"Destek için ABD'ye birşey vermeyiz"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınır ötesi operasyon için "destek karşılığında ABD'ye Türkiye'nin birşey vereceğine" ilişkin eleştirilere sert yanıt verdi.
Erdoğan, "Bu değerlendirmeler hiç şık değil, çok çirkin, çok alçakça. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, birşeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir" dedi.
Kanal 7 televizyonunun canlı yayınına katılan Erdoğan, "Muhalefetin eleştirilerinden yola çıkarak bir soru sormak istiyorum. PKK ile mücadele konusunda ABD destek veriyor. Siz herhalde Başkan Bush'a teşekkür ettiniz. Şöyle bir kanaat var, toplumun belli kesimlerinde de var; 'ABD birşey yapıyorsa muhakkak bir karşılığı vardı. Eğer destek veriyorsa Türkiye'ye, bunun karşılığında da birşey alacaktır' gibi bir algılama var" sorusuyla karşılaştı.
Başbakan Erdoğan, "Bu ifade, bu değerlendirmeler hiç şık değil, çok çirkin, çok alçakça. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, birşeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir, değerlerini bu denli kaybetmiş değildir. Bizim o görüşmemizde yanımda notu alan Dışişleri Bakanımdır, resmi tercümanımızdır. Karşımızda da ABD Başkanı, kendi yardımcısı ve resmi tercümanı vardı. Oradaki görüşmeler de iletilmesi gereken yerlere verilmiştir" dedi.
"Bunların hepsi, ne yazık ki bu ülkenin birliğini, beraberliğini gölgeleyecek yaklaşım tarzıdır, bunun üzerinden birşey nasıl devşirebilirim" diyen Başbakan, "Bunlar, yetişemediği üzüme 'koruk' diyorlar. Burada atılmış olan önemli bir adım var. Bu adımı da bu ülkenin Başbakanı gitmiş ziyaretini yapmış, gerçekleştirmiş. Sen ilerde verilen birşey görürsün de o zaman konuşursun. Olmayan bir şeyi nasıl konuşuyorsun? Şu anda bizim Silahlı Kuvvetleri'miz şu adımları atarken bir karşı olay varmı? Yok. Verilen ne vardı, gelmiş bunu diyorsun" diye konuştu.
"Bu anlayış, bu zihniyet, aynı şeyi Kıbrıs için de konuşuyor, 'Kıbrıs'ı verdiler' diyor. Soruyorum ne verdik Kıbrıs'ta? Bunlar dürüst değil" diyen Başbakan, "Bakın, önce siyaseti dürüst yapmak lazım. Bir insan siyaseti dürüst yapmıyorsa, benim milletim dürüsttür, onlara yeri geldiğinde cevabını verir. Ama şahsım ve arkadaşlarım, biz, ülkemizin değerlerinden en ufak taviz vermeyiz. Asla hiçbir şeyi, vatanımızın bir gramına değişmeyiz. Onun için de biz, birşeyin üzerinde ısrarla duruyoruz. Nedir o durduğumuz? Biz diyoruz ki tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet. Buna biz, ameliyat asla yaptıramayız, en ufak taviz de bu noktada vermeyiz" ifadesini kullandı.
"Operasyonlar hedefe ulaşılıncaya kadar sürecek"
Başbakan Erdoğan, sınır ötesi operasyonun, hedefe ulaşılıncaya kadar devam edeceğini belirterek, "Hiçbir terör gurubunun veya teröristin, dünyada kalkıp da o ülkeden bir pazarlık konusu elde etmek için bir gerekçe ileri sürme hakkı yoktur. Niye? Senin eğer hakikaten o ülkede yaşamayla ilgili bir şeyin varsa, bunun meşru zemini var" dedi.
Erdoğan, Irak'ın kuzeyinin, terör örgütünün eğitimini yaptığı, kamplarını kurduğu bir bölge haline geldiğini, oradan sürekli özellikle Güneydoğu Anadolu'ya sızmaların olduğunu belirtti.
Sınır ötesi harekatın devam edip etmeyeceği sorusuna da Başbakan Erdoğan, "Tabii" karşılığını verdi.
Çünkü, burada bir hedefin olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Hedefimiz var. Nedir? Bölücü terör örgütü ile bu işin sonucunu alana kadar bu işi sürdürmek. Zira Türkiye Cumhuriyeti 780 bin kilometrekaresiyle bölücü tehdidin altında olamaz. Kaldı ki vatandaşlarımızın huzuru, mutluluğu; devleti yönetenler olarak başta bizde, kurum ve kuruluşlarımız olarak da güvenlik güçlerimizde. Bunu sağlamakla mükellefiz. Bizim burada, can, mal güvenliğinden sorumluluğumuz var. Toprağımız, vatanımız, bunlarla ilgili tüm tedbirleri almak durumundayız. Bu tedbirleri almadığımız zaman gelecek nesiller bunun hesabını bize sorar. Bugünkü nesiller de vatandaşlarımızda sorma hakkına sahipler. Onun için yapılması gereken ne ise bunuy apmak durumundayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, şimdiye kadar gerçekleştirilen operasyonlarla bölücü örgüte ciddi bir darbe vurulup vurulmadığı sorusuna da, "Tabii ki bu işin ilk etabı. Ama Genelkurmayımız, bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasıyla birlikte resim ve görüntüler aynı zamanda CD'lerle tüm görsel medyaya geçildi, orada en açık şekliyle ortaya konuldu. Bundan sonra da neler olursa, burada kapalı bir şey kalmasın. Ne yapılıyor, ne ediliyor bunu görsün... Buradaki hedef nedir? Hedef; tamamen bölücü terör örgütünün kamplarıdır. Asla sivil hedefler burada söz konusu olamaz. Böyle birşey yoktur. Böyle bir şeyi zaten düşünmek bizim aklımızdan kenarından geçmez" yanıtını verdi.
