukat savunmadan çekilmek istediklerini söyleyerek davadan çekildiler. Avukatların çekilme talepleri salonda alkışlarla karşılandı.
Ses ve görüntü yan salona gitmeyince geç başladı
Saat 10.00'da başlaması gereken duruşma, yoğun kalabalık ve ardından yan salona kurulan ekranlara ses ve görüntü gitmeyince geç başladı. Teknik sorunların çözülmesinin ardından duruşma saat 11.00'da başladı.
Duruşma başlamadan önce 12'si tutuklu 14 sanık salona alındı. Bazı sanıklarla SEGBİS yöntemi ile bağlantı kuruldu. Sanıklar salona jandarmanın yoğun güvenlik önlemleri altında getirildi. İki sıra jandarma güvenlik önlemi oluşturuldu. Sanıklar girerken salondan "Katiller" sesleri yükseldi. Ailelerden bazıları gözyaşlarını tutamadı. "Yüzümüze baksınlar, vicdanen rahat mısınız? Hakim bey siz de tanıyorsunuz katilleri, katilleri koruyorsunuz" sesleri yükseldi. Oturma düzeni sağlandıktan ve yan salondaki ses ve görüntü sorunu çözüldükten sonra duruşma başladı.
Polisle 'şov yapıyorlar' gerginliği
Mahkeme Başkanı, duruşmaya geçileceğini söylemesinin ardından salondan sesler yükseldi. Ön tarafta jandarmanın arkasında güvenlik önlemi alan çevik kuvvet polislerinden birinin yanındaki arkadaşına, salondaki aileler için 'şov yapıyorlar' dediği iddia edildi. Bunu duyduğunu iddia eden bazı avukatlar polislerin salondan çıkartılmasını ve isimlerinin tutanağa geçmesini istedi. Mahkeme Başkanı da talepleri kabul ederek iki polisin ismini tutanağa geçti.
Mahkeme başkanına seyirci tepkisi
Salondan sık sık sesler yükselmesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Seyirciler her şeye müdahale ederse" şeklindeki sözleri üzerine salondan yüksek sesle "Biz seyirci değiliz" şeklinde bağrışmalar oldu.
Sanıkların kimlik tespiti yapıldı
Sanıklardan 12'si tutuklu 14'ü mahkemeye getirildi. Diğer sanıklarla bulundukları cezaevlerinden SEGBİS aracılığıyla bağlantı kuruldu.
Davanın sanıkları şunlar: "İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç, Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Savaş Yıldız, Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Abdulhamit Boz, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk (Kazakistan vatandaşı), Mustafa Delibaşlar, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı, Erman Ekici, Yakup Karaoğlu, Yakup Yıldırım, Esin Altıntuğ, Hatice Akaltın ve Mehmet Kadir Cebael."
Bazı sanıklar, "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan bir kez ve "100 kişiyi öldürmek" suçundan toplam 100 kez olmak üzere toplam 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yanında terör örgütünün faaliyeti kapsamında 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek, terör örgütünün faaliyeti kapsamında ruhsatsız silah ve patlayıcı madde bulundurmak suçlarından da toplam 7 bin 631 yıldan 11 bin 750 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Bazı sanıklar için ise "silahlı terör örgütü DEAŞ üyesi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor
Milletvekilleri de izliyor
Duruşmayı CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ankara Milletvekilleri Necati Yılmaz ve Murat Emir, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, Mardin Milletvekili Mithat Sancar, İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'nun da arasında bulunduğu bazı milletvekilleri, patlamada bazı üyeleri yaşamını yitiren CHP Malatya İl Örgütü temsilcileri, Ankara Barosunun da arasında bulunduğu bazı baroların yöneticileri de izliyor.
10 Ekim'de neler yaşandı?
Sivil toplum kuruluşlarınca 10 Ekim 2015 Cumartesi 12.00-16.00 saatlerinde Sıhhiye Meydanı'nda düzenlenecek miting için kalabalık Ankara Garı önünde toplanmıştı. Grup kortej hazırlığına devam ederken, saat 10.04'te, 3 saniye arayla iki patlama meydana gelmiş, ikisi çocuk 102 kişi ölmüş ve 20'si çocuk 391 kişi yaralanmıştı.
İddianamede, canlı bomba saldırganlarının 1990 doğumlu Yunus Emre Alagöz ile açık kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu kişi olduğu belirtiliyor. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, Gaziantep'te 16 Ekim 2016'da düzenlediği operasyonda sanıklardan Mehmet Kadir Cebael üzerindeki bombayı patlatarak ölmüş, olayda 3 özel harekat polisi şehit olmuş, biri ağır olmak üzere 5 özel harekat polisi ve 4 Suriye uyruklu sivil yaralanmıştı. Alınan bilgiye göre, Cebael'in ölüm kaydına ilişkin yazı da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine ulaştı. Davanın bazı sanıkları ise henüz yakalanamadı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Son Dakika! Beşar Esad'ın Suriye'den Kaçışı: Gizemli Süreç ve Perde Arkası
KABİNE TOPLANTISI 23 ARALIK 2024 GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, saat kaçta? Asgari ücret, memur ve emekli zammı...
Kredi kartı kullananlar dikkat! Bu şifreleri kullanmayınız! Yasaklandı!
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı