hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Berna ve Ferhat Yargıtay'a başvurdu

    Berna ve Ferhat Yargıtaya başvurdu
    expand

    Roman Buluşması'nda "parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazan pankartı açan ve mahkeme tarafından "terör örgütü üyesi olmak" ve "örgüt propagandası" yapmak suçlarından 8 yıl 5 ay 20 gün hapis cezası alan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer'i avukatı kararın bozulması için Yargıtay'a itiraz etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen Roman Buluşması'nda "parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazan pankart açan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer'e 8 yıl 5 ay 20 gün hapis cezası verilmişti.

    Tüzer ve Yılmaz'ın avukatı Taylan Tanay, mahkemenin bu kararına itiraz etti.

    Yargıtay'a gönderilmek üzere İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, mahkeme tarafından ceza verilen Yılmaz ve Tüzel'in "parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazılı pankartı açarak anayasal haklarını kullandıkları belirtti.

    Sanıkların katıldıkları bütün eylemlerin demokratik ve yasal hak olduğunun vurgulandığı belirtilen dilekçede, "Parasız eğitim istemek anayasal bir haktır. Dava dosyasında müvekkillerin örgüt bağı tespit edilememiştir" denildi.

    Mahkemenin ve savcılığın "sanıkların örgüt faaliyeti içerisinde eylemlere katıldığına" ilişkin kararlarının gerçeği yansıtmadığının belirtildiği dilekçede, dava dosyasında yer alan eylemlerin örgüt tarafından organize edildiğine ilişkin herhangi bir delil de olmadığına dikkat çekildi.

    Dilekçede, sanıkların "beraat etmesi" yönünde mütalaa veren ve daha sonra özel yetkili alınarak Büyükçekmece Adliyesi'ne atanan savcı Kasım İlimoğlu'na da vurgu yapıldı.

    İlimoğlu'nun sanıkların beraat etmesi yönünde görüş bildirdikten sonra tayininin çıkarıldığının belirtildiği dilekçede, "Bu mütalaadan sonra savcının başka adliyeye gönderilmesi bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı ilkesi ile uyuşmamaktadır. Bu neden ile verilen söz konusu mahkumiyet kararının bozulması gerekmektedir" ifadeleri kullanıldı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow