Dursun Çiçek, "Başbakan'ın ofisine dinleme cihazı koyacak kadar pervasız..."
Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararının ardından Silivri Cezaevi'nden çıkan Balyoz Planı davası sanıklarından emekli Albay Dursun Çiçek, "Başbakan'ın ofisine dinleme cihazı koyacak kadar pervasız olan bu çete, 2009'da imzamı taklit ederek, sahte bir planla bize kumpas kurdu" dedi.
Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin "ihlal" kararı kapsamında, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar sonrası Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
Cezaevi çıkışı gazetecilere açıklama yapan Çiçek, sözlerine "Merhaba özgürlük" diyerek başladı.
Çiçek, masum olduklarını her yerde haykırdıklarını belirterek, başlangıçta seslerini duyanların az sayıda olduğunu söyledi.
Akıl ve vicdan sahibi medya ve kampanyalar sayesinde seslerini duyurduklarını aktaran Çiçek, "Her şeyden önce masumiyetimize güvenen, bizi tanıyan ailemizin ve yakınlarımızın, daha da önemlisi Atatürk Cumhuriyeti'nin en güzel avukatı İrem Çiçek'in sayesinde bugün sizlerin karşısındayım" diye konuştu.
Çiçek, şöyle devam etti: "Başbakan'ın ofisine dinleme cihazı koyacak kadar pervasız olan bu çete, 2009'da imzamı taklit ederek, sahte bir planla bize kumpas kurdu. Bunu hep anlatmaya çalıştık. Sahte ihbarcılarla bu kumpasa destek verdiler. Bizi Erzincan'a götürdüler ama Erzincan'daki Dursun Çiçek başkası çıktı. Ankara'da takip ettikleri Dursun Çiçek başkası çıktı. Her şey apaçık ortaya çıkınca Anayasa Mahkemesi de Ankara'da hakimler olduğunu gösterdi. Bu süreçte bizlere destek veren bütün aydınlara, medya mensuplarına Çiçek ailesi adına, geleceğimiz olan gençler adına teşekkür ediyorum."
Tek amaçlarının, kendilerine yapılanları çocuklarının, torunlarının yaşamaması olduğunu vurgulayan Çiçek, "Bunun tek yolu da bize kumpas kuran bu canileri, alçakları gerçek Türk yargısının önüne çıkarıp, hesap vermelerini sağlamaktır" diye konuştu.
Çiçek, kendilerine sağlanmayan adil yargılanma hakkının onlara verilmesini istediklerini belirterek, "Hep beraber bu kumpası kuranları ortaya çıkardığımız zaman poliste, yargıda, medyada örgütlenen bu çeteyi ortaya çıkardığımızda çocuklarımız, torunlarımız çok daha adil bir yargı düzeni olan Türkiye'de rahat edeceklerdir" ifadelerini kullandı.
"Bizi misafir olarak gördüler"
Çiçek, "Siz içerideyken kızınız çok mücadele etti. Onunla ilgili bir şey söylemek ister misiniz?" sorusuna da şu cevabı verdi: "Bu mücadeleyi zaman zaman gözlerim yaşararak, koğuşta izledim. Tabi, 5. Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü personeline, başta müdür bey olmak üzere çok teşekkür ediyorum. Bizi hükümlü ya da tutuklu olarak değil, hep misafir olarak gördüler. Sürekli 'komutanım' diye hitap ettiler. Biz askeriz. Her ortamda yaşarız, mücadele ederiz ama esas çileyi, sıkıntıyı dışarıda olan sevenlerimiz, eşim, kızım çekti. Onlara huzurunuzda bir daha teşekkür ediyorum. Yurt dışında olan oğlum, internet sitesi kurarak bu mücadeleye destek veren Deniz Çiçek'e de teşekkür ediyorum. Kızımı öpüyorum burada."
"Başımıza gelenlerden çete sorumlu"
Bir gazetecinin, "Başınıza gelenlerden dolayı sorumlu olarak bir çeteden bahsettiniz. Tek sorumlu olarak bu çeteyi mi görüyorsunuz?" sorusuna da Çiçek, şöyle yanıt verdi: "Başımıza gelenlerin tek sorumlusu bu çete. Çünkü taklit imza atanlar, sahte plan yapanlar, bunları ihbar mektubuyla malum savcıya ulaştıranlar, paralel yapı denilen bu çetenin tetikçileridir. Bunlara ne kadar siyasi destek verilmiş, siyasetçiler bunların ne kadar arkasında, bunu bu çete itiraf edecek. Dolayısıyla hep beraber Türk milleti de görecek. Hedefte çete var, tetikçiler var. Bunları yargıya teslim ettiğimiz zaman, bunların arkasındaki azmettiricileri, siyasetçileri bunlar itiraf edecek. Hep beraber göreceğiz."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Aynı ilçede 4 günde 3'üncü yangın! Dumanlar gökyüzünü kapladı
Boşanma aşamasındaki eşini öldürmüştü: Kan donduran itiraf!
Son dakika... Dikkat! Tarih belli oldu... Birçok ilde etkili olacak: Lapa lapa kar geliyor!
SON DAKİKA! Sosyal Medya Fenomeni Neşe Özkan'ın Ameliyat Sonrası Şüpheli Ölümü: Ailesi Hastaneyi Suçluyor
SON DAKİKA! İstanbul Beylikdüzü'nde El Bombası Paniği