"O zaman idam kaldırılmamıştı... "
Başbakan Erdoğan, "O zaman iktidarda olanlar, terörist başına karşı, yargı kararını verdiği halde, daha henüz idam kaldırılmamıştı, niçin gereğini yapmadılar? Niçin sumen altında beklettiler?" dedi.
Erdoğan, "TCK'nın 221'inci maddesiyle ilgili açıklama yaptınız. Bunun esnetilmesiyle dağdan inişlerin kolaylaşabileceğini söylediniz. Ama muhalefet bunun siyasi af projesi olduğunu dillendirdi. Bunu açar mısınız?" sorusuna, bu konuyla ilgili atılması gereken ne tür adım varsa, yapılması gereken ne varsa bunları yapmak istediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Yani yarın, 'şu da yapılabilirdi, niye yapmadık' demeyelim. Bu adımları atalım" diye konuştu.
Erdoğan, TCK'nın söz konusu bu maddesinin aslında "etkin pişmanlık" denilen bir yasa olduğunu, bu yasayla birlikte, 1985'ten itibaren bugüne kadar 8 defa bu tür yasaların çıkarıldığını belirtti.
"Şimdi biz TCK'nın içinde olan 221'inci maddeyle ilgili bunu söylediğimizde bakıyorsunuz, MHP bir türlü tavır içinde, CHP bir türlü tavır içinde. Kardeşim sen önce MHP olarak, bak iktidarın döneminde bunları bunları yaptın. 1999'da, 2000'de yaptın. üstelik de terörist başı elinde olduğu zaman, yargı kararını vermiş, daha henüz idam ortadan kaldırılmamış, bunlar açık ortada. Biz burada bir çıkış yolu arıyoruz" şeklinde konuştu.
"Adımı atarız"
"221'inci maddeyle ilgili kararlı mısınız?" sorusuna Erdoğan, "Tabii, bununla ilgili bizim yapacağımız birşey varsa biz bunu yaparız, adımı daatarız. Ama diyoruz ki farklı bazı şeyler de gelirse bize, bilimadamlarına, sivil toplum örgütlerine, siyasilere sesleniyoruz. Bu bizim ortak derdimiz" karşılığını verdi.
301'inci madde:
Başbakan Erdoğan, Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesiyle ilgili Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in çalışmaları 15 gün içinde sonuçlandırıp kendilerine sunacağını belirtti.
Bakan Şahin'in hazırlığını kendisine iletme durumunun olmadığını, ancak partideki arkadaşlarına yaptırdığı çalışmalar olduğunu kaydeden Erdoğan, bu çalışmalar netice vermeden konuşmasının doğru olmayacağını dile getirdi.
Erdoğan, "Çalışmalar bir neticelensin. Neticelendikten sonra. Yani biz gerek Avrupa Birliği ülkelerde yapılan bununla ilgili uygulama neyse bu işin ortalamasını tutturacak bir karara varırız. Ben buna inanıyorum"dedi.
Yeni anayasa çalışmaları:
Yeni anayasa konusunda değerlendirmelerde de bulunan Başbakan Erdoğan,akademisyenlerin yaptığı çalışmanın AK Parti'de oluşturulan bir ekiple değerlendirildiğini, şimdi de taslağın bu konuya ilgi duyan bütün sivil toplum örgütleri, akademisyenler, medya kuruluşları ile CHP ve MHP başta olmak üzere tüm siyasi partilere gönderileceğini bildirdi.
Buralardan yapılacak katkıları da yeni anayasanın içine almak istediklerini belirten Erdoğan, "Genel Kurul'da da bizim hedefimiz bu rakamı (330) yakalamak suretiyle bir defa konsensüsü oluşturmak. Nedir bu konsensüs? İttifak mıdır? Hayır konsensüs hiç bir zaman ittifak değildir. Buna kısm-i azami diyebiliriz, ya da 330'un üzerindeki rakamlar diyebiliriz. Burada bizim arzumuz şu; Biz Sayın Cumhurbaşkanımıza bunu 330'un üzerinde bir rakamlagönderdikten sonra hedefimiz, bunu milletimize göndermek" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Narin cinayetine 'farklı' bakış! Kilidi çözecek sorular soruldu: Tek bir ismi işaret etti
KAHROLDUK! Balıkesir’de Mühimmat Fabrikasında Feci Patlama: 11 İşçi Hayatını Kaybetti
SON DAKİKA | Ümraniye'de Bir Dairede Patlama Meydana Geldi: Evin Duvarları Yıkıldı
2025 MİLLİ PİYANGO BİLET FİYATLARI! Milli Piyango yılbaşı çeyrek, yarım, tam bilet ne kadar, kaç TL?
SON DAKİKA HABERİ: İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 89'a ulaştı