hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Cumhuriyet"e saldırıda şok iddia

    Cumhuriyete saldırıda şok iddia
    expand

    Birinci "Ergenekon" davası ile birleştirilen Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanığı Bedirhan Şinal, tutuklu sanıklardan Osman Yıldırım'ı öldürmek için kendisine görev verildiğini söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, daha önce verdiği dilekçeler okunan Şinal'e Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Edirne F Tipi Cezaevi'nden İlhan Selçuk'a göndermek istediği ancak cezaevi yönetiminin el koyduğu tehdit mektubunu okuyarak, kendisinin yazıp yazmadığını sordu.

    "Biz sizi ne zaman istersek bulabiliriz" şeklinde ifadeler yer alan İlhan Selçuk'un ölümle tehdit edildiği mektubu kendisinin yazdığını söyleyen Şinal, "Beni oraya bunun için gönderdiler zaten. İlhan Selçuk'a ulaşmayacağını biliyordum" dedi.

    Mahkeme Başkanı Özese'nin "İlhan Selçuk'la ilgili araştırma yaptınız mı, adresi kimden aldınız?" sorusu üzerine Şinal, Bostancı'da bir yazıhanede takıldıklarını, o yazıhanede Türkiye'deki herkesin adresinin olduğunu belirterek, "Bostancı'daki yazıhanede İlhan Selçuk'un fotoğrafı, kaldığı evi, görüştüğü kişilerle görüşme içeriği mevcut. Bunları kimin yaptırdığını siz de biliyorsunuz. Bunu sizler de biliyorsunuz. Birini alsak 'diğerleri de gelir' diye almıyorsunuz. Sizin de can güvenliğiniz yok" diye konuştu.

    Daha sonra çapraz sorgusuna geçilen Şinal, sorgusunda, cezaevi müdürü Ahmet Yılmaz'ın "İlhan Selçuk'a tehdit mektubu yazılmasını istiyorlar" diyerek kendisine verilen talimatı ilettiğini anlattı.

    "Polisle sözleşme yaptık"

    Şinal, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği ve "Cumhuriyet Gazetesi'ne molotof kokteyli atması için Bayrampaşa Cezaevi'nde kendisini Sedat Peker'in adamı Boğaç Kaan Murathan ve diğer sanıkların azmettirdiğine" ilişkin dilekçesi hakkında da "Evet ben yazdım. Polis bana para teklif ediyor, Polisle aramızda yazdığımız sözleşme var. Hedef, davayı Ergenekon'a bağlamak" diye konuştu.

    Polisin kendisine yaptığı vaatlere uymayarak ihanet ettiğini savunan Şinal, "İhanete ihanetle karşılık verdim. 'Kredi açacaktınız ne oldu?' dedim. Biraz da vicdan azabı nedeniyle bunları açıkladım. Boğaç Kaan Murathan'ın bunlarla ilgisi yok" dedi.

    Şinal, 15 yaşındayken "Karagümrük Çetesi" olarak bilinen Nuri Ergin ve kardeşlerinin yanında takıldığını ifade ederek, "Torbacı denilen uyuşturucu satan adamların yanında dururdum. Silah da verirlerdi. Akşam da Nuri Ergin para verirdi. Kadroda eksik varsa Nuri Ergin'i de çağırabilirsiniz" diye konuştu.

    "Osman Yıldırım'ı öldürecektim"

    Savcı Nihat Taşkın'ın "Kim seni Osman Yıldırım'ın yanına göndermek istiyordu?" sorusuna Şinal, "Cezaevinin ikinci müdürü, 'Dilekçe yaz, seni Osman Yıldırım'ın yanına koyalım' dedi. Osman Yıldırım'a bir eylem planlamıştık ama eylemi gerçekleştiremedik, savcı engel oldu" açıklamasında bulundu.

    Osman Yıldırım'ı öldürmek için kendisini Silivri 5 No'lu Cezaevi 2. Müdürü ile birlikte bir idare memurunun azmettirdiğini öne süren Şinal, "Görevi kabul ettim, ancak savcı engelledi. Osman Yıldırım'ı öldürecektim" diye konuştu.

    Savcı Taşkın'ın "Yani Osman Yıldırım'ı öldürmenizi kim istedi?" sorusuna da Şinal, Cezaevi 2. Müdürü, yanında olan idare memurunun Osman Yıldırım'ın yanına geçmesi için dilekçe yazdırdıklarını belirterek, "Emanet de göndereceklerdi. İtirafçı olduğum için Osman Yıldırım ile yakınlık kurabileceğimi düşündüler. Öldürme eylemini kabul ettim. Ancak savcı engel oldu" dedi.

    Şinal, duruşmanın sabahki oturumunda Osman Yıldırım'ın bulunduğu cezaevine geçmek için söz konusu dilekçeyi yazdığını, ancak savcılığın cezaevi değişikliği talebini kabul etmediğini söylemişti.

    Duruşma yarına ertelendi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow