Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çağrı: Milli paramızı kullanmalıyız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi Toplantısı'nda (İSEDAK) konuştu. Üye ülkelere yerli parayla ticaret yapma çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı, "Aramızdaki ticarette milli para birimleri kullanmamız, emperyalist prangaları parçalamamız bakımından son derece önemlidir" dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde 34'üncü İSEDAK Toplantısı'nda, komitenin üyelerine seslendi.
Konuşmasından satır başları:
İSEDAK'ın 34. Bakanları Oturumu'nu açarken hepinizi en kalbi duygularımla selamıyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın zirve dönem başkanı sıfatıyla sizlere hoşgeldiniz diyorum. Sizleri birkez daha medeniyetlerin iftiharı İstanbul'da ağırlamaktan gurur duyuyorum.
Filistinli mültecilere buradan selamlarımı gönderiyorum. Müslümanlar olduğu sürece, hakkı savunan insanlar olduğu sürece inşallah Filistin de olmaya devam edecektir. Kadını, erkeği, genci yaşlısıyla her biri cesaret abidesi olan Filistinliler davalarına sahip çıktığı sürece işgalciler asla amaçlarına ulaşamayacaklar. Bugün yapacağımız istişareler sonucunda alacağımız kararları hayata geçirmeyi rabbim nasip etsin. Bugünkü toplantımızı, bölgemizin adeta kaderinin belirlendiği cihan harbinin 100. senesinde icra ediyoruz. Bu savaşın üzerinden bir asır geçse de sebep olduğu travmaları hala izliyoruz. I. Dünya Savaşı'nın sonuçlarıyla doğrudan bağlantılı problemlere çözüm üretmemiz ancak bunun nedenlerini idrak ederek çözebiliriz. Müslümanlar olarak, hiçbir komplekse kapılmadan bunu yapabilmemiz son derece önemlidir. Tarih, bizler için asla olmuş bitmiş olaylar bütünü değildir. Geçmişte yaşanmış her hadise, her vaka biz müslümanlar için iyi okunması gereken bir olaylar silsilesidir. Öte yandan tarih kendini ancak samimi bir çabaya açar. Kendi tarihimizi oryantalist bir anlayışa ele almak Müslümanlar arasındaki çatışmalardan beslenenlerin işine yarayacaktır.
Her ne kadar 100 sene önce bitmiş olsa da bu savaşın coğrafyamızda bıraktığı enkaz henüz tam anlamıyla kaldırılamamıştır. Her alanda müslümanlar olarak hala bu savaşın yol açtığı sorunlarla yüzleşiyoruz. Biz hala birbirimize düşüyoruz, giderek daha çok parçalanıyoruz. Suriye'den Irak'a Yemen'den Filistin'e kadar yaşadığımız gerilimin gerisinde büyük savaş ile yapılan dizayn vardır. Bugün Yemen'de milyonlar aç, açık yaşıyorsa bunun sorumlusunu farklı yerlerde aramaya gerek yok. Bunun sorumlusu biziz, müslümanlar yani sözde müslümanlar. O çocukların hali karşısında hala biz seyirciyiz. Batı başkentlerinde kotarılan Lawrence gibi karanlık tiplerle hayata geçirilen bu dizaynın kurbanları Filistinliler olmuştur.
Kuşkusuz tarihi geriye doğru saramayız, maziyi inkar etmek de mümkün değildir. Öyleyse müslümanlar olarak yapmamız gerekenler nedir? Tarihten ders almak, ders çıkarmaktır. Bize düşen maziden ilham alarak çok daha aydınlık bir geleceği inşaa etmektir. Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir diyerek hareket edenlerin kurduğu tuzaklara artık düşmemeliyiz. Sınırları kanla çizilmiş olan bu coğrafyada gönüllerimize yeni hudutlar, yeni duvarlar örmemeliyiz. Farklılıklarımızı kaşıyarak bizleri birbirimize kırdırmaya çalışanların oyunlarına gelmemeliyiz. Bizim inancımıza göre aynı kıbleye yönelen, aynı ilaha, aynı peygambere inanan herkes bizim din kardeşimizdir. Bir müminin kalbinde tüm insanlığa yer vardır.
"BM reforme edilmeli"
Kardeşlik hukukumuzu gözettiğimiz sürece hiçbir sorunumuz aşılmaz değildir. Çözümü başkalarında değil bu topluluğun içinde arayacağız. Meselelerimizin çözümü için katkıyı birbirimizden bekleyeceğiz. Maruz kaldığımız birçok haksızlıkta yabancı devletlerden medet ummamamız gerektiğini gördük. Filistin meselesinde hayalkırıklığına uğramadık mı, daha onlardan ne bekliyoruz? BM Güvenlik Konseyi gibi kağıt üzerinde küresel istikrarı ve barışı koruyan yapılarının kendi daimi üyelerini koruduğunu görüyoruz. Bütün dünya oraya bağlı, 5 tane daimi üye ve onlardan 1'i ne derse herkes onu yapmaya mahkum. Bunlardan bölgesel barışa katkı beklediğimiz her krizde elimiz boş döndük. Kutuplardaki penguenleri düşündükleri kadar Somali'deki çocukları düşünmediklerine bizzat şahit oldum. Türkiye olarak sık sık dile getirdiğimiz, "Dünya 5'ten büyüktür" itirazımızın arkasında bu çifte standartlar bulunuyor. Artık yeni bir dünya var. BM'nin ne kadar üyesi varsa hepsine daimi üye olma hakkı tanınmalıdır. 5 tane daimi 15 tane geçici üyeyle kimse kimseyi aldatmasın. 15 geçiçi üyenin orada hiçbir önemi yok. Böyle bir dünyada adalet beklemeyin. Değişmedikçe, reforme edilmedikçe bu hep böyle olacak. Kendi göbeğimizi bizzat kendimiz kesmeliyiz.
Suriye'deki sorunu biz hal yoluna koyacağız, Yemen'deki çatışmaları bizzat biz bitireceğiz, Afganistan'da kalleş eylemleri önce biz lanetleyeceğiz. Berlin'den Paris'e, Brüksel'den Moskova'ya kadar teröre, masumların ölmesine önce biz karşı çıkacağız, devlet terörüne önce biz tepki göstereceğiz, Filistinli mültecilerin hak ve hukukunu biz koruyacağız, vatandaşlarımızın Kudüs'ü ziyaretine teşvik ederek işgalcilerin Kudüs'ün kandilini söndürmesine biz engel olacağız. İslam medeniyetlerinin kadim şehirlerinin birer birer yok edilmesine önce biz itiraz edeceğiz. FETÖ, PKK, Boko Haram, El Kaide gibi proje örgütlerle geleceğimizin karartılmasına önce biz hayır diyeceğiz. Savaşın ve zulmün yerlerinden ettiği Suriyeli sığınmacılara önce biz sahip çıkacağız. Kardeşliğimizin zedelenmesine, kan dökülmesine önce biz müsaade etmeyeceğiz. I. Dünya Savaşı'nın 100. yılında bir daha aynı acıların yaşanmaması için hep birlikte gereken dersleri çıkacağız. Ancak böyle acılarımızı bir nebze dindirebiliriz.
"Milli para kullanmalıyız"
Kendi meselelerimizi kendimiz çözebilmemiz için elimizdeki platform ve araçları en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor. Aramızdaki ekonomik meselelerde milli paralarımızı kullanmak son derece önemlidir. Ticaretimizi ne kadar artırırsak o kadar güçlü oluruz. Yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka çıkış yolu yok, aksi halde döviz kuru altında eziliriz.
Tüm bu konularda sizlerin desteklerini beklediğimi söylemek istiyorum. Çok güçlü bir koordinasyon gerekiyor. Türkiye olarak, İSEDAK Milli Koordinasyon Komitesi kurduk, yılda iki kez bir araya gelecek. Bazı üye ülkelerde milli koordinasyon olduğunu biliyoruz, diğer ülkeleri de uygun görecekleri önlemleri almaya davet ediyorum.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Kasesi 1000 TL! Uludağ'daki 'çorba' Bakanlığı harekete geçirdi
Üşümeye hazır olun! Marmara’da hava sıcaklıkları 10 ila 12 derece azalacak
Son Dakika Haberleri... Rusya’da Yakalanan Berat Can Gökdemir’in Türkiye’ye İadesi Talep Edildi
SON DAKİKA... "Türkiye altında kalabilir" deyip uyardı: 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz
Bursa'da yarın okullar tatil mi 22 Kasım 2024? Valilikten açıklama geldi mi?