Ersöz, video konferansla savunmasını yapıyor

İkinci Ergenekon davasının 68. duruşmasında emekli Tuğgeneral Jandarma İstihbarat Dairesi eski Başkanı Levent Ersöz, tedavi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroşirurji servisindeki odasından Silivri'de bulunan duruşma salonuna video konferans yöntemiyle bağlanarak savunmasını yapmaya başladı.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün sağlık durumunun duruşma salonuna gelmeye elverişli olmaması nedeniyle 28 Nisan’da alınan ara karar gereği tedavi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ndeki odasına videokonferans sistemi kurulduğunu ifade etti.
Duruşma salonunda bulunan her iki sinevizyon ekranına Levent Ersöz’ün görüntüsü verildi. Levent Ersöz’ün savunması sırasında naip Hakim Hüsnü Çalmuk ve Ersöz’ün avukatı Filiz Esen ile sağlık ekibi hazır bulunuyor.
Başkan Şengün, önce Levent Ersöz hakkında iddianamede yer alan suçlamaları okudu. Ardından Ersöz’ün savunmasına geçilerek kimlik tespiti yapıldı. Ersöz, 1954 yılında Isparta’da doğduğunu, mesleğinin emekli subay olduğunu, evli ve iki çocuğu bulunduğunu, emekli maaşı olarak ise 4 bin 100 TL aldığını ifade etti.
“İddia olunan Ergenekon örgütünün yöneticisi olmak", Hukuka aykırı olarak verileri kaydetmek" ve görevdeyken ve görevinden ayrıldıktan sonra yaptığı faaliyetlerle “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirmeye teşbbüs etmek" suçlamalarından hakkında iki kez müebbet cezası istenen emekli Tuğgeneral Levent Ersöz savunmasına başladı.
"Suskun kalan herkesi kınıyorum"
Ersöz, "Yaşadığımız bu haksızlıklar karşısında korkan, suskun kalan herkesi kınıyorum" diyerek savunmasına başladı.
Gözaltına alındığı tarihten bu yana neden bu suçlamaların hedefi olduğunu kendine sorduğunu belirten Ersöz, “Bugüne kadar terörle ve kanunsuzluklarla mücadele ettiğim için buradayım. Kaleyi içten yıkmak, dıştan yıkmaktan daha kolaydır. Bunu gören düşmanlar kaleyi içten yıkma düşüncesini uygulamaya koymuşlardır" dedi.
Levent Ersöz’ün savunmasına devam ederken, Ersöz’ün hastane odasındaki yatağında hasta kıyafetiyle oturur vaziyette olduğu görüldü.
"İddianamenin sadece 34 sayfası benimle ilgili"
1550 sayfalık iddianamenin sadece 34 sayfalık bölümünün kendisiyle ilgili olduğunu söyleyen Ersöz, iddianamede eski komutanı Orgeneral Şener Eruygur ile yaptığı bir telefon konuşması örgütsel irtibat olarak değerlendirilen kızının, hayatındaki bütün olumsuzlukların yarattığı sıkıntılar nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu, 4 kez intihara teşebbüs ettiğini belirtti.
İddia edildiğinin aksine herhangi bir siyasi partiye mensup kişi veya gruplarla diyaloğa girmediğini ve hiçbir görev talebinde bulunmadığını ifade eden Ersöz, "Ergün Poyraz'a da kitap yazımı gibi bir söz vermedim. Ne kendisine, ne de iddia edilen diğer kişilere hiçbir bilgi ve belge vermedim. Kişilerin etnik kökenleriyle ilgili yaratılan spekülasyonlara da karşı durdum. Görevim esnasında da bu konularda hiçbir araştırma yapmadım, yaptırmadım, ayrımcılık yapmadım. Ergün Poyraz, 24 Nisan 2008 tarihli ek ifadesinde 'Levent Ersöz ile ilgili notları hatırlamadığını, Levent Ersöz ile koruma konusu için görüştüğünü, daha sonra görüşüp görüşmediğini hatırlamadığını' ifade etmiştir. Ben de sorgumda 'Ergün Poyraz ile koruma konusu için görüştüğümü, benden önce verilen Merkez Koruma Komisyonu kararınca jandarma bölgesinde oturduğu için jandarma tarafından korunduğunu, tarafımdan araç tahsis edilmediğini' söylemiştim" dedi.
Ergenekon soruşturması kapsamında 1 Temmuz 2008’de emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon gözaltına alınırken, Ersöz’ün evinde de arama yapılmış, ancak bulunamayan Ersöz, ertesi gün basın aracılığıyla Rusya’ya bir iş gezisi için gittiğini ve 10-15 gün içinde dönüp teslim olacağını duyurmuştu.
Bu olaydan 6 ay sonra, 15 Ocak 2009 tarihinde Ankara'da 100’üncü Yıl Hastanesi’nde sahte kimlikle prostat ameliyatı olmak üzereyken yakalanmıştı.
Üç gün boyunca Ersöz'ü takip eden polisin, doktor kılığına girerek tedavi sırasında DNA testi yapıp, parmak izini aldıktan sonra kimlik tespitinde bulunduğu ortaya çıkmıştı. Ersöz, sağlık sorunları nedeniyle Şubat 2009’da cezaevinden hastaneye sevk edilmişti.
Aralarında gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu 37'si tutuklu toplam 108 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Mustafa Özbek, Mustafa Balbay, İbrahim Özcan, Mustafa Dönmez, Durmuş Ali Özoğlu, Yaşar Oğuz Şahin Murat Çavdar, Cengiz Köylü, Oğuzhan Sarıoğlu, Muzaffer Öztürk, Hasan Atilla Uğur, katılmadı. Tutuksuz sanıklardan ise Orgeneral Hurşit Tolon ve Emin Şirin ise duruşmada hazır bulundu.
Haberal da savunmasını video konferansla yapmıştı
Davanın tutuklu sanıklarından Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Mehmet Haberal da tedavi gördüğü Haseki’deki Kardiyoloji Enstitüsü’nden video konferans yöntemiyle savunmasını yapmıştı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat çeken çalışma: Harita yayımlandı! İstanbul ve Marmara kıyılarındaki tsunami risk alanları belirlendi
6.2'lik depremi sonrası çarpıcı sözler: Zemin ve eviniz sağlamsa; rahat uyuyabilirsiniz
EN GÜZEL RESİMLİ CUMA MESAJLARI: Güzel Dualı, Türk Bayraklı, Resimli, Yazılı, Ayetli 25 Nisan Cuma Mesajları!
KÜTAHYA FAY HATTI HARİTASI AFAD: Kütahya fay hatları nereden geçiyor, hangi ilçelerden? Kütahya'da deprem riski var mı?
SON DAKİKA DEPREM HABERLERİ: "İstanbul'daki Depremi ABD Savaş Gemisi HAARP İle Tetikledi" Yine Aynı Komplo Teorisi...