Erdoğan'dan Gülen'e: "Niye buraya gelmiyorsunuz?"
İsim vermeden ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'e seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Niye buraya gelmiyorsunuz? Gelin buraya. Yoksa buraya gelince bazı şeylerin açığa çıkar endişesini mi taşıyorsunuz?" dedi.
Memur-Sen'in düzenlediği "Medeniyet, insan, demokrasi ve şehirler" konulu "Büyük Türkiye Buluşması"nda konuşan Erdoğan, Türkiye'de son derece gizli, son derece sinsi bir şekilde bir şantaj çetesi kurulduğunu, hukuk kisvesi adı altında ama tamamen keyfi bir şekilde hukukun temel kurallarının çiğnenerek binlerce insanın dinlendiğini ve ses kayıtlarının depolandığını anlattı.
Bazılarının tamamen hukuk dışı şekilde takip edildiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: "Bürokrasi içinde yuvalanan bir kısım çete mensupları, bu kayıt ve şantaj operasyonlarının içinde yer almışlar. İş adamına gitmişler, 'elimizde ses kayıtların var' demişler. Sana istediğimiz suçu isnat ederiz' demişler, ondan
haraç almışlar. Uzantıları yoluyla maşaları eliyle kimi iş adamlarının hukuksuz işlerini çözmüş, hukuksal ilişkilere bulaşmışlardır. Gazete gitmişler, 'elimizde kayıtların var' tehdit etmişler. Siyasetçiye gitmişler, 'elimizde kayıtların var' demişler. Bu kayıtların bir kısmı da servis edilmiş ve siyasi partileri dizayn etmişlerdir. Ana muhalefet CHP'yi dizayn ettikleri gibi. Sayın Baykal öyle gitmedi mi? Sayın Baykal'ı öyle gönderdiler. Sayın Baykal'a geçmiş olsun ziyaretinde bulunan genel müdür, oradan çıktığında medya kendisine aday olacak mısın diye sorduğunda 'hayır böyle bir şey düşünmüyorum' dedi ama 24 saat sonra aday oldu."
Şantajın bu olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bürokrasiye gitmişler onları tehdit etmişler ve illegal işlere zorlamışlar. İşi o kadar büyütmüşler ki artık küçük çıkar hesaplarını bırakıp Türkiye'ye ihanet etme pahasına ajanlığın, casusluğun Türkiye'nin çıkarlarına kast etmenin taşeronu haline gelmişler. Ellerindeki bu imkanlarla, şantaj aletleriyle Türkiye'yi, devleti, milleti, siyaseti tanzim etme hırsına kapılmışlar. İşte biz bunlara 'dur' dedik, bunlara geçit vermedik, bu alçakça, haince planı gördük ve derhal bunun üzerine gitmeye başladık."
"Gündelik rutin ses kayıtlarımız"
Başbakan Erdoğan, bunun üzerine 17 Aralık darbe girişiminin yapıldığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Şu anda da bizim gündelik rutin ses kayıtlarımızı, 'selamün aleyküm, aleykümselam', bunu yayınlamaya başladılar. Ya buradan bir şey çıkmaz. Şu anda da bizim bu ses kayıtlarımızı internete servis ederek bu darbe girişimini yaşatmak, ayakta tutmak için mücadele veriyorlar. Ne yazık ki darbe medyası da bunlara
destek veriyor. Ne yazık ki CHP, MHP şantajcılara boyun eğiyor ve bunlara destek veriyor.
O malum iş çevreleri, iş örgütleri tıkır tıkır yürüyen illegal çarklarının duracağı korkusuyla bunlara destek veriyor. Tezgahı iyi kurmuşlar. Ananaslar gelip gidiyor. Bu ananaslar mahalle manavındaki ananaslar değil ha,bunlar Uganda'dan geliyor. Bunlar farklı. Tespihler de gelip gidiyor. Selamlar, saygılar, hürmetler, bağlılıklar bildiriliyor. Rüyada twitler görülüyor ve bu twitlerin sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz tarafından iki kat artırılması emrediliyor ve bu sorulduğunda da 'artırın'. Onay, okey, onlar da oradan geliyor. Bunu tabii hakikaten gerçek sesinden dinlemesek 'olur mu böyle şey canım' diyeceğiz. Ama bunlar olunca şaşırmamak mümkün değil."
Başbakan Erdoğan, bütün iş adamlarıyla yapılan görüşmelerde teşekkürlerin gidip geldiğini ifade ederek, "Birbirlerinin işlerini iyi takip ediyorlar. İşte biz bu kirli tezgahı, bu ihanet çarkını bozduğumuz için şu anda
koro halinde bize saldırıyorlar. Evet biz bu koro halindeki saldırılarla dövüşe dövüşe buraya geldik" diye konuştu.
"28 Şubat'ta bile bu kadar ahlaksız olmamışlardı"
Bunları 28 Şubat'tan bildiklerini kaydeden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Ama inanın 28 Şubat'ta bile bu kadar ahlaksız olmamışlardı. Biz bu iş adamlarını, bu güya sivil toplum örgütlerini, b alan emir komuta zincirinde hareket eden bu çevreleri çok iyi biliriz ama inanın o zaman bile bu kadar düşük seviyede olmamıştı. Biz bu CHP'yi 27 Mayıs darbesinden beri çok iyi biliriz ama inanın hiçbir darbede bu kadar gaflet içinde, bu kadar esaret altında olmamışlardı.
Biz bu paralel örgütü 12 Eylül'de darbeci paşalara yaptığı yalakalıktan, 28 Şubat'ta sırtımıza sapladığı hançerden, 'beceremediniz artık bırakın' manşetlerinden biliriz. Ama inanın bu kadar büyük bir düşkünlüğün, bu kadar büyük bir ihanetin içinde olmamışlardı. Aldanmışız, gerçekten safmışız. Ben bu medyaya, bu CHP'ye, MHP'ye, o malum işveren örgütlerine, o paralel yapıya sesleniyorum; geçti o günler.
Sabah erken kalkanın darbe yaptığı günler geride kaldı. Manşetlerle hükümet kurma, hükümet yıkma dönemleri geride kaldı. Artık milli iradeye sımsıkı sahip çıkan bir hükümet var, iradesini namus bilen, sandığı namus bilen aziz millet var. Demokrasiye sahip çıkan işte Memur-Sen gibi sivil toplum örgütleri var. Artık beşli çeteler devri geride kaldı."
Kabataş yayınları tepkisi
Dik duracaklarını ve dikleşmeyeceklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Hiç endişeniz olmasın, hiç kimse kusura bakmasın, bu ülkede artık hükümetleri millet göreve getirir, millet görevden alır. Artık öyle şapkasını alıp gidecek bir hükümet yok. Zaten benim şapkam da yok. Artık öyle iradesini teslim edecek, şantaja boyun eğecek bir millet de yok. İşte bir kez de Ankara'nın bu büyük salonundan sesleniyorum; hodri meydan. 'Elinizde ne varsa ortaya koyun' diyorum. Çirkinleştikleriyle kalacaklar. Şecaat arz ederken sirkatin söyleyecekler. O attıkları manşetler inanın alınlarının lekesi olarak kalacak.
Yayınlandıkları, yayınlanmasına göz yumdukları o ses kayıtları inanın onların hepsini mahcup edecek. Kabataş'ta alçakça, ahlaksızca bir saldırıya uğrayan başörtülü bir kadın üzerinden 8 ay sonra yeniden tarihin en iğrenç linç girişimini yapıyorlar. İnsan olan bunu yapmaz, vicdanı olan bunu yapmaz, yüreğinde zerre kadar haysiyeti olan şerefi olan, kadın bedeni üzerinden böyle bir tavır içine giremez."
"Niye buraya gelmiyorsunuz?"
Erdoğan, "28 Şubat döneminde arttıkları manşetler birer zillet lekesi olarak bugünde de ortada duruyor. Bugün attıkları manşetleri de birer zillet, birer alçaklık vesikası olarak her fırsatta bunların önüne koyacağız. Şuna bakar mısınız; bir yerlerden emir geliyor. Ben de diyorum ki, bir yerlerden emir vereceğinize lütfen bu ülke sizin vatanınız değil mi, gelin ne yapacaksınız vatanınızda yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz? Gelin buraya, gelin buraya. Yoksa buraya gelince bazı şeylerin açığa çıkar endişesini mi taşıyorsunuz?" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Ağaca çarpan otomobil ikiye bölündü, sürücü olay yerinde can verdi
'Turuncu' uyarı verilmişti: Sağanak yağış olumsuz etkiledi... İşyerleri sular altında!