Ergenekon tutuklusu: "Alparslan Balyoz'u biliyordu"

Birinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, "Alparslan Arslan, 2004'te 'devlette temizlik yapılacak' diyordu. Temizlik, 'Balyoz temizliği'. Her şey çok net anlaşılıyor" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Yıldırım, çapraz sorgusuna geçilmeden önce bir açıklama yapmak istediğini belirterek, ikinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Tuncay Özkan'ın, "Danıştay Cinayeti, Cumhuriyet'e saldırı" adlı kitabında kendisine saldırı ve hakarette bulunduğunu öne sürdü.

Özkan'ın kitabını "Danıştay gazilerine atfettiğini" söylediğini ileri süren Yıldırım, "Eğer bu sözünde samimiyse, bana alçakça saldırmak yerine beni sahiplenirdi" dedi.

Tuncay Özkan'ın kitabında yayınladığı örgüt şemasını da eleştiren Yıldırım'a, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, konuyu dağıtmaması konusunda uyarıda bulunarak, "Net ve açık konuş. Yargılandığın konuya gel" dedi.

Ankara'daki yargılama sırasında savcılara şifreli bir mektup gönderdiğini belirten Yıldırım, mektubunda yer verdiği konu ve kişilerle ilgili bilgileri 14 başlık altında anlattı.

Yıldırım, kendisine göre 29 harfi kullanarak şekillerle mektup yazdığını ifade ederek, "Bir takım kendim şahit olduğum olaylar ile duyduğum bilgileri savcıya açıkladım. Bana kötülük yapan insanlarla ilgili duyduğum bilgileri gizlemek ters geliyor. Bu yüzden o bilgileri devlete verdim. Değerlendirilsin, gerekli tedbirler alınsın diye" şeklinde konuştu.

Yıldırım, yazar Orhan Pamuk'a, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e suikast yapılacağını anlattığını öne sürerek, daha sonra bu iddiaların bu davanın iddianamesinde de yer aldığını kaydetti.

'Bülent Eczacıbaşı'na çökecekler' dedim, yurt dışından arayıp tehdit ettiler onu" diyen Yıldırım, "(Vural Savaş, Sabih Kanadoğlu) dedim. İşçi Partisi'nden kroki çıktı. 'Deniz Baykal'a suikast yapacaklar' dedim. MİT kendisi uyarmış. 'Sinagoglara, patrikhanelere saldıracaklar' dedim. İbrahim Şahin'den böyle bir saldırı planı çıktı. Tuncay Özkan bana değil, kendisini öldürtmeye çalışan suç ortağına saldırsın. 'Başbakan'a suikast yapacaklar, AK Parti iktidarını devirecekler' dedim. Suikast planları çıktı. Sarıkız, Yakamoz, Eldiven, Ayışığı... En son Balyoz. Bulut da gelebilir. Dikkat edelim, Balyoz'a şükür. Ergenekon'un sağ yanağına dikkat çektim" dedi.

Başkan Şengün'ün tekrar konuyu dağıtmaması yönündeki uyarısı üzerine Yıldırım, "Alparslan Arslan, 2004'te 'devlette temizlik yapılacak' diyordu. Temizlik, 'Balyoz temizliği'. Her şey çok net anlaşılıyor" diye konuştu.

Başkan Şengün tekrar müdahale ederek, "Senin tarafından her şey net anlaşılıyor. Kendine göre anlıyorsun. Kendine göre konuş" dedi.

Alparslan Arslan'a, Danıştay saldırısının ardından "Bu çocukları İstanbul'da teslim edelim" dediğini, Arslan'ın bunu kabul etmediğini ifade eden Yıldırım, "Alparslan Arslan, 'Çocuklar yanımda bulunsun. Yakalanan arkadaşlarımı kurtarmak için devletin önemli kurumlarına patlayıcı yerleştirerek kurtaracağız' dedi" şeklinde konuştu. Başkan Şengün de "Kaç gündür niye bunları söylemedin, yeni mi aklına geldi?" diye tepki gösterdi.

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese, Yıldırım'a, şifreli mektup yazdığını söylediğini hatırlatması üzerine Yıldırım, cezaevi idaresinin bazı mektuplarını sakıncalı gördüğünü belirterek, bu nedenle mektubunda şifre kullandığını kaydetti.

Yıldırım, Danıştay saldırısıyla ilgisinin olmadığını ileri sürerek, alacağı cezanın 2 yıl olacağını, ancak 4 yıldır cezaevinde bulunduğunu ifade etti. Yıldırım, "Beni niçin tahliye etmiyorsunuz? İşlediğim suçlardan dolayı beni en ağır şekilde cezalandırın. Bu zalimlerin zulmü üzerimden kaldırılsın" diye konuştu.

Alparslan Aslan'la olan konuşma

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Yıldırım, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun bir sorusu üzerine, Yalova Çiftlikköy'de ziyarete gittiği teyzesinin adını bir kağıda yazarak mahkemeye sundu.

Başka bir soru üzerine de Yıldırım, Ankara'da cezaevinde Kenan Özay ve Erhan Timuroğlu ile ayrı ayrı birer hafta aynı koğuşta kaldıktan sonra tek başına hücreye konulduğunu söyledi.

Yıldırım, Alparslan Arslan ile bir kez ring aracında konuştuğunu belirterek, "Beni niçin sattın, kime tercih ettin, gibi cümleler kullandım. Neden seninle ilgili olan insanların ismini vermiyorsun, dedim" diye konuştu.

Haşıloğlu'nun, "Herhangi bir gerek milli, gerekse gayrimilli istihbarat örgütüyle ilişkiniz oldu mu?" sorusuna Yıldırım, "Ülkemin dışındaki hiçbir istihbarat örgütüyle görüşmem. Ülkemdeki milli istihbarat örgütünden kimseyle de görüşmedim. Sadece Antalya'da bir iki kişiyle merhabamız oldu. Kelebek operasyonu kapsamında elinde altın tespih olan herkesi topluyorlardı. Altalya'da bir iki kişi mekanıma gelmişti" yanıtını verdi.

Haşıloğlu'nun "Alparslan Arslan ile 3 yıl beraber olduğunuzu söylediniz. Onun gerek milli, gerekse gayri milli istihbarat teşkilatlarıyla irtibatı oldu mu?" sorusu üzerine Yıldırım, "Yabancılarla değil ama çalıştığını tahmin ediyorum. Sohbetleriyle, bir takım gizli konuşmaları, teferruata girmemesinden o şekilde algılıyorum" dedi.

Üye Haşıloğlu'nun, "Herhangi bir istihbarat servisi ile diyaloğu olduğunu söyledi mi, teması oldu mu?" sorusuna da Yıldırım, "Kendisini tanıdığım süre içerisinde yabancı bir istihbarat örgütüyle ilişkisi olduğunu görmedim" yanıtını verdi.

Yıldırım, Haşıloğlu'nun, Danıştay saldırısını öğrendikten sonra, AŞTİ'ye gidip diğer iki kişiyi gönderiyorsun. O kargaşada Ulus'a geri dönmenin nedeni nedir?", Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün de "Aynı otelde kalmışsınız. İçinizden biriniz Danıştay saldırısını yaptı. Sonuçta sizi de bulurlar. Doğal olarak sizin de ayrılmanız gerekir" şeklindeki sorularını yanıtlarken de Danıştay saldırısıyla ilişkilendirileceğinin hiç aklına gelmediğini, AŞTİ'den sonra Ulus'a giderek Sinan Berberoğlu ile ticari faaliyetlerinden dolayı görüştüğünü söyledi.

Haşıloğlu'nun Yıldırım'a yönelttiği "Alparslan Arslan Yaşar Öz'e ulaştı mı?" şeklindeki sorusu üzerine, araya giren Arslan, "Yaşar Öz bu medyadan tanınan kişi. Benim onunla hiçbir tanışıklığım yok. Medyadan geçtiği kadarıyla tanıyorum" dedi.

Haşıloğlu'nun "JİTEM'ci İsmail'in, 'senin ismin bir yerde telaffuz edildi. Dokunulmazlık verildi. Karşılığında hizmet istendiğini' söylediğini belirttiniz. Sizden istenen hizmet nedir?" sorusu üzerine Yıldırım, bu kişinin yüzbaşı olduğunu, karşılığında istenen hizmetin ise "vatan hizmeti" olduğunu iler sürdü.

Haşıloğlu'nun "Sordunuz mu nasıl dokunulmazlık verdiler" sorusu üzerine Yıldırım, bununla ilgili bir şey sormadığını belirterek, "İçeriden yeni çıkmıştım. Çocuklarımın, ailemin yanında olmak istiyorum. Bu nedenle kabul etmedim" yanıtını verdi.

Üye Sedat Sami Haşıloğlu'nun, İbrahim Genç'e yazdığı şifreli mektubu hatırlatarak, "İbrahim Genç nasıl bir ipucudur?" şeklindeki sorusuna Yıldırım, "Özer Çiller, Tansu Çiller, Mehmet Ağar... Devam ediyor, gidiyor" karşılığını verdi.

Yıldırım, başka bir soru üzerine de Sami Hoştan, Ali Yasak ve Sedat Peker'i tanıdığını bildirdi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, çapraz sorguya ara vererek, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi.