hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Devlet Bahçeli: Seçimlerde yüzde 52’nin üzerinde oy alırsak, Türkiye rahatlar

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Şimdi seçimlerde yüzde 52'nin altına düşmemek lazım. Onun üzerinde bir değere ulaşmanın çabası içerisinde olmalıyız. Ne kadar yüzde 52'nin üzerinde tutarsak o zaman Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin daha meşruiyeti üzerinde herhangi bir tartışmanın söz konusu olmayacağı bir ortam doğar. Türkiye rahatlar." değerlendirmesinde bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bahçeli, Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

    MHP ve AK Parti arasında devam eden Cumhur İttifakı'nın gidiş hattından memnun olup olmadığının sorulması üzerine Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz gecesinde ruhen kurulduğunu, 7 Ağustos'ta Yenikapı ruhuyla adım atıldığını, 16 Nisan halk oylaması ile birlikte tamamen bir anlayış birliği içerisinde vücut bulduğunu, 24 Haziran seçimlerinde ise yasal bir zemin içerisinde geliştiğini söyledi. 

    Cumhur İttifakı ve ittifakı oluşturan siyasal kurumların birbirlerine karşı saygılı ve uyumlu çalışma alışkanlığını kazanmış bir yapı ile yoluna devam ettiğine dikkati çeken Bahçeli, "Cumhur İttifakı'nın 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Meclis genel seçimlerdeki birlikteliği ve karşılıklı uyumlu çalışmaları buraya da yansımıştır. Şu an için Cumhur İttifakı sağlıklıdır, kararlıdır, uyumludur. Küçük, büyük hiçbir sorunla da karşı karşıya bulunmamaktadır. 31 Mart akşamı da bunun sonucunu göreceğiz." diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Cumhurbaşkanı ile 5 defa görüştük" 

    Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın içeriğine de değinerek, 30 büyükşehirde bir uzlaşma, 51 ilde ise partilerin tamamen kendi adayları ile çıkma prensibi konusunda anlaşıldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Osmaniye'de aday çıkarmayacakları yönündeki açıklamasının ardından kendilerinin de Rize'de aday çıkarmama kararı aldıklarını aktardı. 

    "AK Parti ve MHP arasında bir alınganlık oluyor mu?" şeklindeki soru üzerine Bahçeli, tabanda ve partiler arasında bazen de milletvekilleri arasında anlaşmazlık olabileceğini ancak bunların diyalogla çözülebildiğini belirtti. 

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ittifak kapsamında yaptıkları görüşmelere ilişkin de bilgi veren Bahçeli, şöyle devam etti:

    "Çok sık da görüşmüyoruz...Çok nadir bazen tebrikler sebebiyle oluyor. Esasen karşılıklı bir randevu talebi doğuyor. Bizden ziyade Sayın Cumhurbaşkanı görüşme isteğini bildiriyor. Biz de 'görüşebiliriz' diyoruz. Bugüne kadar 5 defa bir araya geldik. Saat 16.00'da 40 ya da 50 dakika ama bazı konularda kararlar alındıktan sonra bizden uygulamada hata olmaz. Sayın Cumhurbaşkanından da...Cumhurbaşkanı ile bizler arasındaki bu 5 diyalog dahi yaklaşmayı ve kanka olmayı gerektirdi. Şu an kanka halindeyiz."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Cumhur İttifakı'nın sonuç alacağı kanaatindeyim" 

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde anayasal bir değişikliğe ihtiyaç olup olmadığı konusunda ise Bahçeli, şu aşamada değişikliğe ihtiyaç görünmediğini çünkü yeni bir uygulama ve sistemin yeni bir yapılandırmayı da beraberinde getirdiğini, bunun da zaman aldığını söyledi. Uygulamayı sabırla takip edeceklerini vurgulayan Bahçeli, "Çok aşırı derece eleştirilerle yapıyı zorlamakta veya çalışamaz hale getirmekte doğru değil. Böyle bir ortamda bir de mahalli idareler seçimleri çıktı. Bu mahalli idareler seçimlerinin sonuçları 24 Haziran seçimlerinde oluşmuş olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kökleşmesi, kalıcı hale gelmesi, istikrarlı bir çalışma ortamının yaratılmasında fayda getirecektir. 31 Mart akşamı hayırlı bir sonuç çıkarsa, önlerinde 4,5 yıl bir süre var. Çok büyük olaylar olmazsa birçok şey yapabilirler." değerlendirmesinde bulundu. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Devlet kadrolarında MHP kökenli yöneticilere yer verildiği iddialarının hatırlatılmasına Devlet Bahçeli, şu karşılığı verdi:

    "Bunların ne kadarı gerçek ne kadarı değil. Eğer bilmesi gereken birisi varsa, partiyi çok yakınen tanıyan, 50 yılını bu partinin içerisinde geçiren, kimin kim olduğunu, büyük ölçüde bilen birisi olarak bizim bugünkü hükümetin içerisinde böyle bir talebimiz olmamıştır. Herhangi bir beklentiyle de bunu yapmamışızdır. Bu kadar kadromuzun da yönetimde olduğuna ihtimal vermiyorum. Çünkü yok. Tercih edenler varsa bize de haber versinler, biz de bilelim. Ehliyet, liyakat ve gayreti kendisinde görüyorsanız gelin değerlendirin. CHP'den, başkalarından da alın değerlendirin. HDP'nin dışında kimi istiyorsanız alın değerlendirin." 

    Bahçeli, Cumhur İttifakı'nda başarı hedefinin ne olduğunun sorulması üzerine, Cumhur İttifakı olarak yola çıkıldığını, iyi günde de kötü günde de beraber olmak gerektiğini söyledi.

    "Cumhur İttifakı'nın sonuç alacağı kanaatindeyim" diyen Bahçeli, Cumhur İttifakı'ndan oluşan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 21. yüzyılda 2023'te 100'ncü yıl dönümünü kutlayacak bir iktidar olduğunun altını çizdi. Bu iktidarın devamında fayda olacağına işaret eden Bahçeli, "Belediye seçimlerinde 10 tane belediye kaybettik, 10 tane kazandılar diyerek böyle bir ittifak bozulamaz. Bugünkü iktidara biz 100'ncü yılı hayata geçirebilecek olan bir iktidar gözüyle bakıyoruz. İnşallah bu hedeften sapmadan devam ederler. Lider bir ülke olarak Cumhuriyetin 100'ncü yıl dönümüne hazırlanmamız lazım." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Seçimlerde yüzde 52'nin altına düşmemek gerekir" 

    Cumhur İttifakı'nın MHP teşkilatları tarafından benimsenip benimsenmediği konusuna değinen Bahçeli, ilk başlangıçta çok iyi anlaşılmadığı için birçok dış faktörlerin siyasi bölünmelerden MHP üzerinde oyun kurmak isteyenlerin etkisiyle bazı yanlış anlaşılmaların olduğunu, zaman içerisinde ise anlaşıldığını dile getirdi. 

    "Zillet İttifakı" diye nitelendirdiği oluşumun aldığı şeklin daha iyi görülmesi üzerine Cumhur İttifakı'nın daha anlamlı olmaya başladığını belirten Bahçeli, "Şu an için camiamızda büyük bir sıkıntı görünmüyor." ifadesini kullandı. 

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, teşkilatlara gönderdiği provokasyon uyarısının da hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:

    "AK Parti ve MHP, Cumhur İttifakı'na dayalı mahalli idareler seçimlerini oluştururken her iki partiden de bir yetkili görevlendirmek suretiyle bu çalışmaları düzenlediler. Sonunda Cumhur İttifakı ana prensipleri itibarıyla kabul edilince o zaman bu ittifakın ne olduğu, nasıl davranılması gerektiği, mitingler olursa nasıl olması gerektiği, bütün bunlar bir prensibe bağlandı. Şimdi bu prensibi aşmamak lazım. İzmir'de ben konuşma için kürsüye çıktığımda bozkurt işareti yapmadım. Elimi salladım. Orada bir tane MHP'li bayrak göremezsiniz çünkü o protokolde bunlar yok. Arkadaşlarımıza diyoruz ki bazen hırslanıp, heveslenip, havaya girip birtakım şeyleri bozmayın. Bu bizim için önemlidir. Cumhur İttifakı içerisinde dayanışma içerisinde olalım ve beraber sonuç alalım. 

    Cumhur İttifakı'nda mutlak surette mahalli idareler seçimlerinde, 24 Haziran seçimlerinde alınmış olan oyun üzerinde bir sonuçla başarı sağlamak durumundayız. Bu mecburiyettir. 

    Şimdi seçimlerde yüzde 52'nin altına düşmemek lazım. Onun üzerinde bir değere ulaşmanın çabası içerisinde olmalıyız. Ne kadar yüzde 52'nin üzerinde tutarsak o zaman Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin daha meşruiyeti üzerinde herhangi bir tartışmanın söz konusu olmayacağı bir ortam doğar. Türkiye rahatlar." 

    "Ekonomik saldırılar, etnik ve mezhebi provokasyonlar milli güvenliğimize yönelik her türlü tertip ve komplo milli bekamız için risk ve tehlikelidir." ifadesinin anımsatılarak, "Bazı duyumlar, istihbarat bilgileri mi geliyor?" sorusu üzerine Bahçeli, analiz yaptıklarını, bunların duyumla alakası olmadığını söyledi. Bahçeli, "Söylemlere, çalışmalara bakıyoruz. Bazı konularda bazı partilerin olağanüstü çabasıyla oralardaki gösterilerine, konuşmalarına bakıyoruz. Bunların hepsinden geçmişte de belli birikim ve tecrübeye sahipseniz bir sonuç elde etmek mümkün olabiliyor. O konuda da olmadan uyarıyoruz. Beka meselesinin aslı budur." diye konuştu.

    Türkiye'de son günlerde beka tanımayan unsurların ve siyasilerin çıktığını ifade eden Bahçeli, "Bekasız bir ülke olur mu? Bekanın yok farz edildiği bir yer olabilir mi?" sorusunu yöneltti.

    "Eğer bu hedeflediğiniz yüzde 52 olmaz, yüzde 50'nin altına düşerse  erken seçim Türkiye'nin gündemine gelir mi?" sorusuna Bahçeli, "Gelmemesi lazım. Bizim açımızdan da gelmez." yanıtını verdi.

    "Siz gündeme getirir misiniz?" sorusuna ise Bahçeli, "Hayır getirmeyiz. Cumhur İttifakı'nın mahalli idareler seçimleri sonrasında benim inancım odur ki daha yüksek oranda olacaktır. Yüzde 52'nin üzerinde olacaktır." karşılığını verdi.

    Bazı çevrelerin bunu tartıştığına dikkati çeken Bahçeli, şöyle devem etti:

    "Bunları duyup cevap vermemezlik de olmaz. Ben de diyorum ki, hiç canınızı sıkmayın, sonuç ne olursa olsun 24 Haziran seçimlerinde oluşmuş olan yapıyı Cumhur İttifakı anlayışıyla desteklediğimize göre, bundan sonra da Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde de bu kararlılığımız devam edecektir. 'Onun için fazla kendinizi yıpratmayın.' diyoruz. 'Bizi caydıramazsınız, bizi Cumhur İttifakı ruhundan koparamazsınız' demek istiyoruz." 

    Bahçeli, "Beka tartışması seçmende bir karşılık buldu mu?" sorusu  üzerine, "Kesinlikle. Bu milletin ana yapısında bu vardır tarihi süreçten bugüne kadar. Bu devlete, bu millete zarar verecek her konuyu beka meselesi olarak algılar. Şimdi de bu anlatılıyor, yaşıyor, görüyor. Birtakım olaylar yaşanıyor. Bütün bunların hepsini dikkate aldığınız vakit bu millet saf değil, bu millet bilgisiz değil. Bu millet yüksek bir sağduyuya sahip. Hissediş gücü vardır bu milletin." ifadelerini kullandı.

    "Kürtçe konuşan kardeşlerimizin alayının oyuna talibiz"

    Terör konusuna değinen Bahçeli, dağda erimiş olan bir PKK'yı şehirde güçlü hale getirebilecek ifadelerin yanlış olduğunu vurgulayarak, beka meselesinin şakasının olmayacağını söyledi.

    Kamuoyunda "Efendim HDP'den vazgeçemeyiz. Bunlar şu kadar oya sahip olan Kürtlerin partisidir." yönündeki ifadeleri anımsatan Bahçeli, "Kürtlerin partisiyse MHP'de Kürtçe konuşan kardeşlerimi nereye koyacaksınız?" diye sordu.

    "Siz o oylara talip misiniz?" sorusu üzerine Bahçeli, "Tabi efendim, Kürtçe konuşan kardeşlerimizin alayının oyuna talibiz. Çünkü onlar bizim kardeşimiz. Onların içerisinde HDP'li çok az sayıda insan vardır. Meclis'teki yapıyı görüyorsunuz? Kürt kökenli milletvekilleriyle diğerlerini mukayese ettiğinizde her partide var." dedi.

    "Seçimde Doğu ve Güneydoğu'da kayyum öncesi oylar alınırsa nasıl bir durum söz konusu olacak?" sorusu üzerine Bahçeli, şunları söyledi:

    "Kayyum öncesindeki oy alınırsa ve kayyum öncesindeki gibi belediyecilik yapılır, hendekler, tüneller kazılır, imkanlar PKK'ya aktarılırsa yeniden kayyum tayin edilmesi lazımdır. Bunun tavizi olmaz Bu kadar açık söylüyorum. Bunun demokrasiyle de alakası yok, oylarla da alakası yok. Oyların Güneydoğu Anadolu'da hangi şartlarda, nasıl verildiği de bellidir. Bütün bunları dikkate aldığınız takdirde tekrar onların da bu hataya düşmemeleri lazım."

    "Doğu ve Güneydoğu'da daha farklı bir sonuç bekliyor musunuz?" sorusuna Bahçeli,  "İnşallah öyle olacak. Öyle gözüküyor." yanıtını verdi.

    FETÖ ile mücadeleye ilişkin bir soru üzerine Devlet Bahçeli, mücadelenin devam ettiğini ve her gün FETÖ ile ilişkisi olan insanların yakalandığını vurgulayarak, "Demek ki bir şeyler var. Bizim bilgimiz olmasa da  devletin kaynakları bunlara vakıf gibi gözüküyor. Gereğini de yapmaya çalışıyor." ifadesini kullandı.

    "MHP'dekileri biliyoruz"

    Bahçeli, örgütün siyasi ayağıyla ilgili mücadeleye yönelik bir soru üzerine ise örgütün aralarında TSK, eğitim, basın ve medya, yargı ve siyasetin de bulunduğu 8 ayağı olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

    "Yurtta Sulh Konseyi olduğunu söylüyorsunuz. Askeri ayağı zaten sekiz ayağının ilki. TSK'nin içerisine sızmışlar. Şimdi yavaş yavaş ayıklanıyor. Diğerleri nerede? Vatandaş bunu soruyor. Bu bulunmadıktan sonra yani siyaseten devlet yapılanması içerisinde veya siyasi partilerden Silahlı Kuvvetler'deki, yargıdaki, emniyetteki, iş hayatındaki ayıklanma gibi yapılmazsa o zaman 15 Temmuz'u bir başka dönemde bir başka şekliyle de anlamak mümkün olabilir. Geçmişte olduğu gibi."

    "Siyasi ayağı derken kimi kastediyorsunuz?" sorusuna Bahçeli, "MHP'dekileri biliyoruz. Tahmin ediyoruz. Nasıl ilişkiler içerisinde nasıl güçlü yapılara kavuştuklarını da hissediyoruz." karşılığını verdi. 

    "Ayrılmış olanlar mı, şu anda olanlar mı?" sorusu üzerine MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Ayrılmış da olsa her günde değişiyor bunlar. Şimdi böyle bir süreç yaşadık 2015'ten sonra. Bir olağanüstü kongre talebi oldu. Bu olağanüstü kongrede hangi hakim kime, ne yardım yapmışsa şu an FETÖ'cülükten içeride. Bunlar durup dururken bir partinin olağanüstü kongresine bu kadar yakın alakayı niye gösteriyor? Bunların içerisinde kimler var? Bunları bugünkü yapı içerisinde çıkartamıyorlar ise MHP'nin bir yetki kazanması halinde bunların hepsini çıkartır gereğini yaparız. Yani şimdi kalkıyorlar bazıları başka şeyler de söylüyorlar. Ben o polemiğe girmiyorum ama 'çaycısı, çorbacısı' filan diyorlar. Şimdi çaycısı, çorbacısı var da Amerika'ya kaçan bilim insanı nerede? Siyasiler nerede? Bürokratlar nerede? Bu Abant toplantılarında yıllardır toplanıp önemli bildiriler sunanlar nerede? Bunlar şimdi ne yapıyorlar? Zannediyorum FETÖ ile olan mücadelede devlet bütün bilgilere vakıf oluyor ve yavaş yavaş da bunların üzerine gidiyor.

    Bunları 'şudur, budur' diyerek, biz başkasını siyaseten suçlama gibi bir duruma düşmeyiz. Devletin elindeki bilgiler ne ise savcısı, hakimi, emniyet gücü kimler ise bunu çıkartmasını istiyoruz."

    Bahçeli, "Sizin elinizde bilgiler, belgeler, isimler var mı? Devletle paylaştınız mı?" sorusu üzerine, "Paylaşmadık. Biz devlete böyle  bir ispiyonculuk yapmayız." dedi.

    "İsimler var mı?" yönündeki soruyu da Bahçeli, "Olmaz olur mu. FETÖ'ye yakınlıkları, uzaklıkları, FETÖ'yü bir zamanlar sevdiklerine dair şahit olduklarımız var. Ama bir sevgiyi nasıl ispat edeceksiniz? Birisi Pensilvanya'da birisi Ankara'da arada uçurumlar var. Bu nasıl sevgidir. Bunu nasıl ispat edeceğiz?" şeklinde cevapladı.

    "Bize göre bekadır"

    Vatandaşın gündeminin birinci derecede geçim olduğuna dikkati çeken Bahçeli, ancak bu konuların istismar edilmesi, başka türlü alanlara çekilmesinin doğru olmadığını söyledi.

    Bekanın önemini yineleyen Devlet Bahçeli, "(Önceliği hangisine vereceksiniz) dediğinizde, bize göre bekadır. Beka yok ise domatesin fiyatı ne olursa olsun. Şimdi domatesi turfanda yiyor herkes. Yarın mayıs ayının sonuna doğru normal döneme girecek. Hiç şahit olmadık mı Mersin'de, Antalya'da domatesleri yola döktüler. Salça yapmaları için herkese bedava dağıttılar. Domatesin fiyatı bugün...Bunu Türkiye'nin iç ve dış tehdit unsuru haline dönüştürmenin ne faydası var, onu anlatmaya çalışıyoruz. Yoksa vatandaşımızın yemesine, içmesine karışmıyoruz. Her gün bunları konuşup, 'bulamıyorlar' diye tahrik etmenin manası yok. Bulduğu gün ne yapacaksın?" değerlendirmesini yaptı.

    "Ekonomik olarak nasıl bir süreçten geçiyoruz. Bu seçim sonucuna yansıyacak mı?" sorusu üzerine Bahçeli, yansımamasının mümkün olmadığını kaydederek, bu konularda seçmenin zaman zaman kendi şartlarını öne çıkararak, "daha iyi yaşamak istiyorum. Bugünkü yapı bana bunu vermiyor" diyerek birtakım davranışlar içerisine girebileceğine dikkati çekti. 

    31 Mart'taki seçimlere katılımın biraz daha yüksek olacağı kanaati bulunduğunu belirten Bahçeli, öyle olmasını arzuladığını söyledi.

    CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'a yönelik iddiaları değerlendiren Bahçeli, olayın hem hukuki hem de siyasi boyutu olduğuna işaret etti.

    Mansur Yavaş hakkındaki tartışmaların çok farklı boyutlara ulaştığına dikkati çeken Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'Bu şahıs artık Türkiye markası haline geldi' sözü, yarın mahkemelerde veya başka şekilde nasıl bir marka olacak? Sonuca tam erişmemişseniz veya kanaatler farklılaşmışsa, böyle bir olaydan dolayı 'vergi ödemedi', 'şunu yaptı bunu yaptı' gibi birçok şeyler varken, siz bunu marka diye takdim ediyorsunuz. Bunun markası olur mu? Böyle bir olayın marka olarak takdimi ne kadar yanlış. Kötünün markası olur mu?

    Şimdi böyle bir siyasi boyutta siyaseti kirletmemek, siyaset yapanları birtakım sıkıntılara, anlaşmazlıklara sokmamak için ben diyorum ki 'adaylıktan çekilin' veya Kemal Kılıçdaroğlu madem ki siz bunu çok arzuladınız. Böyle bilgiler de var. Bazı sorular cevap buldu, bulmadı gibi tartışılıyor. O zaman Türkiye'yi rahatlatın, partinizi rahatlatın. Seçimleri rahatlatın."

    Mevcut şartların Mansur Yavaş'ın adaylıktan çekilmesi gerektirdiğini vurgulayan Bahçeli, "Bazı konuşmalar, şahitler var. Televizyonlarda saatlerce tartışanlar oldu. Hukukçular tartışıyor. Kimisi mağdur görüyor, kimisi masum, kimisi bilmem ne görüyor. Bütün bunlarla Türkiye'yi bir seçime taşıyorsunuz. Ankara gibi bir başkentin belediye başkan adayı bu şekilde tartışılarak seçime girmemelidir. Girecekse, hukuken gereği yapılacak demektir. O zaman birçok şey kendiliğinden düzelecektir. Tavsiyem budur. Kabul ederler, etmezler." diye konuştu.

    "Oyum Binali Yıldırım'a olur"

    İstanbul'da Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki yarışı nasıl gördüğü konusunda ise Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

    "Küskünlükle siyaset olmaz. İstanbul'u yönetmeye talip iki kişi var. Yolda karşılaştıklarında kaldırım değiştirecek halleri yok. Hal hatır soracaklar, çalışmalarında başarı dileyecekler. Bu insanlık görevidir. Sayın Binali Yıldırım Bey'in yüksek bir tecrübesi var. Her aşamada var.

    Ben İstanbul'da oy kullanmış olsam, oyum Binali Yıldırım'a olur. Cumhur İttifakı'ndan dolayı değil. Oradaki bilgiler ışığında, projelendirmelerin bugünü ve yarını hakkındaki birtakım gerçekleşmeler hakkında. İstanbul'da yaşamanın güzelliğini talip olmak açısından oyumu vermek. Tecrübesi ve yaptıkları var. Nerede ne yapılacağını, kaç liraya yapılacağını biliyor."

    Bahçeli, Ekrem İmamoğlu'nun da biraz heyecanlı olduğunu ve bir şeyler yapma arzusu taşıdığını belirterek, "Oda güzel bir şey. Bugün olmazsa yarın nasip olur." dedi.

    "Bütün siyasi partiler uzlaşırsa iyi bir yasa çıkar"

    Seçim anketleri konusundaki görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine Bahçeli, bunu yasal bir zemini bulunmadığını vurgulayarak, dün domates fiyatlarının belirlenmesindeki faaliyetleri yapanların şimdi ise toplumdaki seçmen iradesinin faaliyetine yöneldiğini söyledi.

    Bahçeli, "MHP'nin teşkilat yapısına bakıldığında üzüm salkımı gibi sallasanız yere düşenleri topladığınız zaman yine yüzde 2'yi geçer. MHP'yi yüzde 2 diye nitelendirip, sabahtan akşama kadar bunu tekrar etmenin bir manası yok. O sebepten dolayı biz kamuoyu araştırması yaptırmıyoruz. Yapılmış olanlar bize ulaştığında da şöyle bir kapağına bakıyoruz, orada yine belli şeyler var. MHP'de yüzde 3-4 'malum' diyoruz. Bazı seçimler oldu, 'MHP yüzde 8'i geçemez' deniliyor, bir bakıyoruz yüzde 8'de kalıyoruz." ifadesini kullandı.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya'nın bu konuda bir kanun teklifi verdiğini hatırlatan Bahçeli, "Bütün siyasi partiler uzlaşırsa iyi bir yasa çıkar. İkinci el arabaların ekspertiz raporu isteniyor. Kamuoyu araştırması yapanlardan da bir ekspertiz raporu istensin. Bunlar kimdir?" dedi.

    "Bu hataya düşmemelerini tavsiye ediyorum"

    31 Mart'tan sonra yeni partilerin kurulacağı iddialarının hatırlatılması üzerine ise Bahçeli, "Bir yeni parti oluşumuyla ilgili yine sözler dolaşıyor. Bunların bazıları da işte partiler arasında konuşuluyor. Ben bu hataya düşmemelerini tavsiye ediyorum. Yazık etmesinler. Kendi partilerine, orada belli görevler üstlenmiş, sorumluluklar taşımış ve artık dava insanı kavramı içerisinde beraber olan insanların bir kırgınlığı, küskünlüğü sebebiyle bir başka olayın içerisine girmemesi lazım." açıklamasını yaptı.

    "Davutoğlu, Gül, Babacan'ın ya da solda başka isimlerin parti kuracağını düşünüyor musunuz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:

    "Böyle bir faaliyetin olduğu çok sık konuşuluyor. Bize de ulaşıyor bunlar. 'Toplantılar yapılıyor' deniliyor. 'Seçim öncesi olsa daha mı iyi olur, seçim sonrası olsa daha mı iyi olur' gibi tartışılıyor. Şimdi böyle bir tartışmaya vesile olan insanlar hele hele o partide bakanlık yapmış, parti yönetiminde bulunmuş, genel başkanlı yardımcılığı yapmış veya Cumhurbaşkanlığı yapmış olan insanların, seçime giren ve iktidarda olan ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni hayata geçirmede belli bir adım atan bir partiye herhangi bir soru işareti bırakmayacak tarzda bir değerlendirmede bulunmaları lazım. Diyecekler ki, 'bizim böyle bir niyetimiz yok. Biz AKP ile beraberiz, biz MHP ile beraberiz, biz CHP ile beraberiz.' Hangi partide kim varsa demeleri lazım.

    Seçime 8 gün kala oy sapması yapacak, birtakım gölgeler bırakacak, siyaseti lekeleyecek davranışlara gerek yoktur düşüncesindeyim. Onun için vazgeçsinler. Bunlar AKP içerisindeyse tabi bize düşmez ama ben Recep Tayyip Erdoğan Beyi yalnız bırakabilecek bir hataya düşmemelerini tavsiye ederim."

    Kararsız oylar

    Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi iki partili bir sisteme götüreceği" ifadelerine yönelik de birçok batı ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de bunun olabileceğini söyledi.

    "Bu MHP'yi nasıl etkiler?" sorusuna Bahçeli, "MHP bir dava, fikir partisi. Biz etkilenmeyiz. Biz yolumuza devam ederiz. Düşe kalka devam ederiz." yanıtını verdi.

    Devlet Bahçeli, kararsız oyların partilere dağılımına ilişkin rakamları anımsatarak, "Yüzde 3'ü AKP'ye, yüzde 4'ü CHP'ye, yüzde 0,5'i bize veriyor. Şimdi kararsız oyları nasıl dağıtıyorsun, adam kararsız. Kamuoyu araştırma kuruluşlarının yanlışı burada. Kararsızları niçin dağıtıyorsun. Ölçün nedir? Kimi kapatmak istiyorsun? Aradaki farkı ortadan kaldırmak için kararsızları bu manada niye kullanıyorsun? Onlara niye hakaret ediyorsun? O iradeye niye ambargo koyuyorsun?" diye konuştu.

    Yeni Zelanda'daki terör saldırısını "vahşi bir olay" olarak niteleyen Bahçeli, şöyle devam etti:

    "Bir sapık, bir manyak, bir cani olayı değil. Oradaki mesaj silahın üzerinde var. Bütün bunların hepsine bakarsanız bu işin arkasında İslam düşmanlığı yapan ve Batı'da kaynağını bulan birtakım zihniyetler, birtakım anlayışlar var. Bunu ihmal etmemek lazımdır. İslam karşıtı bir projeymiş gibi takdim edip, İslam'ı yok etmek gibi konularda bunlara yardımcı olabilecek bir anlayışı da kabul etmemek lazım."

    İdam tartışmaları

    İdam tartışmalarına değinen Bahçeli, idamın kaldırılmasının büyük bir hata olduğunun altını çizerek, "İdamın kaldırılması konusunda bazı AB ile olan ilişkiler çerçevesinde 6. protokolü Türkiye'ye imzalattılar. İdamı getirmeyecek noktalara doğru götürdüler. O sebepten dolayı Türkiye'nin bir irade ortaya koyması lazım. Bu iradenin bütün partilerce benimsenmesi lazım ve 6. protokolü de değiştirebilecek bir anlayışla uluslararası ilişkilerde bunu değerlendirmesi lazım. Bu AKP'nin, MHP'nin meselesi değil, parlamentoda bulunan partilerin meselesidir." değerlendirmesinde bulundu.

    "Müşterek bir çözüm bulmaya gidilebilir"

    "Af ile ilgili ihtiyaç kalktı mı?" sorusu üzerine Bahçeli, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın bu konuda Meclis'e sunduğu teklife işaret ederek, "Bugünkü şartlar içerisinde Meclis'ten nasıl çıkar onu bilemiyoruz." dedi.

    Aftan ziyade "ceza indirimi" diye nitelendirdiklerini belirten Bahçeli, çıkartmak için gayret gösterdiklerini dile getirdi.

    Bahçeli, büyük beklenti oluştuğunun belirtilmesi üzerine de, "Tabi. Cezaevi şartları çok iyi değil. Ama bizde rafta bir şey beklemez." karşılığını verdi.

    Emeklilikte yaşa takılanların mitinginin hatırlatılması üzerine Bahçeli, şunları söyledi:

    "Bizim gündemimizde, parti programımızda vardır. Meclis'te de verilmiş bir yasamız vardır. Bir tarafta gıda fiyatları şöyle oldu, dış ödemeler böyle oldu şurası böyledir ekonomik rakamları kötümser şekilde tatbik edeceksiniz, sonra da diyeceksiniz ki, 'emeklilikte yaşa takılanlar, bunu çıkarmamız lazımdır.' Vatadaşı meydana çağıracaksınız, sonra da bunları istismar edeceksiniz. Seçim arifesinde bunu istismar etmeye gerek yok. Seçimden sonra eğer Türkiye'nin ekonomik şartlarını da olgunlaştırarak müşterek bir çözüm bulmaya gidilebilir. Diyorlar ki 'biz bir şey verdik AKP, MHP reddettiler.' Türkiye'de şimdi siyaset yalan rüzgarı oynuyor. Bu kadar olmaz olmamalı. Seçimden sonra gündeme getirilebilir. Ama Türkiye'nin ekonomik şartları bu yükümlülüğü taşıyabilecek bir konumdaysa olur. Sadece vaatle 3, 5 tane oy almak için bu konuyu gündeme taşıyıp, Türkiye'yi sıkıntıya koymak da doğru değil. "

    "Galatasaray ile Beşiktaş kendini toparlayabilir"

    "Yakın zamanda Galatasaray Fenerbahçe derbisi var. Bir öngörünüz var mı?" sorusuna Bahçeli, "Karışmıyorum. Çünkü ben Beşiktaşlıyım." yanıtını verdi.

    "Başakşehir şu an önde görünüyor. Şampiyonla ilgili bir tahmininiz var mı?" sorusu üzerine de Bahçeli, "Daha bir kaç hafta devam edecek. Başakşehir'de güzel bir kulüp oldu ama Galatasaray ile Beşiktaş kendini toparlayabilir." dedi.

    Bahçeli, "Eşkiya Hükümdar Olmaz" dizisini izlediğini belirterek, dizideki oyunculara ilişkin, "Kişilendirmeler fevkalade. Bu kadar role adapte olmuş, o rolü taşıyan insan kolay bulunamaz." ifadesini kullandı.

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, ayrıca Adanalı olduğu için "Bir zamanlar Çukurova" dizisini de takip ettiğini kaydetti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow